Kedim öldü

Başınız sağ olsun bende geçtim o süreçlerden 10 kuşum ve 1 sultan papağanım öldü birinde gidip gömüp namaz kılmıştım bir gün dayım kuş getirmişti dışarıdan muhabbet kuşu çok yaralıydı zorlada olsa baktım tedavi ettim ve iyileştirdim kendisi garip ve dışarıdan bulduğumuz için garip ismini verdik beraber çok iyi zamanlarımız oldu patlamış mısır yedik çay içtik daha niceler şimdi bir kedim var inşallah bu canlıya aynısı olmaz en önemlisi başınızı dik tutmanız ve biraz hatıra bırakıp onu anımsamanız ve dua etmeniz :)
 


Bu konulardan sonra her ne kadar uğraşsakta başaramadı, bana çok iyi son 12 gün yaşatsa da, 20 Ağustos'ta, 18:30-18:40- civarında böbrek yetmezliğinden, kansızlıktan ve bunların sonucunda ciddi, tetanustaki gibi kas spazmıyla beraber ayağını defalarca hareket ettirerek öldü. Ötanaziyi çok söyledim ama annem reddetti, maalesef ki acı çekerek öldü. İnanılmaz bir kediydi, huysuzdu, ciddiydi, nadirdi, olgundu, asla yaramaz değildi, kendi halindeydi. Eğer ufağı kısırlaştırmış olsaydık, bunca arada bir dışarı çıkıp günlerce gelmemesini her defasında bu kızgınlık dönemlerinde en azından ağız enfeksiyonu veya 1-2 kez sarılık yaşanmasına rağmen kısırlaştırsaydık muhtemelen dışarıya çıkmayacaktı veya çıksa da günlerce gelmemezlik yapmayacaktı, hala yaşıyor olacaktı. Nasıl oluyor da kısırlaştırmayı anneme çok kez teklif etsem de, iyice diretmedim bilmiyorum ve nasıl oluyor da veteriner de mi demiyor bilmiyorum bunca yaşadığı hastalığa rağmen kısırlaştırma diretmesini demiyor mu bilmiyorum. Kendimi affetmeyeceğim. Beraber yattığımız da oldu, beraber PC'ye baktığımız da oldu, birçok kez beraber döner yediğimiz de. En çok sevdiği yemek döner idi. İlk sokaktan aldığımızda-daha doğrusu o bizim penceremize gelmişti, annem besleye besleye eve girmişti korkmuştum, iyi ki de girmiş ve bizimle seneler geçirmiş, eğer ki bu olaylar olmadan önce geçmişe dönebilseydim, kısırlaştırırdım ve evden çıkartmazdım. Veya eve oturma odasından girdiği gün mutfağın penceresini kapatsaydık evden yine çıkamamış olacaktı. Okuldan geldiğimde beni karşılardı, bir ara tırmık attığı için konu açmıştım, ancak keşke daha fazla tırmalasaydı ve izi kalsaydı. Tam da öldüğü saatlerde konuyu açmak istedim. 20 Ağustos tarihinde kolyesini çıkartarak gömdük, ufak (2021-20.08.2024), huzur içinde yat, inşallah cennette görüşebiliriz, üstelik bu sefer 4 yıl beraber değil, sonsuza kadar beraber olalım. Bu dünyadan ufak geçti.

Geride kalan kolye;

Eki Görüntüle 2291924

Geride kalan "ufak" yazılı ev;

Eki Görüntüle 2291929

Ölmeden önce yattığı;

Eki Görüntüle 2291931

12 Ağustos, tedavi görürken;

Eki Görüntüle 2291936

10 Ağustos, su içerken;

Eki Görüntüle 2291938

3 Mayıs, 2024 dışarıyı izlerken;

Eki Görüntüle 2291939

2 Mayıs 2024 sığınağında uyurken;

Eki Görüntüle 2291940

27 Mart 2024 uyurken;

Eki Görüntüle 2291941

21 Eylül 2023 uyurken;

Eki Görüntüle 2291942

22 Ağustos 2023 uyurken;

Eki Görüntüle 2291943

14 Haziran 2023 uyurken;

Eki Görüntüle 2291952

1 Mayıs 2023 verdiği poz;

Eki Görüntüle 2291955

Ufak, (2021-20.08.2024)

Başınız sağ olsun.
 
Başınız sağ olsun hocam bende muhabbet kuşu besliyordum 3 ncü sınıftaydım o zaman daha ben okuldayken ölmüş eve geldiğimde ailem söylemişti çok ağlamıştım kafesini açınca elime bir parça karton alıp üstüne konmasını sağlıyordum uçup kafesinin içine geri giriyordu bazen kendisi geziyordu acınızı anlıyorum inşallah gittiği yerde huzurlu olur.
 


Bu konulardan sonra her ne kadar uğraşsakta başaramadı, bana çok iyi son 12 gün yaşatsa da, 20 Ağustos'ta, 18:30-18:40- civarında böbrek yetmezliğinden, kansızlıktan ve bunların sonucunda ciddi, tetanustaki gibi kas spazmıyla beraber ayağını defalarca hareket ettirerek öldü. Ötanaziyi çok söyledim ama annem reddetti, maalesef ki acı çekerek öldü. İnanılmaz bir kediydi, huysuzdu, ciddiydi, nadirdi, olgundu, asla yaramaz değildi, kendi halindeydi. Eğer ufağı kısırlaştırmış olsaydık, bunca arada bir dışarı çıkıp günlerce gelmemesini her defasında bu kızgınlık dönemlerinde en azından ağız enfeksiyonu veya 1-2 kez sarılık yaşanmasına rağmen kısırlaştırsaydık muhtemelen dışarıya çıkmayacaktı veya çıksa da günlerce gelmemezlik yapmayacaktı, hala yaşıyor olacaktı. Nasıl oluyor da kısırlaştırmayı anneme çok kez teklif etsem de, iyice diretmedim bilmiyorum ve nasıl oluyor da veteriner de mi demiyor bilmiyorum bunca yaşadığı hastalığa rağmen kısırlaştırma diretmesini demiyor mu bilmiyorum. Kendimi affetmeyeceğim. Beraber yattığımız da oldu, beraber PC'ye baktığımız da oldu, bir çok kez beraber döner yediğimiz de. En çok sevdiği yemek döner idi. İLk sokaktan aldığımızda-daha doğrusu o bizim penceremize gelmişti, annem besleye besleye eve girmişti korkmuştum, iyi ki de girmiş ve bizimle seneler geçirmiş, eğer ki bu olaylar olmadan önce geçmişe dönebilseydim, kısırlaştırırdım ve evden çıkartmazdım. Veya eve oturma odasından girdiği gün mutfağın penceresini kapatsaydık evden yine çıkamamış olacaktı. Okuldan geldiğimde beni karşılardı, bir ara tırmık attığı için konu açmıştım, ancak keşke daha fazla tırmalasaydı ve izi kalsaydı. Tam da öldüğü saatlerde konuyu açmak istedim. 20 Ağustos tarihinde kolyesini çıkartarak gömdük, Ufak (2021-20.08.2024), huzur içinde yat, inşallah cennette görüşebiliriz, üstelik bu sefer 4 yıl beraber değil, sonsuza kadar beraber olalım. Bu dünyadan Ufak geçti.

Geride kalan kolye;

Eki Görüntüle 2291924

Geride kalan "Ufak" yazılı ev;

Eki Görüntüle 2291929

Ölmeden önce yattığı;

Eki Görüntüle 2291931

12 Ağustos, tedavi görürken;

Eki Görüntüle 2291936

10 Ağustos, su içerken;

Eki Görüntüle 2291938

3 Mayıs, 2024 dışarıyı izlerken;

Eki Görüntüle 2291939

2 Mayıs 2024 sığınağında uyurken;

Eki Görüntüle 2291940

27 Mart 2024 uyurken;

Eki Görüntüle 2291941

21 Eylül 2023 uyurken;

Eki Görüntüle 2291942

22 Ağustos 2023 uyurken;

Eki Görüntüle 2291943

14 Haziran 2023 uyurken;

Eki Görüntüle 2291952

1 Mayıs 2023 verdiği poz;

Eki Görüntüle 2291955

Ufak, (2021-20.08.2024)
Beni ağlatmayı başardığına göre...
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı