Senin bu hâlin tam bir trajikomedi. Bilgisizliğini örtmek için Necip Fazıl'ın arkasına saklanıyorsun ama o söz bile seni kurtaramıyor. İçeriksiz temelsiz ve bomboş iddialarına cevap veremeyince klasik ezik kaçışıyla "cevap vermeye değmez" demişsin. Madem değmezdi neden üç paragraf boyunca kıvranarak cevap yazdın? Çünkü içten içe biliyorsun ki, burada ezilen sensin. Kendi kendine kuyumcu, bizi de pazarcı ilan etmişsin ama sen pazarcının bile gerisindesin. Çünkü pazarcı en azından sattığı ürünün ne olduğunu bilir. Sen ise ne sattığını bile bilmeden avaz avaz bağırıyorsun. Boş cümlelerin arasında gerçek arayanlar bile dalga geçecek hâle geliyor. Tartışmayı beceremeyip kaçan birinin edebiyat parçalamaya çalışması da ayrıca komik. Senin fikirlerinin kıymeti, pazarda yere düşen çürük domates kadar bile değil. Çürük domatesin bile alıcısı bulunur ama senin yazdıklarını ciddiye alacak birini bulmak imkânsız.
Sen laf değil, sadece ses çıkarıyorsun.
Tıpkı boş bir tenekenin rüzgârda çıkardığı anlamsız gürültü gibi...........