İsmail Enver Paşa'nın ölüm yıl dönümü

4-5 yıl biraz atma rakam. 1-2 yıl sonra girmek bize çok şey kazandırırdı.

Bazı askerlerin elinde silah yoktu. Apar topar savaşa girdik. En azından ikmal sağlanırdı.

Dediğim gibi 1-2 yıl Almanya rahat direnirdi.

Aynı olasılığı az önce yaptınız. Bir burada tahminde bulunuyoruz zaten.

Erken girmemiz hayranlık.
Bekleyip ne yapacaktı ya da ne zamana kadar bekleyecekti ki?
 
Bekleyip ne yapacaktı ya da ne zamana kadar bekleyecekti ki?
Hazırlanana kadar. En azından savunma yapacak kadar.
"3. Ordu Komutanı Hazan Ġzzet PaĢa, tasarlanan kuĢatma harekâtının baĢarılı olacağına inanmıyor ve taarruz konusunda da pek istekli görünmüyordu. Ordu komutanının görüĢlerine pek 713 fazla değer vermeyen Enver PaĢa, bizzat cepheye gidip durumu görmek istediyse de meclis buna razı olmadı. O da yerine Hafız Hakkı Bey‟i söz konusu kuĢatma hareketinin icra edilip edilemeyeceğini araĢtırmak üzere Kafkas cephesine gönderdi. Hafız Hakkı Bey, cephedeki yetkililerle görüĢüp bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra 3 Aralık‟ta Ģu raporu gönderdi: Bir kolordu ile cepheden ve iki kolordu ile Bardız-Oltu üzerinden ihata ile Ruslara muvaffakiyetli taarruz yapılabileceğini yerinde tetkik ettim. Rütbem tashih olunursa ben de bu iĢi yaparım. Hafız Hakkı Bey, ordu komutanı ile kolordu komutanlarının yeterli derecede azim ve cesaret sahibi olmadıklarından, böyle bir taarruza samimi olarak taraftar görünmediklerini de raporuna eklemiĢti.16 Hafız Hakkı Bey‟den istediği cevabı alan Enver PaĢa, ordu komutanını taarruza teĢvik etmek veya gerekirse taarruzu bizzat komuta etmek üzere cepheye gitmeye karar verdi.17 Yanında Genelkurmay BaĢkanı General Bronsart von Schellendorf, Harekât ġubesi BaĢkanı Yarbay Feldman ve diğer maiyeti ile 6 Aralık‟ta Ġstanbul‟dan hareket etti. Denizyoluyla önce Trabzon‟a ve oradan Erzurum‟a ulaĢtılar.18 Aralığın 15‟inde Köprüköy‟deki ordu karargâhına geldiler. Burada yapılan görüĢmede, Enver PaĢa‟nın huzurunda samimi görüĢlerini ifade etmekten kaçınan Hasan Ġzzet PaĢa, istemeyerek de olsa icra edilecek harekât hakkında Enver PaĢa ile mutabık kalmıĢ gibi davrandı. Enver PaĢa da harekâtın komutasını Hasan Ġzzet PaĢa‟ya havale edip ben Erzurum‟a gidiyorum, ya oradan Ġstanbul‟a dönerim veya seyirci sıfatıyla hareketinize bakarım diyerek 17 Aralık‟ta Erzurum‟a döndü.19 Sık sık cepheyi dolaĢan ve askerlerin durumuyla yakından ilgilenen Hasan Ġzzet PaĢa, birliklerin bir kıĢ taarruzu için yeterli donanıma sahip olmadıklarını çok iyi biliyordu. Güney cephesinden buraya intikal eden birlikler içerisinde hâlâ entariyle dolaĢan askerler vardı. Günden güne Ģiddetlenen soğuklar yüzünden donarak hayatını kaybeden askerlerin sayısı giderek artmaktaydı.20 Ordunun yiyecek ve ulaĢtırma hizmetleri de yetersizdi. Nitekim Menzil MüfettiĢ-i Umûmîliği‟nin 26 Ekim 1914 tarihli raporunda 3. Ordu‟nun durumu Ģu