Hadi biraz felsefe yapalım

Bir insan insan değilse efendime söylim o insan insan değildir(!)
 
Haklı söylemlerin olsa da sonuçta hayatta mecburiyet dediğimiz bazı şeyler var sen ne kadar görmezden gelmek istesen de bu kişilerle beraber yaşıyoruz sen ne kadar uzak durmak istesen de onlar sana değebiliyor. Tuncer öz'ün dediği gibi saygılı insanlar artık azınlık oldu ve saygısız insanlar çok fazla çoğaldı. Kendi şahit olduğum bir olayı anlatayım metroda giderken 6-7 kişilik genç bir grup vardı hem yüksek sesle küfürlü konuşuyolardı hem de içlerinden biri sigara yaktı metrobüsün içinde, 60'lı yaşlarda bir adam uyarınca onları hepsi bir adamın üstüne yürüyüp küfürler ettiler. Vagonda belki 20-25 kişi vardık ama sadece ben ve 40'lı yaşlarda bir adam araya girdik.
Bu insanlar hep vardı, var, olmaya devam edecek. Eğitilemeyen fazla nüfus bu kişilerin sayısını arttırıyor olabilir ama 100 yıl önceki oranlar maalesef elimizde yok. Ama baş mesajda anlatılan güçlü-zayıf hikâyesi bence çok yanlış kurgulanıyor. Kural tanımaz zorbalar güçlü, nispeten daha "ahlaklı" davranmaya çalışanlar zayıfmış gibi bir bakış açısı var ama bu çok saçma ve yanlış. Burjuva-proleterya gibi bir muhabbet olsa tamam tartışırız fakat bu bahsi geçen durumdan bir acitasyon çıkmamalı bence. Napalım arkadaş kekolar varsa. Bu kekolar güçlü ben zayıfım he, haha. Daha neler. Tabi verdiğiniz örnekler fazla uç olduğu için böyle kolay konuşabiliyorum. Yoksa toplumun belli kesimlerinin ahlaksız, belli kesimlerinin ahlaklı bulduğu davranışları sergileyenler bazen daha güçlü oluyor yahut daha mutlu oluyor, e bu da bunları ahlaksızlık olarak tanımlayanların canını sıkıyor. En basitinden alkol alan, evlilik yapmak yerine çok eşliliği tercih eden, faize olumsuz bakmayan bir kişi bazısına göre mutlu ve güçlü olmamalı. He bana sorarsanız umrumda değil.

Yalnız sizin bahsettiğiniz durumda diğer insanların özgürlük alanına tecavüz edecek kadar ahlaksız kişilerin bizden daha üstün olduğu bir dünya yok. En azından benim penceremden öyle görünmüyor. Bu kişilerin var olması bizleri üzmeli mi? Yaaani. Daha mutlu bir toplum adına minimalize etmek güzel olur. Bunun için bazı sosyal adımların atılmasını destekleyebiliriz ancak fazla kendimizi üzmeye değmez.

Verdiğiniz son örnekte araç içerisindeki çoğu kişinin özgürlük alanına tecavüz eden insanlara ses çıkarmaması onların ayıbıdır ve evet kendini savunmayan bireylerin varlığı elbette kötüdür. Zira yarın öbür gün bizim bazı yaratık demeyi uygun gördüğüm kişilere karşı yalnız kalmamıza sebebiyet verebilir. İşte üzücü olan da bu. Yanlış şeye yakındığınızı düşünüyorum. Kurallara uyanların uymasına değil, uyan kişilerin kedi gibi olmasına üzülmek gerekiyor. Bu bir anayasa maddesinin yargı ve devlet tarafından korunmaması gibi bir şeydir. Başkasının haklarını savunabilmek de çok önemlidir ancak insanlar kendi haklarını yeterince savunmuyor, özgürlük alanları ihlal edildiğinde ses çıkarmıyor. Biraz bencil olsak, bence şu ankinden daha iyi bir dünya olurdu. He hep birlikte başkalarının haklarını ve özgürlük alanlarını koruyacak kadar erdemli olursak, herhalde bu bir ütopya olurdu.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı