Hayatımı sevmiyorum

Ben kendi işimi kendim çözen birisiyim. Sana da tavsiye ederim. Aile bireyleri de dahil kimseye muhtaç olma. Zorlan ama kendin çabala. Arkadaş kaybetmekten korkma, gereği yok. Eğer ki yalnız kalmamak istiyorsan aynı kafa dengi arkadaşlar bulabilirsin zor değil. Arkadaşlığı da yıla vurmayı çok saçma buluyorum. Dost-arkadaş çıkar işidir. Derdini kendine sakla. En kötü gününde bile ağlama. Güçsüzler ağlar bırak onlar ağlasın. Ağlama ki her zaman kazan.
 
İnsanların derdi kendine. Başkasının derdi ile bir başkasının derdini kıyaslayamazsınız. Herkesin kendine özgü zorlukları var. Lütfen boş cevap atmayın. Arkadaşın moralini bozuyor olabilirsiniz. Aslında son etkinliğiniz nasıl bir insan olduğunuzu çok iyi anlatıyor :).
 
Ben kendi işimi kendim çözen birisiyim. Sana da tavsiye ederim. Aile bireyleri de dahil kimseye muhtaç olma. Zorlan ama kendin çabala. Arkadaş kaybetmekten korkma, gereği yok. Eğer ki yalnız kalmamak istiyorsan aynı kafa dengi arkadaşlar bulabilirsin zor değil. Arkadaşlığı da yıla vurmayı çok saçma buluyorum. Dost-arkadaş çıkar işidir. Derdini kendine sakla. En kötü gününde bile ağlama. Güçsüzler ağlar bırak onlar ağlasın. Ağlama ki her zaman kazan.
Teşekkürler. Arkadaşların ismini vs vermemk ve olayların karışmaması için yıl olarak yazdım. Yoksa tabii ki de yıla vurmak çok saçma. 2 Gün önce tanıştığın insan bile hayatının dostu olabilir.
Hocam arkadaş ortamı, aile ortamı dahil bütün şeyler benim içinde geçerli. Aynı kaderin bir farklısını paylaşıyoruz. Bir tek benim kardeşim veya ablam, abim yok. Onun dışında hepsi aynı. Çıkılmaz bir çukurun içindeyiz kısacası. 3 yaşımdan beri bilgisayar başında geçiriyorum hayatımı. Bütün arkadaş dediklerim arkamdan konuşur. Laf ederler. Yani bunlar değiştiremeyeceğimiz şeyler. Aile bakımından da aynısı. Tek çare başka bir işte çalışıp. Bir miktar para biriktirip hayatınıza kendinizin yön vermesi. Çünkü anne baba parasına kalırsanız. Hep böyle laf söylemeye devam edecekler. Zamanında bana yapılanları buraya yazsam belki 2 ya da 3 sayfa alır. Annem bilerek babam ile aramı bozmaya çalışıp beni hep kötü gösteriyordu kısacası. Hiçbir akraba sevmez beni. Baba tarafını tanımıyorum bile. Sadece 1 tane kuzenim var. Kardeşten öte benim için. Aşk meşk işlerine de girişmeyin. Sadece paranızı kazanın. Ve harcayın. Gezin. Kulaklığı takıp 10larca km yürüyüş yapın. Kafanızı dağıtın. Tek başınıza basket oynayın. Şut deneyin. Bir şeylerin ucundan tutun. Eğer böyle konuşmak istediğiniz birisi olursa hep buradayım. İstediğiniz konuda etiketleyebilirsiniz. Konu dışı iletişim hesabı verebilirim. Oradan konuşabiliriz. Derdinizi anlatabilirsiniz. Dinlerim. Çünkü aynılarını bende yaşadım :). Sizi belki de en iyi ben anlarım. @reredo

Zaman hiçbir şeyin ilacı değildir. Zaman insanları yaşlandırır. Öldürür. Düşündürür. Her türlü şey zaman yüzünden olur. No. 1'in bir sözü var. Zaman ile alakalı. Her neyse. Anladınız umarım.

Önerileriniz ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Olur yazabilirim size tekrar teşekkürler.
 
Hayatım boyunca hiçbir zaman şanslı olmadım. Geçenlerde bilgisayarımın PSU'su yandı, konsolumu 2. el olarak almıştım. İlk aldığımda sıkıntısızdı ancak 4-5 gün sonra aşırı ses yapmaya başladı 250TL tamir ücreti ödedim. Telefonumu aldıktan 1 ay falan sonra arkadaşımın da suçuyla ekranı kırıldı. Tüm hevesim kaçtı. Şanssızlıkla çok fazla anım var ancak hepsini yazarsam 2 saat sürer o yüzden arkadaşlarıma geçeyim. Öncelikle ben çok sosyal bir insan değilim. Dolayısıyla çok arkadaşım yok. Varolanlar da bana pek iyi gelmiyor. Geçenlerde eski bir arkadaşımın sürekli arkamdan konuşup, kendi arkadşa ortamında bana küfürler ettiğini duydum.

Yanımda gayet iyi samimi ancak kendi arkadaş grubundayken anlayacağınız gibi gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Bu durumu bilmeme rağmen biraz sabrettim belki düzelir diye sonuçta yakın arkadaşım vs. ancak en son dayanamayıp konuşmayı kestim ve geri dönmeyeceğim. Diğer 4 yıllık arkadaşım fazla umursamaz. Sevmediği bir konu açtığımda sanalda mesela görüldü atar, kısa cevap atar falan. Zaten onun için 2. planda biriyim. Kendi arkadaş grubu var ve araları gayet iyi. Dediğim arkamdan konuşan arkadaşım da onun arkadaş grubunda ama sürekli kavga ediyorlar falan. Diğer arkadaşım 7 senelik ancak çok çocukça hareketleri, davranışları var ve hoşlanmadığımı söylememe rağmen hala yapmaya devam ediyor böylelikle de ondan soğuyorum. Son olarak 8 senelik arkadaşımdan bahsedeyim. Kendisi iyi biri. Mahalleden arkadaşım. Onunla pek çok sebepten birkaç kez konuşmayı kestik. En son 8-9 ay konuşmayıp geçtiğimiz mayıs ayında onunla konuşmaya başladım.

Ancak geçenlerde yakın sayılacak başka bir arkadaşımdan bir konuda yardım istedim (yardım istediğim arkadaş ile 8 senelik arkadaşım yakın arkadaşlar) ancak kendi grubuyla ilgilenmekten olsa gerek pek umursamadı çok geç cevaplar verdi vs. bende geçenlerde dayanamayıp; bana yardım etmek istemiyorsan, uğraşmak istemiyorsan söyle de bileyim sürekli geç cevap veriyorsun bazen bakmıyorsun falan dedim. O da hemen küfür edip uğraşma benimle dedi. Bu durumu 8 senelik arkadaşıma anlattım o da onu savundu. Yok ailesi böyleymiş falan dedi. Ben de, madem ailesi ile sıkıntısı var bana düzgünce anlatsın, yardım istediğimde bile düzgün cevap vermiyor. Konuyu değiştirsem yine beni pek umursamıyor falan dedim ve o da yine onu savundu boş ver falan dedi. O arkadaş 2 hafta falan olmasına rağmen hala özür dahi dilemedi. 8 yıllık arkadaşım da onunla dışarı çıkmaya devam etti konuyu vs de açmadı ben de ona bir daha yazmadım. Bu tavrı zaten kendinden iyice soğuttu. Ha bir de 8 yıllık arkadaşımı dışarı çağırdığımda gelmeyip, yardım istediğim arkadaşımla sürekli dışarı çıktı anlayacağınız bu arkadaşlık olayında 1 kişi hariç beni ipleyen yok. Gelelim aile olayına. Ailemi severim ancak bazen gerçekten çekilmez oluyorlar.

Özellikle de babam. Babamın işi züccaciye. Dükkanı evin altında olduğu için işi çıktığında 13 yaşındaki kardeşim gitmiyor da hala ben gidiyorum, internetteki satışları kargoya ben taşıyorum, belge işi oldu mu ben götürüyorum. Bunu sıkıntı etmem normalde ama ben 10 yaşımdan beri dükkana inerken kardeşimin 14 yaşına girecek olmasına rağmen dükkana çağırılmaması beni sinir ediyor. Zaten babamdan yıllardır ne istesem hiçbir şekilde izin vermedi kabul etmedi durumu orta halli olmasına rağmen. Aileden başkası yani ablam falan özel bir istekte bulununca kabul ediyor. Bana gelince neredeyse her şeyi reddediyor. Stres atmak oyalanmak için kedi sahiplenmek istedim sokaktan bir yavru getirdim izin verselerdi veterinere götürüp aşılarını vs yapacaktım kabul etmediler bende üzülerek sokağa bırakmak zorunda kaldım.

Evdeki bilgisayar ölüydü artık gerek dersler vs için orta halli bilgisayar istedim kabul etmedi bende uzun süre toplayıp 4 senenin ardından zorla orta halli bir masaüstü aldım. Bozulan telefonum yerine yenisini istedim 1.5 2 sene önce çünkü 2 ablam da 9. sınıfa geçtiğinde onlara almıştı. Bana gelince 7 ay gecikmeli olarak yalvararak zorla aldırdım paranın yarısını da ben verdim. Aile ile iletişimi yok diyebilirim. Mesela taşınma olayında kimseye sormadan kafasına göre işler yaptı. İşten dönünce bizimle düzgün muhabbet ettiği dahi yok. Salona onların yanına gitsem sürekli bana laf ediyorlar. Ders çalışıp yanlarına gidiyorum git daha da çalış boş durma diyorlar. Uzun zaman sonra çalışınca yine hayret sen çalışır mısın gibi klasik şeyleri söyleyip moralimi iyice bozuyorlar. Ailem, doğum günümü bilmiyor. Sorumsuzluğa bakın. Aralık ortası gibi doğduğum için direkt 1 Ocak diye beni kaydettiler. Anneme pek kızmıyorum bu konuda çünkü ben doğarken aşırı derecede kan kaybetti. Az daha ölüyordu birkaç gün de hastanede yattı. Bu sebeple hatırlamıyor olmasına çok ses etmiyorum. Bu anlattığım olaylar yüzden doğum günü kutlamak istemiyorum. Zorla bazen yapıyorlar onun haricinde sürekli reddediyorum çünkü doğduğum gün değil.

Doğum günü gibi basit bir şey bile hayatımda bir sorun. Annem 17 Aralık diyor doğduğum gün için ama doğum belgesi vs olmadıkça hiçbir zaman inanmayacağım. Bu rezillik bile aklımdan çıkmıyorken, aklıma geldiğinde sürekli sinirlendiğim yetmezmiş gibi üstüne ülke ekonomisi, bir yana istediğim hiçbir şeyi alamamam, hep daha azı ile yetinmemin üzerine arkadaşlarımdan da soğuyunca hayata küsüyorum. Dışar çıkıp bir şeyler yapayım diyorum tek başımada olsa ancak Mardin gibi küçük ve boş bir şehirde yaşıyorum aktivite aşırı az. Bunlardan kaçmak için kullandığım sosyal medya da pek iç açıcı değil. Sosyal medya resmen çöplük. Trol hesaplar saçma sapan konular kavgalar falan da iyice çekilmez kılıyor. Bu ruh halini, hayatımı nasıl düzeltebilirim? Hayata küsmüş gibiyim ülke gündemi, sahte arkadaşlar ailem vs beni fazlasıyla yoruyor. Gece gece içimi dökmek istedim. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.

Canım kardeşim, yaşadığın durumlar gerçekten çok sabır isteyen olaylar. Allah kimseye kaldıramayacağı yükü vermez. İnşallah bu durumlardan kurtulursun ve kurtuluruz. Umarım daha iyi günler görüeceğiz.
 
Genelleme yapmayı sevmesem de Türkiye de ki çoğu genç kişinin böyle olduğunu düşünüyorum, ben de 17 yaşındayım ve çok fazla arkadaşım olmadı. Aslında bu biraz benim içe kapanık olmamdan ötürü diyebilirim çünkü ben arkadaş sayısından çok güvene önem veren birisiyim sadece 1 arkadaşım olsun ama güvenilir olsun benim için yeter ve artar. Aile konusuna gelirsek ben ve 3 yıllık arkadaşımın ailesi de senin ailen gibi hemen hemen aynı örneğin ders çalışırsın; sen ders mi çalışırdın? Diyorlar. Ders çalışmadığın zamanlarda git dersini çalış yoksa iş güç bulamazsın derler. Ailem ile oturduğumda saçma sapan konular açılır, benim istemediğim veya sevmediğim sözler bana söylenir ben kalkıp odama geçince sen çok a-sosyal bir çocuk oldun derler. Bu olayları arkadaşım da yaşadığı için bazen onunla konuşuruz benimki böyle yaptı seninki ne yaptı gibisinden az da olsa bu beni rahatlatıyor, en azından ortak derdimiz var diyoruz. Korona olduğundan mütevellit zaten aile içi kavga bayağı bir arttı son zamanlarda. Gündeme gelecek olursak sadece sen değil tüm Türk halkı bu zorluklarla uğraşıyor. Bilgisayar almak istesek alamıyoruz, telefon almak istesek alamıyoruz, her şey pahalı sadece videolarını izliyoruz. Bazen diyorum keşke tanrı canımı alsa da kurtulsam. Eğer arkadaş olmak istersen Discord'dan konuşabiliriz. İyi akşamlar.
 
