Kadın eşini kendisi seçmemeli

Bu gerçekten sapkınca bir düşünce. Sen hayatında aşk ve sevgi nedir hiç tatmadın muhtemelen. Yada kimse sana aşık olmadı veya derinden sevmedi.
Bizler hayvan değil insanız. Ona rağmen doğada tek eşli olan böcekler bile var.
Aşk denilen kavram yalandan ibaret, aşk denilen kavram topluma süslü bir dille aktarıldığı için size hoş geliyor. İnsan bir hayan türüdür, dolayısıyla insanın da içgüdüleri vardır, örneğin ilişki kurmakta bir içgüdüdür. Bu iç güdüleri yönetmek tabii ki de otoriter bir rejimle dayatılmamalıdır, ancak eğitim verilmelidir.
 
Günümüzde kadınlar eş seçme haklarını büyük ölçüde kendi tekellerinde tutmaktadırlar. Bu da kadınları şımarık, bencil ve egoist yapmaktadır. Bu hak kadınların elinden alınmalı, acilen evlenme ehliyeti uygulamasına geçilmeli ve kadınlar rasyonel, akılcı, özel insanlar tarafından oluşturulmuş bir heyet ile dengi olan erkeklerle eşleştirilmelidir. Tip, güzellik, mevcut statü, meslek gibi kriterlerin katsayısı olacak ve bu katsayıların ortalamasına göre iki karşı cins bu heyet tarafından birbirleriyle eşleştirilecektir. Her isteyen her istediğiyle flört edip evlenememelidir. Bu sayede kadınların 30'lu yaşlarına kadar serserilerin, varoşların ve itin kopuğun oyuncağı olmayacaktır. 30'larından sonra centilmen, efendi erkeklere kapağı atmaları da engellenecektir. Böylece cinsel seçilim modern topluma yaraşır biçimde ilerleyecektir. Ancak bu zorla dayatılmamalı, sadece kadınlara özel bir eğitim verilmeli.

Kadınlar duygusal anlamda erkekler gibi çekimser değildir çünkü çıkarlara dayalıdır, bu yüzden hiçbir zaman erkeği, erkeğin kadını sevdiği gibi sevmez. Onların erkeklere olan sevgisi bir kızın babaya olan sevgisini andırır. Korunma, kollanma ve aidiyet duygusunu hissetmek için severler. Bu binyıllarca bu şekilde olmuştur ki bu yüzden kadınlar güzel erkekler güçlü olacak şekilde evrimleşti. Ancak yapılan feminist propaganda, teknolojinin gelişmesi ve dünyanın nispeten güvenli hale gelmesi bizim cinsiyetimize olan ihtiyacı azalttı ne yazık ki ve feministler bunu çok iyi kullanıyor bu yüzden çoğu feminist ya lezbiyen ya biseksüel. Kadınların bize karşı olan hipergamisini tetikleyen en büyük etken aidiyet duygusu hissetmedir. Feminizm ve lezbiyenlik propagandaları bu hipergamiyi tarumar ediyor resmen. Dediğim gibi kadınlarda eşcinsellik olayı erkeklere kıyasla hormonal bozukluktan ziyade tercih meselesinden kaynaklanıyor bu yüzden dünya nüfusunun daha fazla çoğalmasını istemeyen birtakım george soros tarzı insanlar da başta lezbiyenlik ve feminizm olmak üzere kadınları erkeklerden uzaklaştıracak düşünceleri kitlelere yıllardır pompalıyorlar. Bak görürsünüz bu propagandalar ve hele hele yapay sperm tarzı teknolojilerin gelişmesi sonrası lezbiyenliğin nasıl arşa ulaşacağını.
Dediğin katı kuralların uygulanması imkansız ancak çıkarımların bence haklı.
 
Aşk denilen kavram yalandan ibaret, aşk denilen kavram topluma süslü bir dille aktarıldığı için size hoş geliyor.
Sana aşık olduğunu söyleyen kız arkadaşın seni terk etti diye aşk yalandan ibaret olmuyor. Gerçeğine denk geldiğin gün belki anlarsın çünkü "Sana aşığım" çok sık söylenilen bir yalandır.
 
Forumda kadın üyeler varsa özellikle onların okumasını istiyorum, sürekli ''Hetero erkeklerin'' görüşünü almaktan sıkıldım.
Sana aşık olduğunu söyleyen kız arkadaşın seni terk etti diye aşk yalandan ibaret olmuyor. Gerçeğine denk geldiğin gün belki anlarsın çünkü "Sana aşığım" çok sık söylenilen bir yalandır.
Forumda yaptığım geyiği mi diyorsun ?
 
İnsan olabilmeyi ve düşünebilmeyi en küçük yaştan itibaren insanlara aşılasak bunlara hiç gerek kalmaz. Ayrıca ben bir yazıya hiç bu kadar nötr kalmamıştım. Hem hak verdim hem garipsedim. :)
 
kadınların 30'lu yaşlarına kadar serserilerin, varoşların ve itin kopuğun oyuncağı olmayacaktır. 30'larından sonra centilmen, efendi erkeklere kapağı atmaları da engellenecektir.
Bunu yapan erkekler de var kadınlar da. Bazı insanlar olgundur, bazı insanlar değildir. Cinsiyete bağlı değil. Sonradan olgunlaşıp daha sakin bir ilişki istemekte bir sakınca yok, eğer kişi gerçekten olgunlaştı ve karşılıklı düzgün bir ilişkiye hazırsa.
Kadınlar duygusal anlamda erkekler gibi çekimser değildir çünkü çıkarlara dayalıdır, bu yüzden hiçbir zaman erkeği, erkeğin kadını sevdiği gibi sevmez
Garip kadınlara denk gelmiş erkek görüşü olmuş bu da. Her insan farklı ölçülerde çıkarcıdır, siz düzgün kişilerle karşılaşmamışsınız. İnsan sadece çocuklarını karşılıksız, çıkarsız sever.
çoğu feminist ya lezbiyen ya biseksüel
Hayır? Öyle bir dağılım yok kadın aktivistlerin içerisinde. Sizin gözünüze öyle çarpmış :D Aktivistliği bir kenara koyarsak, Feminist olmak = Kadın erkek eşitliğini savunmak. Bunu savunan her insan feminist zaten. Dünya üzerinde en az yüz milyonlarca feminist var.

Kadınların erkeğe eşit ve güçlü konuma gelmesinden korkmamalı erkekler. Aksine bu istenmeli. Erkeğin "sert, güçlü, duygulardan arınmış, ev geçindirecek kişi" rolü, erkekler için de çok yıpratıcı ve kısıtlayıcı.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı