Hangi dağıtımı kullanıyorsunuz?

Hangi Dağıtımı Kullanıyorsunuz?


  • Oy verenlerin toplamı
    36
Halihazırda bir dağıtım kullanmıyorum ama Fedora KDE'den oldukça memnun kalmıştım. Şu an Linux kullanmaya karar versem muhtemelen yine Fedora kullanırım.
 
Windows XP / 7/ 8.1 ve Windows LTSC kadar stabil yani LTS olduğu için laptopta da masaüstünde de Linux Mint 22.1 Cinnamon kullanıyorum.

Windows 11'in "macOS esintili" saçma başlat tasarımı, tamamlanmamış karanlık temasından ve eski/yeni (Win vista/Win7 Aero ve Win8.1 metro/Windows10 fluent/ Windows 11 mica) tasarımların karışık olduğu Windows 8 ve sonrasındaki karma Windows tasarımından kaçtım bile denebilirson dönemde.

En azından Linux Mint'in düzgün bir karanlık teması ve solda başlat menüsü var.

Linux Mint'de tek sıkıntı (nokta güncellemeleri yani küçük sürümler dışında) büyük güncelleme yapmak Windows'a göre biraz daha zor olduğundan dolayı en güncel 22.1 LTS sürümü tercih ettim.

O sürümün de nisan 2029'a kadar desteği var ondan sonra herhalde yükseltme yapmayı denerim. Zaten 4 sene daha bir şey yapmama gerek yok gibi.
 
Son düzenleme:
Desktop tarafı için Fedora kullanıyorum, MacOs'e geçtiğimden beri pek ihtiyaç hissetmedim ama. Server tarafı için de Ubuntu sorunsuz çalışıyor.
 
Çoğunlukla Ubuntu azıcık pop_os! Cosmic ve solus içeren bir turdan çıktım ve OpenSUSE'ye geri geldim.

Ubuntu gerçekten rahattı, hatta 24.10'dan 25.04'e geçiş zamanına denk gelmem tam olarak şahane idi çünkü duyduğum ama kullanmadığım Ubuntu'nun dağıtım yükseltme aracaını kullanma fırsatı verdi ve bayıldım. Hatta 25.04'ün beta sürümünde geçtim ama tam anlamı ile harikaydı.

Ubuntu kullandığım süre boyunca beni etkileyen en büyük faktör bu değildi tabii ki fbe araçları olan Cryptfs ve fscrypt beni etkiledi.
Fscrypt'i biraz geç öğrendim bu yüzden çoğunlukla Cryptfs kullandım ama ikisi de tam anlamı ile konforlu ve pratik çözümler.

Ve beni en çok Ubuntu'da tutan büyük etkene gelelim; hibernate! Bu cidden benim için önemli idi, cihazım suspend operasyonunu 6.15 öncesi bir kernel kullanan bir sistemde düzgün yürütemiyor. 6.15 fazlasıyla yeni bir kernel.
Ubuntu'da hibernate ayarlamak bence kolay ve Suspend'in yerini gayet iyi bir şekilde alıyor. Tabii ki NVIDIA sürücüsü kurunca çalışacağının garantisini vermiyorum. X11 oturumu kullanırken başarılı bir şekilde açıyordu ama Wayland oturumu kullanırken siyah ekranda kalıyor. Umarım yakın bir gelecekte "Wayland only" yapı kullanmaya hazır oluruz, şu an kesinlikle karşıyım NVIDIA kullanan biri olarak iyi bir noktadayız ama hala yeterli görmüyorum.

Ben hep flathub kullanan birisiyim, eğer bir yazılımın Flatpak'i varsa sistem paketini umursamam. Uzun zamandır şu şekilde düşünüyordum;"Flatpak'ler sadece OpenSUSE'de düzgün çalıştı" Ubuntu'yu kullandığım süre içerisinde bu yanılgıyı kırdım, kurduğum hiçbir Flatpak'te sorun yaşamadım.

Buradan neye bağlayacağım benim görüşümde aynı seviyede olan Snap'i merak etmem ile bağlanıyor.
Neden merak ediyordum çünkü insanların hala snap düşmanı olduğunu gördüm cidden saçmalık. Snap sistemin kalbi çıkardığın zaman Ubuntu kullanmıyorsun, snap sadece bir "paket yöneticisi" değil çok daha fazlası bunu özellikle Ubuntu'yu TPM ile kurmaya çalıştığım zaman ve Ubuntu Core desktop denediğim zaman fark ettim.

E tabii bu kadar değil "snap deposu yetersiz mi?" peki diye de düşünmedim değil, cidden daha az browser olması hariç rakip depodan daha geride olduğunu söylemek düpedüz yalan olabilir.
Yalan söyle miyim işinin erbabı veya tam gaz yüklenmiş her dilde bir iş atan geliştirici veya temel seviye bir bilgisi olan bir yazılımcı değilim. Ama VS Code, Qt Creator ve jetbrains IDE'lerinin olması bana burası gayet yeterli dedirtti.
IDE'ler haricinde bir şey dersem kullandığım Edge tarayıcısı hariç tüm uygulamaları rahat rahat yükledim, kullandım.

Bundan önce en son Ubuntu 23.10 kullanmıştım. Laptopu yeni almıştım ve doğru düzgün çalışma konusunda diğer dağıtımlara fark atıyordu.
Ubuntu tam manası ile güven veriyor. 24.10 ve 25.04 deneyimlerim beni tam anlamı ile tatmin etti.

Buradan Solus'a geçiyorum. Solus aslında benim hibernate kullandığım ilk dağıtımdı ayrıca budgie masaüstü ortamını da ilk kez solus ile kullandım. Ve Budgie'nin bu kadar az konuşulması beni tamamen şaşırttı çünkü benzer olan GNOME 2 Fork'u olan o diğer masaüstlerine açıkçası taş çıkartır.
Budgie'yi kişiselleştirmek cidden çok zevkli ve merkezi bir yerden yapılıyor ve açıkçası ben buna bayıldım. Tabii ki plasma ve GNOME kullandıktan sonra birkaç eksiklik hissettiğim için "yuvam" diyeceğim bir olamadı ama tekrar vurgulamak istiyorum ki o iki tane GNOME 2 forkuna taş çıkartır.
Ve şu an Budgie'nin Wayland getirceği sürümü ahenk ile bekliyorum.

Tabii solus benim için Budgie'den ibaret değil dediğim gibi hibernate ile tanıştığım yer burası. Burada kullanmasaydım muhtemelen Ubuntu'da kullanmak için onca uğraş ve denemenin içerisine girmezdim.
Kurduğumda hibernate hazırda kurulu geliyordu, hiçbir şey yapmadan.

Benim Solus'tan asıl beklentim paket yöneticisinin hızlı olması idi ama sisitemin açılma süresi de aynı şekilde dudak uçuklatacak kadar şaşırtıcı. Anlatarak bunu size geçiremem.
Tabii ki paket yöneticisi de çok hızlı Pacman'ın yanında yalan olduğunu söylesem kızabilirsiniz o yüzden bu kadar yükseltmeyeceğim.

Solus beni sadece hız ve hibernate konusunda şaşırtmadı çünkü tam anlamı ile her şey kur ve kullan olarak ilerliyor.
Bunu en çok NVIDIA sürücüsünü ve qemu/libvirt kurarken hissettim. Cidden mağazadan kura bastım ve başka hiçbir ayar çekmeden kullandım.
Ve depoları da küçük değil içinde sadece NVIDIA sürücüsü değil rocm ve belli başlı kurcaladığım ıvır zıvırları da bulmak beni rahatlattı.
Hatta yeni başlayan kullanıcılara önerilmeyi. Hak eden dağıtım buymuş diye rahatlıkla söylerim.

Ama pürüzler yok değildi. Anlam veremediğim bir bloat ile yüklü gelme durumu söz konusu.
Ayrıca varsayılan içinde yüklü gelen paket mağazası tasarım olarak hoş ama Flatpak desteği yoktu.
Bunlara rağmen bence gayet yerinde ve gereğinden az aktarılan bir dağıtım.

