Kaç yaşındasın bilmiyorum ama kendini keşfetmek genelde genç yaşlarda başlar. Bilincinin farkına varma, etrafı sorgulama, yaşamı sorgulama ve sürekli büyüyen bir kanser olan "anlam arayışı". Hazır paket istersen dinler var, kendin bir anlam katmak istersen bulması yıllar sürüyor ve bulsan bile ölene kadar taşıyacağının garantisi yok. Bugün anlamlı gelen amaç 5 yıl sonra manasız olabilir. Kendini keşfetme yolculuğunun sonu yok çünkü kendin diye bildiğin kişi tamamlanmış birisi değil. Öğrendiğin her yeni bilgi seni değiştiriyor ve ölmeden önceki o son "sen" haline getiriyor. Ölmek bile tamamlanmaya yetmiyor. Kendini boşlukta hissettiğinde "neden yaşıyorum, neden uğraşıyorum ki?" diyorsan, yukarıda yazdığım şey yüzünden. Tutunmak için bir dalın yok. Sorgula, kafa yor, araştır, tartış; kendini boşlukta hisset, kendini iyi hisset, istersen hissiz ol(maya çalış) bunların önemi yok. Belki birkaç gün sonra belki birkaç gün sonra şu an hissettiğin şeyler aklına bile gelmeyecek. Hiçbir his sonsuza kadar sürmüyor, en fazla travman olur bu konu hakkında. Dünyaya katabildiğin anlam bile biyolojik etkilere muhtaç. Kendini iyi hissettiğinde her şey çok anlamlıdır fakat kendini kötü hissettiğinde her şey anlamsız ve boşadır. Gerçek diye kabul ettiğimiz şeyler sadece bizim algılarımız. Vücudunda salgılanan kimyasallar seni yönetiyor, sen bu gerçeği ne kadar çabuk kabullenirsen o kadar rahatlarsın.