Hayattan keyif nasıl alınabilir?

Katılım
25 Ağustos 2020
Mesajlar
348
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Öncelikle selamlar, kendim hakkımda biraz fikre ihtiyacım olacak.
Fazla uzatmadan konuya giriş yapayım. 20 yaşına bu ay girecek olan bir bireyim. Korona zamanından beri hayattan ciddi anlamda keyif almıyorum. Korona bitişinde ufak bir Prime dönemi yaşadım kendim için. Bu zamanlar lise 3. sınıfıma denk geliyor. Mesele de 11.sınıfın bitişinde başladı benim. 12.sınıfı bir şekilde atlattım mezuna bırakmadan tekstil mühendisliği bölümüne yerleştim.

Hazırlık okurken ve bölümümü okurken aklımda hep bir şüphe oldu bölümümle alakalı. Sürekli olarak potansiyelimi gerçekleştiremediğimi ve kendime yazık ettiğimi düşünüyorum. Sınıfımdaki insanlar gerçekten ahmak denecek kadar boş insanlar ne sınıfımda ne de üniversitemde aradığım gibi bir hayat aradığım gibi bir hayal dünyasını bulamadım. Gözümde fazla abartmışım sanırım üniversiteyi her neyse. Bu kafamı meşgul eden sorunlardan biri. Ketum biriyim günlük hayatta fazla arkadaş çevrem yok. Bir arkadaş grubum vardı lise zamanında çok samimi olduğumuz. Herkes farklı alanlara farklı insanlarla uğraşmaya başladı. Aynı şehirde aramızda 10 dakikalık mesafe olmasına rağmen WhatsApp grubumuzdan bile yazışmıyoruz. Samimi kalan bir tek arkadaşım var günümün %30-35 civarını onunla bilgisayar oyunları oynayarak ya da sohbet ederek geçiriyorum.

Günlük hayatta fitness ve basketbol ile uğraşan ve bundan zevk alan biriyim fakat onlarla uğraşasım bile gelmiyor. Bütün günümü kendimi evde insanlardan izole ederek hiçbir şey yapmadan geçiriyorum. Zamanında ilişki anlamında gerçekten hızlı biriydim çok kolay ilişki yapardım insanlar beni beğenirdi. Ciddi anlamda öz güvenimi kaybettim. Fakat artık flört bile edemiyorum kimseyle. O kadar keyif almıyorum hiçbir şeyden. Cinsellik bile ilgimi çekmiyor. Sadece oyun oynayıp arkadaşımla sanaldan muhabbet ediyorum tek hoşuma giden bu kaldı hayatta. Günlük hayatta kafamı bile kullanamıyorum. Oturup düşünüyorum yaptığım her şeyi her konuşmayı refleks ile yapıyorum aslında. Neyi neden yaptığımı bilmiyorum. Hiçbir şeyi sorgulamıyorum. Dümdüz yaşayıp gidiyorum. İstediğim hayat bu değil aslında. Sosyal olmayı, günlük olarak hareketli bir hayatım olsun istiyorum. Ama bir türlü rayına sokamadım hayatımı. Uyku düzenim bozuk bu saatte entry girdiğimi gördüğünüz üzere.

Bu durumu düzeltmek için ilişki yapmayı denedim benim için mantıklı gelmişti, aslında işe de yaramıştı fakat sadece konuştuğum kişilerle yüzyüzeyken bu moddan kurtulabiliyordum. Anlayacağınız üzere bir çözüm değildi bu seçim benim için. Sınıftaki insanlarla arkadaş olayım diyorum fakat zor biriyim gerçekten. Hayatta aradığım gibi muhabbeti hoşuma giden birini bulamadım. İlerisini düşünüyorum hayatımda hep böyle mi gidecek işte bu yaşında sevgilin yok nasıl evleneceksin gibi sorular dönüyor kafamda sürekli.

Bu mentalden kurtulabilmem için ne yapmam gerekiyor? Her türlü fikre açığım. Vaktinizi çaldığım için kusura bakmayın.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu çok normal. Bu hayatta hedefi ve derdi olan herkes hayatının belli bir döneminde bir psikolojik olarak en dibe, sıfır noktasına ulaşır, bu noktaya inmek zorlayıcı oluyor ama inan doğru zaman geldiğinde tekrar beklemediğimiz anda toparlanmaya başlıyoruz.

Verebileceğim öneri; sadece elinden gelen şeyleri düşün, fazlasını kafanı yorma. Diğer ihtimallerin kafanı kurcalamasını izin verme, geçmiş de geçmişte kaldı, daha güzelleri yaşanacak. Hayatında çok başka bir döneme giriyorsun, büyüyorsun. Zor olsa da senin kafa yapına uygun bir arkadaş bulman lazım, hızlı toparlanabilmek için. Daha 20 yaşındasın, tam hata yapma yaşları. Bol bol hata yap, pişmanlığını ileride çekmeyeceksin. Hatta öyle ki hata yapmaktan keyif alacaksın.
 
Yaşadığınız şeyler gayet normal. 9. sınıfta liseye gidecek olmanın verdiği heyecan ortaokuldaki 8 yıllık arkadaşlıkları geride bırakmayı bir şekilde örtüyordu fakat üniversite çok farklı... Farklı bir şehir, ortam, yaşam alanı... Her şey bambaşka ve sabit fikirleri, düşünceleri olan bir insan evladı için resmen kültür şoku...

Şuan yaşadıklarınız bana çok tanıdık ve normal geliyor. Üniversite binasında, şehirdeki dolaşırken gözleriyle, konuşmasıyla dinamik bir enerji veren sosyal bir tip iken, yurt kapısına adım attığım gibi yapayalnızdım. Çalışanlarla illa muhabbetim vardı ve bazen tanımadığım insanların odasında sabahlara kadar mental veya derin konularla alaklı konuşmalar yapardım fakat bu konuşmaların olmadığı günlerin tamamında bir boşluk hissi gelirdi. Sanki 60 yaşındayım, herkesi kaybetmişim ve yalnızım... O kısmımı da psikolojik gelişimimi sağlayacak, üniversite öncesinde iş yüzünden zaman bulamadığım kült filmleri izleyerek, müzik arşivimi genişleterek ve bir sürü farklı konularla alakalı yazılar okuyarak atlattım.

Yıllar sonra söyleyebileceğim şey, en güzel, en karmaşık, karanlık fakat melankolik olmayan o dönemimi hâlâ en iyi zamanlarımdan biri olarak görüyorum. Çok değişmemiş olsam da bugün beni ben yapan sınırlarımı, çizgilerimi keşfetmemi sağladı. Tamam her şey bitti, öğrendim artık 60 yaşıma kadar aynıyım demiyorum fakat gerçekten en hızlı akan, en hareketli geçen dönemim oymuş onu anladım lakin siz ne kadar da şöyle hissetseniz de:


Aslında siz de ilerliyorsunuz...
 
Öncelikle selamlar, kendim hakkımda biraz fikre ihtiyacım olacak.
Fazla uzatmadan konuya giriş yapayım. 20 yaşına bu ay girecek olan bir bireyim. Korona zamanından beri hayattan ciddi anlamda keyif almıyorum. Korona bitişinde ufak bir Prime dönemi yaşadım kendim için. Bu zamanlar lise 3. sınıfıma denk geliyor. Mesele de 11.sınıfın bitişinde başladı benim. 12.sınıfı bir şekilde atlattım mezuna bırakmadan tekstil mühendisliği bölümüne yerleştim.

Hazırlık okurken ve bölümümü okurken aklımda hep bir şüphe oldu bölümümle alakalı. Sürekli olarak potansiyelimi gerçekleştiremediğimi ve kendime yazık ettiğimi düşünüyorum. Sınıfımdaki insanlar gerçekten ahmak denecek kadar boş insanlar ne sınıfımda ne de üniversitemde aradığım gibi bir hayat aradığım gibi bir hayal dünyasını bulamadım. Gözümde fazla abartmışım sanırım üniversiteyi her neyse. Bu kafamı meşgul eden sorunlardan biri. Ketum biriyim günlük hayatta fazla arkadaş çevrem yok. Bir arkadaş grubum vardı lise zamanında çok samimi olduğumuz. Herkes farklı alanlara farklı insanlarla uğraşmaya başladı. Aynı şehirde aramızda 10 dakikalık mesafe olmasına rağmen WhatsApp grubumuzdan bile yazışmıyoruz. Samimi kalan bir tek arkadaşım var günümün %30-35 civarını onunla bilgisayar oyunları oynayarak ya da sohbet ederek geçiriyorum.