Ve sanırım burayı pop_os!'e ayıracağım.
İlk Pop!_OS deneyimim cosmic masaüstü ortamını merak etmemden kaynaklandı. Dağıtımı tamamen bu sebep ile kurdum, evet diğer dağıtımlar için uyarlanmış paketler var ama yerinde denemeyi istedim.

Ve Pop!_OS depoları kötü. Bunu paket bulamadığım için demiyorum. Gayet basit, bilinen bir YouTube içerik üreticisi sorun yaşamış olmasına rağmen, hatta üstüne bu kadar uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen hala bağımlılık sorunları var. Cidden korkunç bir vaziyet.
Bunu sadece o an yaşamış olsaydım belki yazıya katmazdım ama geçenlerde yine kurdum.
Muhtemelen bir şey aldıysanız ve bu sizin elinize gelmişse "herhalde sorun yoktur." diye düşünürsünüz, ah bende öyle düşünmüştüm...kolay çözülen hatta al bunu yaz düzeleceğim diyen bir apt çıktısı alıyordum. Neyse ki cidden yaz dediği çıktı ile düzeliyordu.
Belki cosmic Alpha sürecinde olduğu için haksızlık yapıyorum ama Alpha'da olmasına rağmen o kadar güzel gözüken ve eksik özellik barındırmayan bir masaüstüne yakışmayacak kusurlar olduğu için üzücü.

Ve evet sanırım durağın sonu ve benim için gerçek dağıtım bu dedirten noktaya. OpenSUSE!
Benim için büyük sorunların devrildiği yerler hep OpenSUSE tumbleweed oldu.
6.8 kerneline kadar kritik olan ve tetiklemesi çok basit olan çökme sorunu.
6.11 kerneline kadar olan yine kritik sayılacak donup kalma sorunu.
Ve aklımda kalan ve son olan 6.15 kerneline kadar olan kısmen önemli olan suspend.
Bu sorunlar hep OpenSUSE tumbleweed kullanırken atlattığım için benim için OpenSUSE tahtın kralıdır.

OpenSUSE sadece bu kadar değil her anlamda ihtiyacı karşılayan bir dağıtım.
Yast kurucusu kusursuz. İster internete bağla daha kurmadan internetten yazılımları kurmaya başla, istersen sadece plasma base pattern'i ile kurup sade bir kurulum yap.
Tabii böyle diyorum diye Yast'ı sadece paket kuran bir kurucu sanmayın. Bootloader, firewall, dosya sistemi ayarlamak ve daha fazlasında da diğer kurucularda olmayan tonla özelliğe sahip bir kurucu.

Tabii ki böyle anlattım diye sadece Power user için olan bir dağıtım değil. Dummy user olan kullanıcılara da kolayca bir şey yapabileceği bir ortam sunuyor. Tabii biz bir çözüm anlatırken de kolaylık sağlayabiliyor.

Şu an "normal" olandan farklı bir kurulum kullanıyorum ve bunu daha sistemi kurmadan önce ayarlamış olmam benden kocaman bir yük kaldırdı ve masaüstü deneyimi benim için çok daha rahat.
Hem yorulduğum için hem de OpenSUSE anlatılacak değil yaşanacak bir yer olduğundan biraz daha kısa tutup yazıyı tamamlıyorum.

Okuduğunuz için teşekkürler, böylesine uzun bir yazıyı okuyorsanız bu işi seviyorsunuzdur umarım edindiklerimden bir şey aktarabilmişimdir. Rahatına fazlaca düşkün birisiyim ve kullandığım dağıtım en ufak bir soru işareti oluşturmamalı. Bu benim "İşletim sistemi bize hizmet etmeli, biz ona değil" fikrimden oluşan bir takıntı. Bu sebeple bana araç sunmayan ilerletmek için script vermeyen ve hatta özellikle var olan özellikleri çıkartan dağıtımlar çöpten farksızdır.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…