Maalesef ülkedeki mevcut durum böyle. Sevmediğin bir işte günde 12 saat + 1 saat yolculuk ve buna karşılık asgari ücret teklif edilmesi kelimenin tam anlamıyla "kölelik".sanki bilgisayar oyunları oynamak, spor yapmak, bir enstrüman çalmak lüks gibi çünkü zaman kısıtlı birisini yapmaya kalksan diğeri yarım kalacak.
Alakası yok. Popülist söylemden başka bir şey değil.Dünyanın %5lik kısmının zenginliği için geri kalan %95lik kesim çalışıyor. Kendi işinizi ve çalışan bir sistemi kurarsanız daha özgür bir hayatınız olabilir.
Haberde görmüştüm bir üniversite mezunu öğrenci kendini hayvanları beslemeye adamıştı, çocuk hayvanlarla birlikte çöplüklerde falan yatıyor herhangi bir yerde çalışmıyordu. Kedi köpekler için mama arıyor, yaraları için sağlık malzemeleri temin ediyor ve bunu 5 yıldır yapıyormuş, parası olmadığı için atıklardan çöplerden işe yarar gıda ve sağlık malzemelerini topluyormuş röportaj yapmışlardı show haberdi sanırım. İnsanlarla uğraşmak iğrenç bir şey olduğu için çok mantıklı geliyor ama ben normal yaşamın nimetlerinden vazgeçip bunu yapamam mesela ama bu arkadaş bunlardan vazgeçip bu hayatı tercih etmiş diksiyonu falan düzgün, bayağı aydın bir kişiydi yani sıradan insanları aşmış bir kişi. Demek istediğim insanın kafasında bitiyor herşey. Zekâ kapasitesi yüksek olan insanlar hep yalnızdır.Bana öyle geliyor ki bu yaşadığımız hayatta pek eğlenmeye vakit yok. Hep çalışmaktan ibaret sadece bazı anlar kalıyor size. Akşam eve geldikten sonra 2-3 saat onda da artık neye zaman bulabilirseniz (hafta sonları dışında) sanki bilgisayar oyunları oynamak, spor yapmak, bir enstrüman çalmak lüks gibi çünkü zaman kısıtlı birisini yapmaya kalksan diğeri yarım kalacak. Boş vakit öldürmek lüks bir işi kovalayıp fazla para kazanmak zorundasınız az parayı kim ister ki? Sizce de bu durum böyle değil mi?
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.