Günlük hayatta fitness ve basketbol ile uğraşan ve bundan zevk alan biriyim fakat onlarla uğraşasım bile gelmiyor. Bütün günümü kendimi evde insanlardan izole ederek hiçbir şey yapmadan geçiriyorum. Zamanında ilişki anlamında gerçekten hızlı biriydim çok kolay ilişki yapardım insanlar beni beğenirdi. Ciddi anlamda öz güvenimi kaybettim. Fakat artık flört bile edemiyorum kimseyle. O kadar keyif almıyorum hiçbir şeyden. Cinsellik bile ilgimi çekmiyor. Sadece oyun oynayıp arkadaşımla sanaldan muhabbet ediyorum tek hoşuma giden bu kaldı hayatta. Günlük hayatta kafamı bile kullanamıyorum. Oturup düşünüyorum yaptığım her şeyi her konuşmayı refleks ile yapıyorum aslında. Neyi neden yaptığımı bilmiyorum. Hiçbir şeyi sorgulamıyorum. Dümdüz yaşayıp gidiyorum. İstediğim hayat bu değil aslında. Sosyal olmayı, günlük olarak hareketli bir hayatım olsun istiyorum. Ama bir türlü rayına sokamadım hayatımı. Uyku düzenim bozuk bu saatte entry girdiğimi gördüğünüz üzere.

Bu durumu düzeltmek için ilişki yapmayı denedim benim için mantıklı gelmişti, aslında işe de yaramıştı fakat sadece konuştuğum kişilerle yüzyüzeyken bu moddan kurtulabiliyordum. Anlayacağınız üzere bir çözüm değildi bu seçim benim için. Sınıftaki insanlarla arkadaş olayım diyorum fakat zor biriyim gerçekten. Hayatta aradığım gibi muhabbeti hoşuma giden birini bulamadım. İlerisini düşünüyorum hayatımda hep böyle mi gidecek işte bu yaşında sevgilin yok nasıl evleneceksin gibi sorular dönüyor kafamda sürekli.

Bu mentalden kurtulabilmem için ne yapmam gerekiyor? Her türlü fikre açığım. Vaktinizi çaldığım için kusura bakmayın.

Yaşadıkların normal biraz hırsı ve hedefleri olan kişinin yaşayacağı şeyler ancak kurtulmanız için önerim belki de farklı şeyler denemek ya da basket oynuyorsanız ben mesela yıllarca oynadım gidip şehrinizde basket oynanan yerlerde başkaları ile oynayıp arkadaş edinmeniz üniversite bölümünüzden memnun olmayabilirsiniz ancak ileride bunu yapmak zorunda değilsiniz madem oyun oynuyorsunuz örneğin yayın açmayı deneyebilirsiniz. Çok arkadaşta iyi değil hocam çok takmayın.
 
Yaşadığınız şeyler gayet normal. 9. sınıfta liseye gidecek olmanın verdiği heyecan ortaokuldaki 8 yıllık arkadaşlıkları geride bırakmayı bir şekilde örtüyordu fakat üniversite çok farklı... Farklı bir şehir, ortam, yaşam alanı... Her şey bambaşka ve sabit fikirleri, düşünceleri olan bir insan evladı için resmen kültür şoku...

Şu an yaşadıklarınız bana çok tanıdık ve normal geliyor. Üniversite binasında, şehirdeki dolaşırken gözleriyle, konuşmasıyla dinamik bir enerji veren sosyal bir tip iken, yurt kapısına adım attığım gibi yapayalnızdım. Çalışanlarla illa muhabbetim vardı ve bazen tanımadığım insanların odasında sabahlara kadar mental veya derin konularla alaklı konuşmalar yapardım fakat bu konuşmaların olmadığı günlerin tamamında bir boşluk hissi gelirdi. Sanki 60 yaşındayım, herkesi kaybetmişim ve yalnızım... O kısmımı da psikolojik gelişimimi sağlayacak, üniversite öncesinde iş yüzünden zaman bulamadığım kült filmleri izleyerek, müzik arşivimi genişleterek ve bir sürü farklı konularla alakalı yazılar okuyarak atlattım.

Yıllar sonra söyleyebileceğim şey, en güzel, en karmaşık, karanlık fakat melankolik olmayan o dönemimi hâlâ en iyi zamanlarımdan biri olarak görüyorum. Çok değişmemiş olsam da bugün beni ben yapan sınırlarımı, çizgilerimi keşfetmemi sağladı. Tamam her şey bitti, öğrendim artık 60 yaşıma kadar aynıyım demiyorum fakat gerçekten en hızlı akan, en hareketli geçen dönemim oymuş onu anladım lakin siz ne kadar da şöyle hissetseniz de:


Aslında siz de ilerliyorsunuz...