Ģekilde değerlendirilmiĢti:21 3. Ordu‟nun bulunduğu yerde bile iaĢesi için mevcut menzil kolları yetersizdir. Hareket halinde açlık muhakkaktır. Doğuda demiryolları olmadığından, menzil kolları ne kadar arttırılsa yine kâfi gelmez. On günlük erzakı taĢıyan menzil kolları olsa dahi on birinci günü yine açlık baĢ gösterir. BaĢlangıçta Enver PaĢa‟ya itiraz edemeyen Hasan Ġzzet PaĢa, mevcut durumda ordunun büyük bir kuĢatma harekâtını gerçekleĢtiremeyeceği kanaatine varmıĢ ve bu durum sinirlerini iyice yıpratmıĢtı. Neticede bir gün düĢündükten sonra 18 Aralık 1914 gecesi telgrafla Enver PaĢa‟ya istifasını arz etti. Hasan Ġzzet PaĢa bu telgrafında Ģöyle diyordu:22 Ben bu hareketleri icra için nefsimde kuvvet ve itimat göremediğimden ve esasen fevkalâde bir asabiyet gelerek rahatsız olduğumdan memuriyet-i hazıramdan affımı istirham ederim. Enver PaĢa bu telgrafı alınca, ordu komutanlığını kendi uhdesine alarak harekâtın sevk ve idaresini eline aldı. General Bronsart, 3. Ordu Kurmay BaĢkanlığı‟na, 3. Ordu kurmay BaĢkanı Yarbay Guze ikinci baĢkanlığa, Yarbay Feldman ise Harekât ġubesi Müdürlüğü‟ne atandılar. Bu arada 714 taarruza taraftar olmayan kolordu komutanları da değiĢtirildi. 10. Kolordu Komutanı Ziya PaĢa, daha önce (6 Aralık) emekliye sevk edilerek yerine Hafız Hakkı Bey atanmıĢtı. ġimdi sıra diğer iki kolordu komutanın değiĢtirilmesine gelmiĢti. 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi PaĢa‟nın yerine Giresunlu Ali Ġhsan PaĢa ve 11. Kolordu Komutanı Galip PaĢa‟nın yerine ise Abdülkerim PaĢa tayin edildi.23 Böylece harekâta taraftar olmayan komuta kademesinin yerini genç, enerjik ve cesur bir kadro almıĢ oldu."
Hazırlanana kadar. En azından savunma yapacak kadar.
"3. Ordu Komutanı Hazan Ġzzet PaĢa, tasarlanan kuĢatma harekâtının baĢarılı olacağına inanmıyor ve taarruz konusunda da pek istekli görünmüyordu. Ordu komutanının görüĢlerine pek 713 fazla değer vermeyen Enver PaĢa, bizzat cepheye gidip durumu görmek istediyse de meclis buna razı olmadı. O da yerine Hafız Hakkı Bey‟i söz konusu kuĢatma hareketinin icra edilip edilemeyeceğini araĢtırmak üzere Kafkas cephesine gönderdi. Hafız Hakkı Bey, cephedeki yetkililerle görüĢüp bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra 3 Aralık‟ta Ģu raporu gönderdi: Bir kolordu ile cepheden ve iki kolordu ile Bardız-Oltu üzerinden ihata ile Ruslara muvaffakiyetli taarruz yapılabileceğini yerinde tetkik ettim. Rütbem tashih olunursa ben de bu iĢi yaparım. Hafız Hakkı Bey, ordu komutanı ile kolordu komutanlarının yeterli derecede azim ve cesaret sahibi olmadıklarından, böyle bir taarruza samimi olarak taraftar görünmediklerini de raporuna eklemiĢti.16 Hafız Hakkı Bey‟den istediği cevabı alan Enver PaĢa, ordu komutanını taarruza teĢvik etmek veya gerekirse taarruzu bizzat komuta etmek üzere cepheye gitmeye karar verdi.17 Yanında Genelkurmay BaĢkanı General Bronsart von Schellendorf, Harekât ġubesi BaĢkanı Yarbay Feldman ve diğer maiyeti ile 6 Aralık‟ta Ġstanbul‟dan hareket etti. Denizyoluyla önce Trabzon‟a ve oradan Erzurum‟a ulaĢtılar.18 Aralığın 15‟inde Köprüköy‟deki ordu karargâhına geldiler. Burada yapılan görüĢmede, Enver PaĢa‟nın huzurunda samimi görüĢlerini ifade etmekten kaçınan Hasan Ġzzet PaĢa, istemeyerek de olsa icra edilecek harekât hakkında Enver PaĢa ile mutabık kalmıĢ gibi davrandı. Enver PaĢa da harekâtın komutasını Hasan Ġzzet PaĢa‟ya havale edip ben Erzurum‟a gidiyorum, ya oradan Ġstanbul‟a dönerim veya seyirci sıfatıyla hareketinize bakarım diyerek 17 Aralık‟ta Erzurum‟a döndü.19 Sık sık cepheyi dolaĢan ve askerlerin durumuyla yakından ilgilenen Hasan Ġzzet PaĢa, birliklerin bir kıĢ taarruzu için yeterli donanıma sahip olmadıklarını çok iyi biliyordu. Güney cephesinden buraya intikal eden birlikler içerisinde hâlâ entariyle dolaĢan askerler vardı. Günden güne Ģiddetlenen soğuklar yüzünden donarak hayatını kaybeden askerlerin sayısı giderek artmaktaydı.20 Ordunun yiyecek ve ulaĢtırma hizmetleri de yetersizdi. Nitekim Menzil MüfettiĢ-i Umûmîliği‟nin 26 Ekim 1914 tarihli raporunda 3. Ordu‟nun durumu Ģu Ģekilde değerlendirilmiĢti:21 3. Ordu‟nun bulunduğu yerde bile iaĢesi için mevcut menzil kolları yetersizdir. Hareket halinde açlık muhakkaktır. Doğuda demiryolları olmadığından, menzil kolları ne kadar arttırılsa yine kâfi gelmez. On günlük erzakı taĢıyan menzil kolları olsa dahi on birinci günü yine açlık baĢ gösterir. BaĢlangıçta Enver PaĢa‟ya itiraz edemeyen Hasan Ġzzet PaĢa, mevcut durumda ordunun büyük bir kuĢatma harekâtını gerçekleĢtiremeyeceği kanaatine varmıĢ ve bu durum sinirlerini iyice yıpratmıĢtı. Neticede bir gün düĢündükten sonra 18 Aralık 1914 gecesi telgrafla Enver PaĢa‟ya istifasını arz etti. Hasan Ġzzet PaĢa bu telgrafında Ģöyle diyordu:22 Ben bu hareketleri icra için nefsimde kuvvet ve itimat göremediğimden ve esasen fevkalâde bir asabiyet gelerek rahatsız olduğumdan memuriyet-i hazıramdan affımı istirham ederim. Enver PaĢa bu telgrafı alınca, ordu komutanlığını kendi uhdesine alarak harekâtın sevk ve idaresini eline aldı. General Bronsart, 3. Ordu Kurmay BaĢkanlığı‟na, 3. Ordu kurmay BaĢkanı Yarbay Guze ikinci baĢkanlığa, Yarbay Feldman ise Harekât ġubesi Müdürlüğü‟ne atandılar. Bu arada 714 taarruza taraftar olmayan kolordu komutanları da değiĢtirildi. 10. Kolordu Komutanı Ziya PaĢa, daha önce (6 Aralık) emekliye sevk edilerek yerine Hafız Hakkı Bey atanmıĢtı. ġimdi sıra diğer iki kolordu komutanın değiĢtirilmesine gelmiĢti. 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi PaĢa‟nın yerine Giresunlu Ali Ġhsan PaĢa ve 11. Kolordu Komutanı Galip PaĢa‟nın yerine ise Abdülkerim PaĢa tayin edildi.23 Böylece harekâta taraftar olmayan komuta kademesinin yerini genç, enerjik ve cesur bir kadro almıĢ oldu."
Makaleden aldım, harfler bozuk çıkıyor maalesef.
 
