Felsefe de bir görüş vardı ve benim en sevdiğim görüşlerdenYani insanların herhangi bir ideolojiye inanmamasının tek sebebi görmemesidir. Şimdi şöyle bir sorun ortaya çıkıyor genellikle ateizm gibi ideolojiyi savunan insalar evrimi savunur ama kimse evrimi görmemiştir sadece bir kaç bilim adamının dediklerini inanıyoruz ki kimse bunu görmedi. Sonuç itibariyle yine görmediğimiz birşeyi savunuyoruz
Felsefe de çok sevdiğim bir görüş vardır. Yanılmıyorsam gazali idi söyleyen. Duyu organları hepsi yanıltıcıdır, "insan gerçeği kalp gözü ile görmelidir" yani aslında tanrıyı kanıtlamak noktasında duyu organlarının yetersiz olduğu sadece kalp gözü ile tanrının varlığına ulaşılabilir demek istemiştir.Evrime inanmak tanrıya inanmaktan daha baskındır. Evrimin bir çok kanıtı sunulabilirken tanrıyı kanıtlayamazsın. Zamanında gönderilen kitap/kitaplar aracılığıyla var olduğu iddaa ediliyor. Bu da insanları ateizme ve agnostizme sürüklüyor.
E şimdi Hindistan diyorsun, sonuçta 1000'den fazla tanrı var orada. E adamlar haklı bence ateizmi ortaya çıkarmakla
Tanrısal varlık gibi mi? Yani insan üstü ama tanrı vasfında olmayan gibi.Aslında bizim çok tanrılı olarak gördüğümüz ama öyle olmayan bazı öğretileri var. Bizim sistemimizde bir öğreti varsa tanrı da vardır diye düşünüyoruz ama aslında tanrıdan bahsetmiyorlar. Bahsettikleri bazı ruhlar, varlıklar var ama tanrı olarak görmüyorlar.
Tanrısal varlık gibi mi? Yani insan üstü ama tanrı vasfında olmayan gibi.
@Shimada Sensei kesinlikle. O dönemde insanları birleştirmek gerçekten çok zordu. Derebeylikler, kabileler, obalar vs. hepsini toplamanın başka yolunu bulmak bence imkansız gibi.
Aslında bence öyle değil gibi. Zira yönetici olarak halkı kontrolünde tutanların çoğu kendini Tanrı elçisi onun dünyadaki yansıması olarak seçilmiş kişi gibi göstermesi ve insanların çoğunun bir dönem köle ve vergi bağımlısı insanlar olduklarını da düşünürsek sonuca daha rahat varabiliriz. Ben çoğu insanın mecburen o kitleye dahil olduklarını düşünüyorum.Bir yandan da bu inançlar insanoğlunun güçlenmesinde büyük rol oynamıştır aslında1.000'lerce, 10.000'lerce insanı bir araya toplayıp tek yumruk yapmanın tek yolu dini/milli inançları kullanmaktır. Eski dönemlerde bu tek çatı altında birleşme çok önemli olmuştur diye düşünüyorum.
"Bize bir tanrı lazım, iyisinden." der gibi işlemiş sanırım sistemAynen öyle. Ama bu tabi şu andaki Hint dinleri için geçerli değil. Zamanla tanrılar eklenmiş yeniden
Kendini tanrı olarak göstermek de bir nevi inancı kullanmak diyebiliriz benceZira yönetici olarak halkı kontrolünde tutanların çoğu kendini Tanrı elçisi onun dünyadaki yansıması olarak seçilmiş kişi gibi göstermesi ve insanların çoğunun bir dönem köle ve vergi bağımlısı insanlar olduklarını da düşünürsek sonuca daha rahat varabiliriz.
İnek gibi mı?Aynen öyle. Ama bu tabi şu andaki Hint dinleri için geçerli değil. Zamanla tanrılar eklenmiş yeniden