Hayata devam edebilmek için sebepler

Hayata devam etmek için hiçbir sebep yok. Sebep diye sunduğunuz bahaneler var. İnsan yaşama bağımlı bir varlıktır. İstesen de yaşamaktan vazgeçemezsin. İnsan yaşamak istememesine, çok kötü şartlara rağmen bir şekilde yaşar, hayatta kalmayı becerir.
İnsan yaşamına çok anlam yüklememek gerek. Herkes kabullenemez ama bilince sahip modern hayvanlarız. Bu cümledeki fazla kelime "modern". Kendimizi salıp içgüdülerimizle hareket etmeye başlarsak hayvandan hiçbir farkımız kalmaz. Doğada yaşayan hayvanların binalara tıkılmış ve köleleştirilmiş halleriyiz. Normal hayvanların hayata devam etme sebebi neyse bizimki de o. Hayatta kalma içgüdüsü.

Bu ne, saçma sapan bahaneler gelmiş, yok hayatı bir kere yaşıyorsun da, yok İbn-i Sina şöyle demiş de bilmem ne.
Bak dostum, hayattan çıkma özgürlüğü sana aittir. Hemen şu an kalkıp çıkabilirsin hayattan. Kimse de sorgulayamaz seni. İnancına terstir değildir bunu kendin bilebilirsin ama kimse sana bir şey dayatamaz.
Ama şimdi dışarı çıksan, karşıdan karşıya geçerken üzerine doğru hızlıca bir araba gelse kendini hemen kenara atarsın araba sana çarpmasın diye. Biliyorum yaparsın, çünkü bu iç güdülerinde var. Polyanna'cılık oynayıp ''Yav hayat çok güzel çok eğlenceli bir kere yaşıyoruz yaşaaa'' demeyeceğim sana. Çünkü hayat 1 kere güzelse 5 kere berbat. Başarılı da olabilirsin, mutlu da olabilirsin. Ama bunları olman hayatın ne kadar berbat olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. O yüzden bunu bil buna göre yaşa.
Büyük ihtimal ergenliğe yeni girmiş genç bir kardeşimizsin, istediğini yapamadığın için biraz atarlanmışsın hepsi bu. Her şeyi bu kadar ciddiye alma.

Bu hayatı bir kere yaşıyorum, hayattan ötesi yok. Depresyonda olduğum zamanlarda düşündüğüm tek şey buydu devam etmek için.

Dünyadaki tüm çiçekleri koparabilirsin ama baharın gelmesini hiç bir zaman engelleyemezsin. Her zaman er yada geç bir kapı açılır. Hayat analogdur, oyunlar güzeldir lakin oyunlar gibi kısıtlı değildir tercihlerin senin elindedir. Başarılı elbette olunabilir sadece böyle oturarak değil ama biraz çaba sarf ederek (şu an kendim için söyledim). Her zaman pozitif olmaya bak. Zor şeyler yaşamadan nasıl aşacağını zaten öğrenemezsin. Ve asla ümitsiz olma.

@Silinen üye
Dünyayı beğenmeyen birine derdim ki:
Bir tünelin içine girsek:
Kötümser, tünelin içindeki karanlığı görür.
İyimser, tünelin sonundaki ışığı görür.
Gerçekçi, hem tünelin içindeki karanlığı, hem tünelin sonundaki ışığı, hem de gelen treni görür.
Şimdi, buradaki tünel hayatın içindeki sorunlardır, bazen bizi zorlar ama iyi ya da kötü olarak çıkarız.
Işık, sorunlarımızın sonu, sonsuz refah kısaca cennettir.
Tren ve karanlık ise hayatın içindeki engellerdir.
Bu hayatta önemli olan yaşamak ve sonucunda cennete gitmektir. Sen, her gün fakirleşen ülkede yaşıyorum vs. ama her gün yeni bir hayat doğan, yeni yerler açılan, hayat dolu bir ülkede de yaşıyorsun. Hayal gücün yokmuş, herkesin hayal gücü var. Bir resim çiz, göreceksin hayal gücünü.
Bencil insanlar kadar, fedakar insanlar da var. Kötü şeyler kadar, iyi şeyler de var. Hayat bir hamurdur, ona sen şekil veya tat verirsin. Önce hobilerini bul, belki spor seviyorsundur, belki sosyal medyaya ilgin vardır, belki online oyun seviyorsundur.
Her şeye kötü yönünden bakmak, bizim hatamız. İyi yönlerine de bakalım. Sana, bir şeyle ilgilenmeni tavsiye ederim. Hayat:

Şu sözleri oku sana iyi gelir:
Hayatım, benim öğretmenimdir.

Kendi hayatınızdan başkasını, yaşamayın.

Hayatta daima, tatlı ile acı karışıktır.


Hayatımız, yaptığımız tercihlerin toplamıdır.

Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.

Hayatı komedi sananlar, son espriyi iyi düşünsünler.

Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınavdır.

Bir insanın nasıl öldüğü değil, nasıl yaşadığı önemlidir.

Herkes ölebilir; ama herkes gerçekten yaşayamaz.

Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakılarak anlaşılır.

Hayat mutlular için kısa, mutsuzlar için uzundur.

Mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan bir hayattır.

Hayat insana bağışlanmış değil ödünç verilmiştir.


Gençlik bir hata, orta yaş bir mücadele, ihtiyarlık bir üzüntüdür.

Günlük hayat, en etkili kitaptan daha öğreticidir.

Hayatta başarılı olmak için akılsız görünmeli; ama akıllı olmalıyız.

Doğmak ve ölmek kolaydı. Zor olan hayatın kendisiydi.

Bu hayata değer verdiren tek şey, sonsuz güzelliğin görülmesidir.

Hayatta öyle seçimler yap ki; kazandığın şeylere değsin.

Hayatını iyi kullanmadan uzun süre yaşamış insan, az yaşamış demektir.

Hayatta hep mutlu olursam, hayalini kuracak neyim kalır.

İnsan hayatı bir şiire benzer; bir başı bir sonu vardır; ama bir bütün değildir.

Hayat bir define avı değildir, hayatın kendisi bir hazinedir.


İnsanın, kırk yaşına kadar geçen yılları kitap, geri kalan yılları da o kitabın eleştirisidir.

Hayat satranç oyununa benzer, çok kez şah dersin; fakat bir kere mat edersin.

Yaşamak, yeryüzünde en nadir rastlanan şeydir, insanların çoğu, yalnızca var oluyorlar o kadar.

Hayat, olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Onu değiştiren yaşama biçiminizdir.

Doğduğumuz zaman dünyaya hiçbir şey getirmediğimiz gibi, ölürken de hiçbir şey götüremeyiz.

En çok yaşamış insan, en çok yıl saymış olan değil; fakat hayatı en çok hissetmiş olandır.

Hayat yokuşunu tırmanırken rastladığımız kişilere iyi davranalım; çünkü inişte yine onlara rastlayacağız.

Hayatta öğrenilmesi en zor şey, geçilecek ve yakılacak köprüleri, birbirinden ayırt edebilmektir.

Bize iki yuvarlak organ verildi; biri oturmak diğeri düşünmek için. Başarınız, hangisini daha fazla kullanacağınıza bağlıdır.

Çok fazla şey bilir, çok az şey hissederiz, en azından, iyi bir hayatı oluşturan o yaratıcı duyguları çok az hissederiz.


Hayat sandığınızdan daha da kolaylaşabilir, imkânsızı kabul eder, zorunlu olan olmadan da yapar, dayanılmaza tahammül ederseniz.

Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri her şeyin mucize olduğunu düşünmektir.

Dünyaya geldiğin zaman, sen ağlarken çevrendekiler gülüyorlardı, öyle pekguzelsozler.com bir hayat sür ki öldüğünde, çevrendekiler ağlarken sen gülümseyerek ahirete gidesin.

İnsanların hayatında üç önemli olay vardır: Doğmak, yaşamak ve ölmektir. Doğumdan habersizdir, ölmeyi ıstırap haline getirir, yaşamayı ise unutur.

Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem, boşuna yaşamış olmayacağım. Bir yaşamdan acıyı alabilirsem ya da bir acıyı hafifletebilirsem, ya da bir ardıç kuşunu yeniden yuvasına koyabilirsem boşuna yaşamış olmayacağım.

Yaşam, bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretir; çünkü yaşam bize karşı direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça, kendini tanıyabilir.


Ve, bunu yazmak için bayağı uğraştım, yardımcı olabilmişsem ne mutlu bana.

Buyrun.
Bağlantı açılmıyorsa resim atabilirim.

Silinen üye dedi:

Bu dünyayı beğenmeyen birine ne söylersiniz ki bu dünyanın beğenebilecek yanlarını görebilir?
Bu dünya bir oyun olsa çıkıp gitmeği düşünen birine ne derdiniz?
Hayatta ne var güzel? Başarılı olunabilir mi? Mutlu olunabilir mi?

Şimdi fark ettim, bu sorularımı buradaki insanlar pek yanıtlayamaz. Ama bir ümittir yazıyorum.

Genişletmek için tıkla...

Benim için yok. Hayal gücüm yok, param yok, sosyal ortamım yok. Lookist, ben merkezli, çıkarcı bir dünyada, gün geçtikçe fakirleşen ve yozlaşan bir ülkede yaşıyorum. Tek istediğim şey hayal kurmak hikaye yazmak vs idi ancak o da elimden alındı.

Ben de bu tip sorular soruyorum. Ama eğer bu hayattan gidersem benim için üzülecek insanlar var ve benim arkamdan üzülmelerini istemem. Bir de bu dünyadan zevk alabileceğim şeyleri yapıyorum daha çok bu sayede bu tür düşünceleri aklıma getirmiyorum. Bir çok farklı türde oyun oynuyorum, film izliyorum, kitap okuyorum vs. Bir de bu hayatta yapılabilecek bir sürü şey var ve o kadar da fazla imkan var. Ne yaşarsan yaşa bu hayatı terk etmek için bir sebep yok.

Cinsellik, ego.