Hiçbir başarısı 90 bin tane askerin ölümünü meşrulaştırmaz. Ve savaştan sonra kendi ülkesinden kaçan birini anmak yersiz.

Hatırladığım kadarıyla ülkeden kaçmadı bolşeviklere karşı Orta Asya'ya gidip orada yapılan bir çatışmada şehit olmuştur davasından asla vazgeçip kaçmamıştır şimdiyse onun düşüncesine laf eden insanlar türkçüyüz diye dolaşıp arapların etrafından ayrılmıyorlar.
 
Hazırlanana kadar. En azından savunma yapacak kadar.
"3. Ordu Komutanı Hazan Ġzzet PaĢa, tasarlanan kuĢatma harekâtının baĢarılı olacağına inanmıyor ve taarruz konusunda da pek istekli görünmüyordu. Ordu komutanının görüĢlerine pek 713 fazla değer vermeyen Enver PaĢa, bizzat cepheye gidip durumu görmek istediyse de meclis buna razı olmadı. O da yerine Hafız Hakkı Bey‟i söz konusu kuĢatma hareketinin icra edilip edilemeyeceğini araĢtırmak üzere Kafkas cephesine gönderdi. Hafız Hakkı Bey, cephedeki yetkililerle görüĢüp bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra 3 Aralık‟ta Ģu raporu gönderdi: Bir kolordu ile cepheden ve iki kolordu ile Bardız-Oltu üzerinden ihata ile Ruslara muvaffakiyetli taarruz yapılabileceğini yerinde tetkik ettim. Rütbem tashih olunursa ben de bu iĢi yaparım. Hafız Hakkı Bey, ordu komutanı ile kolordu komutanlarının yeterli derecede azim ve cesaret sahibi olmadıklarından, böyle bir taarruza samimi olarak taraftar görünmediklerini de raporuna eklemiĢti.16 Hafız Hakkı Bey‟den istediği cevabı alan Enver PaĢa, ordu komutanını taarruza teĢvik etmek veya gerekirse taarruzu bizzat komuta etmek üzere cepheye gitmeye karar verdi.17 Yanında Genelkurmay BaĢkanı General Bronsart von Schellendorf, Harekât ġubesi BaĢkanı Yarbay Feldman ve diğer maiyeti ile 6 Aralık‟ta Ġstanbul‟dan hareket etti. Denizyoluyla önce Trabzon‟a ve oradan Erzurum‟a ulaĢtılar.18 Aralığın 15‟inde Köprüköy‟deki ordu karargâhına geldiler. Burada yapılan görüĢmede, Enver PaĢa‟nın huzurunda samimi görüĢlerini ifade etmekten kaçınan Hasan Ġzzet PaĢa, istemeyerek de olsa icra edilecek harekât hakkında Enver PaĢa ile mutabık kalmıĢ gibi davrandı. Enver PaĢa da harekâtın komutasını Hasan Ġzzet PaĢa‟ya havale edip ben Erzurum‟a gidiyorum, ya oradan Ġstanbul‟a dönerim veya seyirci sıfatıyla hareketinize bakarım diyerek 17 Aralık‟ta Erzurum‟a döndü.19 Sık sık cepheyi dolaĢan ve askerlerin durumuyla yakından ilgilenen Hasan Ġzzet PaĢa, birliklerin bir kıĢ taarruzu için yeterli donanıma sahip olmadıklarını çok iyi biliyordu. Güney cephesinden buraya intikal eden birlikler içerisinde hâlâ entariyle dolaĢan askerler vardı. Günden güne Ģiddetlenen soğuklar yüzünden donarak hayatını kaybeden askerlerin sayısı giderek artmaktaydı.20 Ordunun yiyecek ve ulaĢtırma hizmetleri de yetersizdi. Nitekim Menzil MüfettiĢ-i Umûmîliği‟nin 26 Ekim 1914 tarihli raporunda 3. Ordu‟nun durumu Ģu Ģekilde değerlendirilmiĢti:21 3. Ordu‟nun bulunduğu yerde bile iaĢesi için mevcut menzil kolları yetersizdir. Hareket halinde açlık muhakkaktır. Doğuda demiryolları olmadığından, menzil kolları ne kadar arttırılsa yine kâfi gelmez. On günlük erzakı taĢıyan menzil kolları olsa dahi on birinci günü yine açlık baĢ gösterir. BaĢlangıçta Enver PaĢa‟ya itiraz edemeyen Hasan Ġzzet PaĢa, mevcut durumda ordunun büyük bir kuĢatma harekâtını gerçekleĢtiremeyeceği kanaatine varmıĢ ve bu durum sinirlerini iyice yıpratmıĢtı. Neticede bir gün düĢündükten sonra 18 Aralık 1914 gecesi telgrafla Enver PaĢa‟ya istifasını arz etti. Hasan Ġzzet PaĢa bu telgrafında Ģöyle diyordu:22 Ben bu hareketleri icra için nefsimde kuvvet ve itimat göremediğimden ve esasen fevkalâde bir asabiyet gelerek rahatsız olduğumdan memuriyet-i hazıramdan affımı istirham ederim. Enver PaĢa bu telgrafı alınca, ordu komutanlığını kendi uhdesine alarak harekâtın sevk ve idaresini eline aldı. General Bronsart, 3. Ordu Kurmay BaĢkanlığı‟na, 3. Ordu kurmay BaĢkanı Yarbay Guze ikinci baĢkanlığa, Yarbay Feldman ise Harekât ġubesi Müdürlüğü‟ne atandılar. Bu arada 714 taarruza taraftar olmayan kolordu komutanları da değiĢtirildi. 10. Kolordu Komutanı Ziya PaĢa, daha önce (6 Aralık) emekliye sevk edilerek yerine Hafız Hakkı Bey atanmıĢtı. ġimdi sıra diğer iki kolordu komutanın değiĢtirilmesine gelmiĢti. 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi PaĢa‟nın yerine Giresunlu Ali Ġhsan PaĢa ve 11. Kolordu Komutanı Galip PaĢa‟nın yerine ise Abdülkerim PaĢa tayin edildi.23 Böylece harekâta taraftar olmayan komuta kademesinin yerini genç, enerjik ve cesur bir kadro almıĢ oldu."

Makaleden aldım, harfler bozuk çıkıyor maalesef.
Osmanlı zaten zayıftı yani ne kadar hazırlık yapsa yeterli olmayacaktı ki fazla zamanları da yoktu zaten.
Goeben ve Breslau'nun takibi - Vikipedi

Eğer okursanız hayranlığın nasıl bizi Almanların yanında savaşa girmeye mecbur ettiğini anlayabilirsiniz.
İtilaf devletleri Osmanlıyı kabul etmiyordu hatırladığım kadarıyla ya da etmezlerdi. Osmanlı'nın başka şansı yoktu.
 
En azından savaşa girmemizden 100 kat daha faydalı olasılık. Alman hayranlığı olmasaydı ...
İngilizler sana parasını verdiğin gemiyi vermemiş, topraklarını Ermenilerle, Yunanlarla, Fransızlarla ve İtalyanlarla paylaşmıştı bile. Sence yanında savaşa alır mıydı seni o adamlar? Alman hayranlığı vardı, doğru ama Almanlar her cephede rakibi tokatlıyordu savaşın başlangıcında. O hayranlığı hak ediyordu adamlar.
4-5 yıl biraz atma rakam. 1-2 yıl sonra girmek bize çok şey kazandırırdı.

Bazı askerlerin elinde silah yoktu. Apar topar savaşa girdik. En azından ikmal sağlanırdı.
107 yıl sonra böyle tahminde bulunmak kolay, o zamanın şartlarına göre düşünmek lazım. Apar topar girdik çünkü Amasya'da Ermenilerin yerleştirdiği bombalar bulundu ve Ruslar tarafından Ermeniler Türklere karşı silahlandırılmaya başlanmıştı. Araplar da zaten İngilizleri yalıyorlardı ancak Arap liderlerden birisi savaşa girerse Osmanlıyı destekleyeceğini söylemişti sanırım, tam hatırlamıyorum.

Kısaca daha fazla bekleyecek zamanın yoktu muhtemelen. Sen girmesen onlar seni savaşa çekeceklerdi eninde sonunda.
Eğer okursanız hayranlığın nasıl bizi Almanların yanında savaşa girmeye mecbur ettiğini anlayabilirsiniz.
Birader İngilizler ve Fransızlar Osmanlı'nın topraklarını savaş başlamadan önce çoktan bölüşmüştü bile. Ayrıca İngiltere, parasını ödediğimiz gemileri bize teslim etmemişti. Alman hayranlığı vardı evet ama zaten Almanya'nın yanında savaşa girmeye mecburdun. Ruslar Ermenileri silahlandırıyor, İngilizler Araplar'ı Osmanlıya karşı kışkırtıyordu zaten.
 
Birader İngilizler ve Fransızlar Osmanlı'nın topraklarını savaş başlamadan önce çoktan bölüşmüştü bile. Ayrıca İngiltere, parasını ödediğimiz gemileri bize teslim etmemişti. Alman hayranlığı vardı evet ama zaten Almanya'nın yanında savaşa girmeye mecburdun. Ruslar Ermenileri silahlandırıyor, İngilizler Araplar'ı Osmanlıya karşı kışkırtıyordu zaten.
Bunu anlatmaya çalışıyorum. Sadece hayranlığa bağladım.
 
Bunu anlatmaya çalışıyorum. Sadece hayranlığa bağladım.
Bizi Almanlara iten hayranlık değil, yanlış şeye bağlıyorsun. Osmanlı zaten ilk İngiltere bloğuna katılmayı deniyor, kışkışlanıyordu.
 
Apar topar girdik
Girmedik girdirildik. Enver Paşa ne ola ki, ameliyattan sonra Harbiye Nazırı oldu. Ondan sonra hemen koşa koşa Alman elçisi çağrıldı sonra da gizli 5 yıllık anlaşma yapıldı. Bu apar topar girmemizin başlıca nedeni Enver Paşa ve Talat Paşa'nın savaşı kurtuluş gibi görme nedenidir.
Almanya savaşa girince savaş tıkandı zaten. Hem Almanya hem de İngiltere zorluk çekti. İngiltere daha avantajlıydı ama onda da iç sorun vardı. İngiltere kendisi zaten tarafsız kal diye uğraştı.

Kaynaklar;
Girmedik girdirildik. Enver Paşa ne ola ki, ameliyattan sonra Harbiye Nazırı oldu. Ondan sonra hemen koşa koşa Alman elçisi çağrıldı sonra da gizli 5 yıllık anlaşma yapıldı. Bu apar topar girmemizin başlıca nedeni Enver Paşa ve Talat Paşa'nın savaşı kurtuluş gibi görme nedenidir.
Almanya savaşa girince savaş tıkandı zaten. Hem Almanya hem de İngiltere zorluk çekti. İngiltere daha avantajlıydı ama onda da iç sorun vardı. İngiltere kendisi zaten tarafsız kal diye uğraştı.

Kaynaklar;
"İngiltere’nin 5 Kasım’da Osmanlı’ya resmen savaş ilan etmesine kadar geçen süreç, Mallet’in raporunda, şöyle anlatılıyor:33 “Aslında İtilaf Devletleri, Boğazların Osmanlı’nın elinde olması sebebiyle, bu gücü elinde bulunduran Osmanlı Devleti’nin tarafsız kalmasını ve savaşa girmesini istemiştir. Buna mukabil, Osmanlı’nın istekleri kabul edilmemiştir.”34 Buna ilaveten Osmanlı’nın satın aldığı 2 savaş gemisine el konulması, Osmanlı’nın savaşa yöneliş sürecini hızlandırmıştır. Mallet’in raporunda, Osmanlı kabinesindeki iki gruptan söz ediliyor. Bunlar “askerî maceracılar”35 olarak adlandırılan, ekonomik ve askerî yönden ülkeye büyük zararlar veren ve çıkacak bir savaştan medet uman maceracı topluluk, diğeri ise savaş yanlısı olmayan, İngiltere’ye karşı sempati duyan, İngiltere’nin Mısır da dâhil olmak üzere Osmanlı’nın çıkarlarına karşı olmayacağına inanan fakat elinde gücü olmayan gruptu. Mallet, Osmanlı’nın içeriden bu grup, dışarıdan ise Almanya tarafından adeta arkasından bu savaşa itildiği, gerek kendisi gerekse sadrazam tarafından da savaşa katılmamak için çaba sarf etmelerinden bahsetmiştir. Mallet’in Grey’e yolladığı 22 Ağustos 1914 tarihli telgrafta36Osmanlı Hükümeti Alman subayları ve Goben ve Breslau mürettebatını ülkelerine geri gönderirse ticarî gemilerin sorunsuz olarak geçeceği bir geçit oluşturulacağı ve savaş sonrasında Osmanlı’nın hiçbir şekilde zarar görmeden sorunsuz çıkacağına dair yazılı teminat verileceğini ilettiğini de yazmıştır. Yine Mallet’in Grey’e yolladığı 25 Eylül 1914 tarihli diğer bir telgrafta, Osmanlı sadrazamının kontrolü sağlamada zorluk çektiği, olayları görmezden gelmeye zorlandığı ve ülkede Alman özellikle de Avusturya elçilerinin teşvikiyle İngiltere’ye karşı artan düşmanlık eğiliminin yükseldiği rapor edilmiştir.37 Böylece İngiliz elçi de Osmanlı’nın kendi istemese de ittifak ülkeleri tarafından İngiltere karşıtı olmak, dolayısıyla da savaşa girmek zorunda kalışına işaret etmiştir."
 

Yeni konular

Geri
Yukarı