İnsanların derdi kendine. Başkasının derdi ile bir başkasının derdini kıyaslayamazsınız. Herkesin kendine özgü zorlukları var. Lütfen boş cevap atmayın. Arkadaşın moralini bozuyor olabilirsiniz. Aslında son etkinliğiniz nasıl bir insan olduğunuzu çok iyi anlatıyor :).

Dert değil dedim, "dert değil". Herkesin derdi kendine, ne kadar üzüldükleri beni ilgilendiren bir şey değil, fakat konuyu açan kişi saçma sapan şeyleri kafaya takıp bunalıma girmiş, sizde halen ciddi ciddi cevap yazıyorsunuz adamı mutlu etmek için. Şu forumda tanımadığı adamın iki lafıyla dertlenmesi bitecekse zaten o dert, dert değildir. Çok üzülüyorsan, psikoloğa git. Technopat gibi bir forumda uzun uzun bir yazı yazacak zamanı buluyorsun ama?
 
Dert değil dedim, "dert değil". Herkesin derdi kendine, ne kadar üzüldükleri beni ilgilendiren bir şey değil, fakat konuyu açan kişi saçma sapan şeyleri kafaya takıp bunalıma girmiş, sizde halen ciddi ciddi cevap yazıyorsunuz adamı mutlu etmek için. Şu forumda tanımadığı adamın iki lafıyla dertlenmesi bitecekse zaten o dert, dert değildir. Çok üzülüyorsan, psikoloğa git. Technopat gibi bir forumda uzun uzun bir yazı yazacak zamanı buluyorsun ama?
Konu sahibi benim hiçbir şeye zamanım yok gibi bir şey dememiş. Bu birincisi. İkiye gelirsek bundan sizene? kimsiniz siz başka insanların derdine laf atabilecek gücü kendinizde bulabiliyorsunuz? Arkadaşa göre derdi ağır gelmiş belki de. Senin yaşın büyük olabilir bu olayları yaşayıp görmüş, geçmiş olabilirsin. Fakat başkalarına böyle konuşamazsın. Kimse kimseye burada zorunlu cevap vermek zorunda değil. Herkes kafasına göre, kendi olayına, bildiği işe göre konulara cevap vermeyi seçiyor. Psikoloklar her derde derman olamazlar. Sadece hayatımızda yaşadıklarımızın özetini çıkarmakla mecbur kalıyorlar. Zamanında çok gittim. İnsanların buraya derdini anlatması size kalmadı. Ayrıca çözmesi de bizim kendi derdimizi anlatmamız, arkadaşın kendisi mutlu etmemiz size kalmadı. Lütfen işinize bakın. " LÜTFEN ".
 
Konu sahibi benim hiçbir şeye zamanım yok gibi bir şey dememiş. Bu birincisi. İkiye gelirsek bundan sizene? kimsiniz siz başka insanların derdine laf atabilecek gücü kendinizde bulabiliyorsunuz? Arkadaşa göre derdi ağır gelmiş belki de. Senin yaşın büyük olabilir bu olayları yaşayıp görmüş, geçmiş olabilirsin. Fakat başkalarına böyle konuşamazsın. Kimse kimseye burada zorunlu cevap vermek zorunda değil. Herkes kafasına göre, kendi olayına, bildiği işe göre konulara cevap vermeyi seçiyor. Psikoloklar her derde derman olamazlar. Sadece hayatımızda yaşadıklarımızın özetini çıkarmakla mecbur kalıyorlar. Zamanında çok gittim. İnsanların buraya derdini anlatması size kalmadı. Ayrıca çözmesi de bizim kendi derdimizi anlatmamız, arkadaşın kendisi mutlu etmemiz size kalmadı. Lütfen işinize bakın. " LÜTFEN ".
Aynı şeyi tekrar yazıyorsun. Bende aynı şeyi tekrar yazmayacağım, tartışmaya da gerek yok. Bu forumun yaş ortalaması belli, bir psikoloğa gidip alacağı yardım şu forumda alacağı yardıma göre çok daha etkili olacaktır. Bir de şunu anlamıyorum, ulan nerden aklınıza geliyor teknoloji forumuna "Hüü, ben depresyondayım bana yardım edin!" gibi konular açmak. Bu forum teknolojiden, ekran kartlarından falan ibaret demiyorum, bu forumda alacağı psikolojik yardım hiç bir işine yaramayacak, tabii gerçekten depresyona girmişse.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı