Hayattan eski zevki almıyorum

Normal dostum, oyundan zevk aldığın zaman sen oyunu bir ödül olarak görüyordun. Zevk almamaya başladığın zaman da sanki oyun seni istyiorda sen onu istemiyormuşsun gibi. Sana hayatı sevdirecek bir işin ya da bir kişi yok ki zevk alasın. Gün gelecek sana hayatı sevdirecek bir kişi de çıkacak karşına. Gün gelecek tüm hayatının geçirebileceğin bir işde çıkacak karşına. Sen anı yaşa sadece, sende kendin için çabala. Mesela müzik seviyorsan müzik aleti öğren, resim seviyorsan güzel çizim yapmayı, kitap okuyorsan felsefe mi roman mı ne sevdiği öğren. Zamanını boşa geçirme, bugün boşa geçirdiğin zamanı yarın iş yaparak ödeyeceksin eğer şimdiden boşa zaman geçirirsen. Gün gelecek öleceksin, ölmeden önce ne yapmak istiyorsan ertelemeden yap. İşte o zaman zevk alırsın hayattan.
 
Oradaki kasıt o dehşetli virane olan bu musibetli hayatın bir sahibi olduğu. Sol yol bu kainatın sahibi yok diyenlerin yolu mânasını taşıyor. Ateizm bakış açısıyla yaşanmasının mümkün olmadığını ancak kendini kandırıp ölümü unutturmasıyla yola geldiğini anlatıyor. Dehşetin içinde mükemmelik varken, sen o mükemmellikten o dehşet varken faydalanamazsın. Bak şöyle düşün, bir restoranttasın ve yanında adamın biri silahını doğrultmuş;
"Sen hamburgerini ye, ben bi ara kafana sıkacağım." diyor. Sen bu dehşetli halde o hamburgeri rahat rahat yiyebilir misin? Yiyemezsin. Aynı şekilde öleceğimizi bile bile o ecel dediğimiz aslan kuyunun ağzında bizi beklerken, o kuyunun dibindeki kabre gireceğimizi bile bile "Ya yaratıcıyı ne düşünücem, ne gerek var? Ben hayatımda kendimi geliştirip mutlu olacağım" diyemezsin.
Yani demek istediğim aslında bütün hikaye "beşerin ölümü unutma hikayesidir".
Bunu anlatmamın sebebi neden yaratıcıyı araştırmamız gerektiğidir. Ölümün ardında ne olduğunu bilmeden nasıl yaşayabilirsin? Sana yan odada bir tane köpek var ve her an kapıyı kırabilir dersem sen o oda da nasıl rahatça hayatını sürdürebilirsin? Aynı şekilde öldükten sonra ne olacağını bilmeden bu hayat nasıl geçip gidecek? Hikayede şuan ki insanların ölümü unutup hiçbir şey yokmuş gibi hayattaki gayeleriyle mutlu olmaya çalışmaları. Bende diyorum ki, o kapının ardındaki köpek her türlü o kapıyı kıracak ve seni o kabre sokacak. Ölümü inkar edemeyiz. Madem ölüm var yaratıcıyı araştır ki o köpeğin aslını astarını öğren. Bu hayatını da mutlu yaşa. Yukarıda anlattığım bıçak mevzusunu hatırla. O bıçağın bir katilin değil, sana rahmet etmek isteyen bir doktorun elinde olduğunu anla.
Kırmızı Asa videolarını izle, sonra konuşalım. Olur mu? Çünkü sana getirdiğim argümanlar sana çok yabancı ve bakış açınla uyuşmuyor. Bu videoları izle, sonra dediklerim mantık çerçevene teker teker oturmaya başlayacak.
Anlattığım hikaye burada varmış;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…