İslamiyet

  • Konuyu başlatan muzan
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 160
  • Görüntüleme 10.874
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Kafamı uzaya çevirdiğimde bir yaratıcı var. Olmalı diyorum. Çünkü o kadar galaksi içinde niye biz?

Binlerce farklı hayvan türü arasından niye İnsanoğlu düşünebilen bir canlı? Diğerleri niye düşünmüyor?

Birde tek hücreli yaşamdan çok hücreli yaşama geçiş nasıl mümkün oldu?

Ben bunu açıklayamıyorum. Ben evrimi kabul ediyorum ve şöyle diyorum. Evrim var. Ama bu evrim rastgele değil, Tanrı'nın kontrolü altında.

Yoksa saçma olurdu bence. Geriye gittiğimizde atlar hep atmış. At nasıl at oldu? Bir anda zembille mi indi? Burada boşluk oluştururdu. Bence bu hali bile bir kanıt tanrı için.

Bir an düşündüm. Ya Tanrı dediğimiz şey olmasaydı. Yok abi yok. Beynim yandı. Tamamen karanlık diyeceğim renk yok. 0.

Yani Tanrı olmalı. Olmak zorunda.
 
Valla neye inanacağımızı şaşırdık be kardeşim :D Ama şuna inanıyorum herkes çok biliyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
İçinizde olana inanın arkadaşlar. Önemli olan tek şey bu. Sorguya çekildiğinizde kimse “E Ahmet inanmıyor ben de inanmadım” “A pardon kusura bakma o zaman” demiyecek:) Tanrı insanın içinde olandır derim herzaman:)
 
Kutsal kitapları eleştirenleri anlayabiliyorum. Hissettikleri şeyleri de. Yani mesela benim de hayalimdeki tanrı örneğini bir Hulusi Kentmen, bir Adile Naşit örneği ile açıklayabilirim. Fakat, örneğin İslam'ın kutsal kitabına bakıyorsun ne bir Kentmen, ne de Naşit görebiliyorsun. Saçma geldi öyle değil mi? Bana göre değil. Sebebi ise, bana küçükken anlatılan tanrının "allah dede" derlerdi şimdiki okuduklarımla farklı olması. Yani benim hayalimdeki daha babacan, affedici, güler yüzlü, tatlı bir tanrıydı. ben bunu kitaplarda göremiyorum. Her şeye rağmen müslümanım ama arada bir gidip geliyorlar. :D Sayın Cumhurbaşkanımız İslam için bir güncelleme gerekli demişti. İlk kez hak vermiştim. Böyle bir şey olabilir mi? Yani bu konuya bir çare bulunabilir mi?
@painkiller
 
@Jelibon yani bildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanlığı makamı o kadar yetkili değildir bu konuda🤣

Yani İslam'a değil zaten de, İslam anlayışı yeniden ele alınabilir neden olmasın. Sonuçta oruç 20 güne düşmez veya bedelli oruç diye bir şey olmaz:) Ama bazı görüş ve uygulamalar daha netliğe kavuşturulabilir veya bazı çağ dışı fikirler ortadan kaldırılabilir tabi. Benim görüşüm yani.
Yani mesela benim de hayalimdeki tanrı örneğini bir Hulusi Kentmen,
Ayrıca Hulusi Kentmen olayında haklısın. Çocukken anlatılan şeyler daha akılda kalıcı olduğundan böyle bir tasvir kafana yerleşmesi gayet doğal. Ayrıca Hollywood sağolsun bütün filmlerinde tanrıyı beyaz sakallı olgun ama güçlü bir adam olarak resmettiği için daha da pekişmiştir bu fikir kafanda:)
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar gönlünüzden ne geçiyorsa ona inanın. Kimse kimseye neden inandığını kanıtlamak zorunda değil. Kanıtla kanıtla diyenleri de anlayabilmiş değilim.

Bir ateisti düşünelim. Tanrı inancını reddeder. Olmayan bir şeyi de kanıtlayamam der. Yani böyle bir imkan olsa bile bu bilim değil ki. Deney yapıp Tanrı yok veya var mı diyecek?

Veya Müslüman birine neden Tanrı var diyorsunuz. Bunun senin ve insanlık nezdinde geçecek rasyonel bir cevabı yok. Çünkü kanıtlanamaz bir şey.

Kişi kendini o görüşe yakın hissettiği için Tanrının olduğunu düşünerek veya olmadığını düşünürek kendi inancı doğrultusunda kendini rahatlatır.

Bakın bilimsel kanıtlanan olaylar kanun oluyor. Örn: Yerçekimi kanunu.

Big Bang kanıtlanabiliyor mu? Hayır. Big Bang kanunu değil teorisi diyorlar bu sebeple. Kişi de Tanrının olduğunu veya olmadığını teori olarak görüp öyle kabul ediyor. Olay bu.

İyi bir insan olmak için özel bir inanca ihtiyacınız yok. Her inanca münasip kişi kendince iyi olup, kimseye zararı olmadan hayatını idame ettirebilir. Bu da bana kalırsa çoğu inançtan daha öncelikli bir harekettir.
 
İnsanlar maalesef bunu vatan meselesine dönüştürüyor. Yarın Müslüman bir adamla da, Deist bir adamla da aynı ortamda çalışabilirsin. Ben Müslümanları sevmiyorum, çalışmıyorum bu adamla mı diyeceksin patrona? Kapında çıkınca bir daha konuşmazsın olur biter. Ama sırf ona insan olduğu içi gerekli hoşgörüyü göstermelisin.

İşte hoşgörü eksikliğinden dolayı birbirlerimizin inancına saygı gösteremiyoruz. Ben senin hayat felsefene gülsem, saçmalığa bak desem ister istemez sen de sinirlenirsin. Birbirimizi tahrik etmeden, güzelce konuşabilirsek daha birlik olabiliriz bu konularda.

Geçmişe bakarsak sürekli bizi ayrıştırmaya çalıştılar gerek ırk gerek din konuları olarak. Ne zaman ayrıldık, o zaman kaybettik işte.
 
Ayrıca Hulusi Kentmen olayında haklısın. Çocukken anlatılan şeyler daha akılda kalıcı olduğundan böyle bir tasvir kafana yerleşmesi gayet doğal. Ayrıca Hollywood sağolsun bütün filmlerinde tanrıyı beyaz sakallı olgun ama güçlü bir adam olarak resmettiği için daha da pekişmiştir bu fikir kafanda:)

Ben Hollywood'tan pek etkilenmedim. Ailemin bana anlattığı tanrı ile kutsal kitapta okuduğum tanrı arasında bariz fark var. Ben bunun için üzülmüştüm. Hulusi Kentmen örneğini bu yüzden verdim. Yani çocukken daha babacan, tatlı, güleç, yufka yürekli olarak kazınmış beynime. Büyüdükten sonra okuyunca da birazcık farklı şeyler ile karşılaştım. Yani benim hayalimdeki gibi olmadığını gördüm. Neyse ya, sağlık olsun. Ben halen hayalimin gerçek olduğunu düşünüyorum. Yani umarım. :)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı