Karadelik aslında bir solucan deliği olabilir mi?

Selam arkadaşlar. Bu konu hakkında bilgim yeterli olmadığı için size danışmak istiyorum. Bilginin yetersiz olduğu veya yanlış söylediğim kısımları nazikçe, öğretici şekilde anlatırsanız sevinirim şimdi başlıyorum.

Bildiğimiz üzere karadelik bilime göre sonsuz bir çekim gücüyle çevresindeki her şeyi yutup sündürüyor ve atomlarına ayrıştırıyor fakat biz bu bilgilere sadece matematiksel teorilerle varabiliyoruz yani fiziksel alemde nasıl bir işleyişi var henüz bilmiyoruz.

Fiziksel alemde varoluşumuzdan bu yana henüz sonsuz bir enerjiyle karşılaşmadığımız için karadeliğin bu teorisi bana mantıksız geliyor. Çünkü nitekimde tekillik dediğimiz bir çekirdeği mevcut ve bunun sonsuz bir güce sahip olacağını pek düşünmüyorum mantıklı gelmiyor bana. Ve sadece matematiksel teorilere dayandığı için sonsuz görünüyor olabilir çünkü matematiksel veriler kusursuz bir evreni inşa ettiği için birçok şey fiziksel alemden farklı olarak sonsuz sınırsız şekilde görünebilir. Bu noktada düşündüğüm şey bizim bildiğimizin ötesinde bir solucan deliği olduğunu düşünüyorum. Bildiğimiz üzere solucan deliği evrenin etrafından değil de direkt içinden geçmek gibi bir şey. Ve bu durumda bir vakum etkisi yaratmasının mümkün olacağını düşünüyorum kısacası karadelik dediğimiz şey bir solucan deliği mekanizmasında çekici bir güçle maddeyi parçalayarak ya da bir bütün halinde evrendeki diğer bir parçasından itici bir güçle evrene geri salması olduğunu düşünüyorum. Yanlışlarını düzeltip yorum yaparsanız sevinirim.

xenita dedi:

Bildiğimiz üzere karadelik bilime göre sonsuz bir çekim gücüyle çevresindeki her şeyi yutup sündürüyor ve atomlarına ayrıştırıyor

Genişletmek için tıkla...

Sonsuz bir çekim gücü söz konusu değil. Kara delikler çökmüş yıldızlar veya yine yıldızlardan daha büyük çökmüş cisimler oldukları varsayılıyor.

Çökme kavramı cismin kendi çekim kuvvetine dayanamayıp yoğunluğunun git gide artmasıyla içe doğru ezilmesi ve buna bağlı olarak geometrik bir doğrultuda yoğunluğunun artması ve bunun etkisi olarak çekim kuvvetinin yine geometrik bir doğrultuda artmasıyla sonuçlanıyor. Bu durumda da kara delik adını verdiğimiz aşırı kütleli ışığın bile kaçamadığı cisimler oluşuyor. Kara deliklerin nasıl gözüktüğünü, katı mı yoksa farklı bir halde mi olduğunu bilmiyoruz. Gözlemlemek çok zor.

Kara delikleri tespit etmek için kara deliklerin çevresindeki nesnelerin hareketlerini ve yaydıkları ışınları gözlemleyerek bölgede kara delik olduğunu tespit ediyoruz. Solucan delikleri ise bambaşka bir alan ve bir hipotezden ibaret.

Solucan deliklerinin varlığı kanıtlanmış değil. Uzay ve zaman gerçekliğini büküp bir tünel oluşturduğunu varsayıyoruz solucan deliği dediğimizde. Solucan deliklerinin çıkış noktası Einstein'ın görelilik teoremi. Bu teoreme göre solucan delikleri mümkün yapılar ancak gözlemlemek ve tespit etmek neredeyse imkansız eğer gerçekten varlarsa bile.

Einstein'dan önce de solucan deliği benzeri hipotezler öne süren matematikçiler ve fizikçiler olsa da genel teori genel görelilik teoremine dayanıyor.

Kaynak; Kara delik - Vikipedi

Anladım peki bu çökme işlemi bir şekilde sona eriyor mu uani bir kara delik bir süre sonra yokoluyor mu yada çekim gücünü kaybediyor mu ? Bunu sınırsız şekilde yapması mümkün gelmedi bana buyuzden böyle bir düşüncede bulundum

xenita dedi:

Anladım peki bu çökme işlemi bir şekilde sona eriyor mu uani bir kara delik bir süre sonra yokoluyor mu yada çekim gücünü kaybediyor mu ? Bunu sınırsız şekilde yapması mümkün gelmedi bana buyuzden böyle bir düşüncede bulundum

Genişletmek için tıkla...

Sonsuz bir çekim gücü olmasada sonuçta eylem, kütle çekim eylemi olduğu ve cekim alanına maddeler yakalanıp yoğunluğunu arttırdığı için sonsuza kadar sürmesi mümkün. Hiç bir şey yakalanmasa bile yıllarca, yine de kütle çekim kuvveti devam edebilir.

Kütle çekim kuvvetinin formülü;
G*(m1*m2/r^2). G evrensel kütle çekim sabiti. Kütle çekimi hesaplarken, nesneler arası mesafeyi nesnelerin çekirdeklerinden itibaren hesaplıyoruz. O yüzden boyut olarak küçük ancak ağırlık olarak fazla olan nesnelerin çekim kuvvetini aynı ağırlık ama daha büyük nesnelere göre hissetmek daha kolaydır. Çekirdeğe yada nesnenin merkezine yaklaşmak daha fazla mümkün olduğu için. Çökme sonrası kara delikleri bu kadar güçlendiren şey de budur. Küçük bir alanda devasa bir ağırlık olması. Bu sebeple de kuvvetin kendisi sonsuz değilken sonsuza kadar devam etmesi mümkün.

Yani çektiği kütleleri kendi kütlesine katıp yoğunluğunu artırıyor yada sabit kalıyor öyle mi peki bu şekilde daha da büyümesi mümkün mü karadeliğin yani

xenita dedi:

Yani çektiği kütleleri kendi kütlesine katıp yoğunluğunu artırıyor yada sabit kalıyor öyle mi peki bu şekilde daha da büyümesi mümkün mü karadeliğin yani

Genişletmek için tıkla...

Tabii ki. Ancak mesafenin karesine bölümünden hesaplandığı için, uzaklaştıkça kuvvet geometrik olarak azalıyor yine. Yani günün sonunda bir limiti var kuvvetin. Fakat çektiği şeyler kendisine eklenip kütlesini artıracağı için büyümesi ve çekim kuvvetinin artması mümkün.

Cevapların için teşekkür ederim kendi kafamda kurduğum teoriyi çürütmüş oldun