Aile evinde kalırken bunları yaşamak aslında insana koyuyor birazcık. Eskiden insanlara karşı bir değerim bir hatrım varken şu an sadece vakit geçsin diye uğranılan bir durak gibi hissediyorum. Serdar Ali çeliker'in bir konuşması vardı telefonlarımın 3 gün çalmadığını bilirim diye. Gerçekten onu yaşıyorum uzun zamandır. Bilmiyorum insanlardan değer görmemek sevgi görmemek bir şeylerin karşılıksız olmaması cidden çok yoruyor beni. Normalde bu kadar duygusal bir adam değilim. Rasyonel biriyim genel olarak fakat yalnızlık cidden çok yordu beni.

Yaşadıkların normal biraz hırsı ve hedefleri olan kişinin yaşayacağı şeyler ancak kurtulmanız için önerim belki de farklı şeyler denemek ya da basket oynuyorsanız ben mesela yıllarca oynadım gidip şehrinizde basket oynanan yerlerde başkaları ile oynayıp arkadaş edinmeniz üniversite bölümünüzden memnun olmayabilirsiniz ancak ileride bunu yapmak zorunda değilsiniz madem oyun oynuyorsunuz örneğin yayın açmayı deneyebilirsiniz. Çok arkadaşta iyi değil hocam çok takmayın.
Denedim hocam yayın açmayı da tutturamadım. Dediğiniz gibi çok arkadaş kuru kalabalık oluyor aslında.

Bu çok normal. Bu hayatta hedefi ve derdi olan herkes hayatının belli bir döneminde bir psikolojik olarak en dibe, sıfır noktasına ulaşır, bu noktaya inmek zorlayıcı oluyor ama inan doğru zaman geldiğinde tekrar beklemediğimiz anda toparlanmaya başlıyoruz.

Verebileceğim öneri; sadece elinden gelen şeyleri düşün, fazlasını kafanı yorma. Diğer ihtimallerin kafanı kurcalamasını izin verme, geçmiş de geçmişte kaldı, daha güzelleri yaşanacak. Hayatında çok başka bir döneme giriyorsun, büyüyorsun. Zor olsa da senin kafa yapına uygun bir arkadaş bulman lazım, hızlı toparlanabilmek için. Daha 20 yaşındasın, tam hata yapma yaşları. Bol bol hata yap, pişmanlığını ileride çekmeyeceksin. Hatta öyle ki hata yapmaktan keyif alacaksın.

Vakit ayırdığınız için cidden minnettarım. Kafa yapıma uygun bir arkadaş nasıl bulabilirim sizce? Bu yaşlarda ve sonrasında bir gerçek bir arkadaş/dost edinmek gerçekten çok zorlayıcı.
 
Vakit ayırdığınız için cidden minnettarım. Kafa yapıma uygun bir arkadaş nasıl bulabilirim sizce? Bu yaşlarda ve sonrasında bir gerçek bir arkadaş/dost edinmek gerçekten çok zorlayıcı.
Evet, zor. Zira ben de yalnızım ama ara ara görüştüğüm 4 tane dostum var.

Gerçek dostluklar rastlantı üzerine kuruluyor. Sen kendini geliştirmeye devam et, kapını tam kapatma, yakın zamanda bir ortak noktanız sizi buluşturur bi şekilde. Normal arkadaş aramıyorsundur ama oldu ki ararsan zaten kafeler, kütüphaneler, spor salonları yalnız insanlarla dolu.
 
Evet, zor. Zira ben de yalnızım ama ara ara görüştüğüm 4 tane dostum var.

Gerçek dostluklar rastlantı üzerine kuruluyor. Sen kendini geliştirmeye devam et, kapını tam kapatma, yakın zamanda bir ortak noktanız sizi buluşturur bir şekilde. Normal arkadaş aramıyorsundur ama oldu ki ararsan zaten kafeler, kütüphaneler, spor salonları yalnız insanlarla dolu.

Gerçekten anladınız beni buna sevindim. Açıkça konuşmak gerekirse bir insanla karşı derin bir bağ kurmak istiyorum. Sevgili olabilir arkadaş olabilir önemi yok ne derecede hayatımda yer alacağının. Sanırım dişimi biraz daha sıkıp doğru zamanı beklemem gerekiyor.
 
Gerçekten anladınız beni buna sevindim. Açıkça konuşmak gerekirse bir insanla karşı derin bir bağ kurmak istiyorum. Sevgili olabilir arkadaş olabilir önemi yok ne derecede hayatımda yer alacağının. Sanırım dişimi biraz daha sıkıp doğru zamanı beklemem gerekiyor.

Evet, ben de senin düşüncelerinden yakın zamanda geçtiğim için anlayabiliyorum. İçin rahat olsun hocam. Gerçekten neyi istiyorsan, neyi arıyorsan zaten her türlü bulursun buna emin ol, ne zaman bulamadık ki. Gelecek için de bunlar yüzünden kaygılanma, gelecekte kim bilir nasıl dertlere sahip olacağız, ama böyle dertlerimiz olmaz emin ol. :)
 
Üniversite hayatı başladığı zaman arkadaşların değişiyor. Kendin bile değişiyorsun. Üniversiteye ilk gittiğin zaman eski arkadaşlarını çok özlemişsindir büyük ihtimalle. Lisedeyken çevrendeki herkes sen gibiydi. Yani nasıl insanlar olduklarını bilirdin. Üniversiteye gelince herkes çok farklı. Kültürler, düşünce yapıları, davranışları. Biri İstanbul'dan biri İzmir'den biri Konya'dan biri Van'dan geliyor. Sıkıntı yaşaman normal.
Ben üniversite hayatım boyunca evde tek kaldım. İlk başlarda yurtta olanlar kaynaştı. Oda arkadaşı olup samimi oldular vs. Ben tek başıma kaldım. Sıkntıları elbet oldu. Yabancı bir şehirde tek başına olunca ister istemez sıkıntı çekebiliyorsun ama değişime ayak uydurmak zorundasın. Eski arkadaşlıkları arayıp onlar için dert yanarsan sürekli sıkıntı çekersin. Şimdi en yakın arkadaşlarımla eskisi kadar yakın değilim. Hepimiz farklı yerlere gittik. Farklı hayatlar kurdurk. Ayda yıldı bir görüşüyoruz ama hala en sevdiğim arkadaşlarımdır.
Bunlar gelip geçici şeyler ama içinde kalıp çok düşünmemelisin. Arkadaş bulmam lazım, sevgili bulmam lazım diye kendini şartlarsan ya da ne zaman bulurum gibi davranırsam emin ol bi o kadar daha uzaklaşırsın. Zorla olan arkadaşlıklardan da hayır gelmez.

Akışına bırakmayı öğrenmelisin. Başarılar
 
Aile evinde kalırken bunları yaşamak aslında insana koyuyor birazcık. Eskiden insanlara karşı bir değerim bir hatrım varken şu an sadece vakit geçsin diye uğranılan bir durak gibi hissediyorum. Serdar Ali çeliker'in bir konuşması vardı telefonlarımın 3 gün çalmadığını bilirim diye. Gerçekten onu yaşıyorum uzun zamandır. Bilmiyorum insanlardan değer görmemek sevgi görmemek bir şeylerin karşılıksız olmaması cidden çok yoruyor beni. Normalde bu kadar duygusal bir adam değilim. Rasyonel biriyim genel olarak fakat yalnızlık cidden çok yordu beni.

Denedim hocam yayın açmayı da tutturamadım. Dediğiniz gibi çok arkadaş kuru kalabalık oluyor aslında.

Vakit ayırdığınız için cidden minnettarım. Kafa yapıma uygun bir arkadaş nasıl bulabilirim sizce? Bu yaşlarda ve sonrasında bir gerçek bir arkadaş/dost edinmek gerçekten çok zorlayıcı.

Lise de çevrende 10 kişi varsa sürekli beraber olmaktan hepiniz aynı kafa yapısında olursunuz istemsiz bir şekilde ancak üniversiteye geçtiğinde farklı hayatlar herkes farklı şeyler peşinde vs benim tavsiyem yapmaktan hoşlandığınız şeylerin topluca yapıldığı yerlere gidip arkadaş edinmek vs örneğin basket oynamak için sahaya gidersin her gün gitmekten samimi olursun dışarıda buluşursunuz bir bakarsınız o da oyun oynuyormuş PC de daha da kaynaşırsınız o size bir şeyler katar siz ona derken dışardayken bir kızı beğenirsin bir şekilde iletişime geçip tanışırsın vs. bu en ufak bir seneryo deneyim hocam kısacası dışarı çıkın deneyin kimse üstünüze gülmez yenmenin tek yolu savaşmaktır.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı