Red Dead Redemption 2. Gerçekten beni hayatın tüm sıkıntılarından koparan, adeta oyunun içinde yaşadığımı hissettiren bir oyun değil şaheserdir.
Dağın tepesinde atımla (İsmi Elena'ydı) ağır ağır dolaşırken inip dürbünle kuşları izlemek, gölde avlanan bir ayıyı görmek, ağaçların arasında takılırken tavşanların kaçışması, kasabalardaki insanlarla etkileşime girmemiz, kamp yaparken etin pişmişliğine göre karnı doyurmak gibi yüzlerce sebepten ötürü oyundan kopamıyorum. Hikaye ve hikaye anlatımı olarakta asla sıkıcılașmıyor veya saçmalamıyor. O harika tonu koruyor. Oyunda hiç mi yüz güldüren bir durum yok hep düz mü geçiliyor diye düşünmeyin. Yeryer karakterlerin kendi aralarında geçen diyaloglarla yeryerse yan hikayelerde tanıştığınız değişik karakterlerle oyun sizi ekran başında tutuyor. Oynamanız şiddetle tavsiye ediyorum.