İnceleme Kimse yazmıyor ama ben yazacağım: GT 30 Pro, root atılmadan eksik bir cihaz!

Infinix GT 30 Pro – Root'suz bir cihazdan fazlası, Root'lu hâliyle bambaşka bir evren: Gerçek kullanıcı deneyimi ve donanımın açığa çıkışı:


Infinix GT 30 Pro'yu uzun süre gündelik kullanımda, yoğun uygulama yüklerinde, yüksek sıcaklık altında oyun testlerinde ve sistem kararlılığı açısından sürekli zorlayarak kullandıktan sonra verebileceğim en dürüst ve en net yorum şudur: bu cihaz kutudan çıktığı hâliyle, sahip olduğu donanım potansiyelini neredeyse yarı yarıya saklayan, hatta zaman zaman kendi içinde çelişen bir yapı sunuyor.
İyi bir işlemciye sahip, güçlü bir GPU barındırıyor, ekran kağıt üstünde etkileyici görünüyor, pil kapasitesi günümüz standartlarını karşılıyor… ama bütün bu teknik gücün üstüne XOS gibi sorunlu bir yazılım katmanı oturtulduğu için cihaz pratikte olması gereken performansı veremiyor, kararlılık konusunda çoğu zaman güven vermiyor ve kullanıcı deneyimini sürekli baltalayan küçük ama birikince tahammül sınırını zorlayan hatalarla dolu bir hâle bürünüyor.

Bu yüzden cihazı sadece stok hâliyle değerlendirirseniz, aslında gerçek GT 30 Pro'yu hiç tanımamış oluyorsunuz. Donanımının yapabilecekleri ile yazılımının izin verdikleri arasındaki fark o kadar fazla ki, bu cihazı iki ayrı telefon gibi düşünmek bile yanlış olmaz. Stok hâli bir gölge, root sonrası hâli ise gölgeden çıkan gerçek şekil gibi.



XOS – sorun çıkaran, potansiyeli bastıran ve cihazı gereksiz yoran yazılım katmanı:


Cihazı kutudan çıkardığım andan itibaren yaşadığım tutarsızlıkların neredeyse tamamı XOS kaynaklıydı. Bu sadece bir uygulamanın hatası veya basit bir arayüz takılması değil, sistemin genel davranışını etkileyen, cihazı kararsız ve güvensiz hissettiren bir bütün olarak rahatsız edici bir yapıdan söz ediyorum.

Karşılaştığım sorunlar madde madde değil, birbirini besleyen bir zincir şeklinde gelişiyordu:

  • Dosya yöneticisinin rastgele hataları.
  • Uygulamaların kendi kendine çökmesi.
  • Oyunlarda belirgin “ani FPS düşüşleri”
  • Arayüz animasyonlarının tutarsızlığı.
  • Çift uygulama ve bölünmüş ekran kullanımında saçma hatalar.
  • Bildirim gecikmeleri.
  • Sistem servislerinin RAM tüketiminin sürekli artması.
  • Ayarlar menüsünde bile takılmalar.
  • Uzun oyun oturumlarında yüksek sıcaklığa bağlı performans düşüşü.
  • Gereksiz agresif bir arka plan uygulama katliamı.
  • Temel stabiliteyi etkileyen küçük ama sürekli hatalar.

Özellikle ısınma konusu ciddi bir sorundu. Donanımın kötü olmadığı açık ama yazılımın termal yönetimi ne dengeli ne de akıllıca çalışıyordu. Bir oyuna 20 dakika girince cihazda gereğinden fazla ısınma, ardından sert FPS düşüşleri ve bir anda çöken performans ile karşılaşıyordum.

Bu noktada cihazın donanımının değil, yazılım mühendisliğinin yetersiz olduğunu anlamak çok uzun sürmedi.



Root ve HyperOS 2.0 – Cihazın kendi zincirlerini kırdığı an.


Stok yazılımın sınırları beni tatmin etmediği için root işlemine yöneldim. Bu süreçte, projeye destek olan konusunun uzmanı kişilerle birlikte en stabil yöntemleri kullanarak HyperOS 2.0'ı kurdum. İlk yükleme sırasında doğal olarak birkaç uyumluluk problemi oluşturan detay vardı ancak gerekli optimizasyonlar ve düzenlemeleri yaptığımda cihaz adeta baştan tasarlanmış bir hâle geldi.

Değişiklikler o kadar belirgin ve kararlıydı ki, aynı donanım üzerinde iki farklı jenerasyon cihaz kullanıyormuşum gibi hissettim.

HyperOS sonrası elde ettiğim iyileşmeler şöyle:

  • Arayüz tamamen akıcı hâle geldi.
  • Takılmalar, animasyon hataları sıfıra indi.
  • Isınma belirgin şekilde düştü.
  • Sistem genelinde hız artışı hissedildi.
  • Arka plan yönetimi nihayet mantıklı çalışmaya başladı.
  • Uzun oyun oturumları daha stabil hâle geldi.
  • Uygulama çökmeleri tamamen ortadan kalktı.
  • Bildirimler gecikmesiz hâle geldi.
  • Ekran tazeleme hızı düzenli çalışmaya başladı.
  • Cihaz genel davranışında tutarlılık sağlandı.

En önemlisi ise:

144 Hz panel nihayet gerçek 144 Hz gibi çalıştı.


Stok yazılımda hissettiğim tuhaf bir takılma, sanki panel 90 Hz civarında çalışıyormuş hissiyatı veren küçük mikro-stutter'lar HyperOS üzerinde tamamen yok oldu. Ekran nihayet donanımının vadettiği performansı sunmaya başladı.



Overclock – donanımın gerçek sınırlarını zorlamak:


Cihaz yazılım açısından düzelince, işin merak tarafı ağır basmaya başladı. Termal yapı ve kararlılık testleri olumlu sonuç verdiği için güvenli sınırlar içinde overclock denemeleri yaptım.

Sonuçlar:

  • CPU: 3.35 GHz → 3.42 GHz
  • GPU: 1303 MHz → 1402 MHz

Bu yükseltme risklidir; herkes için uygun değildir. Ancak doğru kernel ve soğutma ayarlarıyla birlikte cihazda ne ısınma patlaması ne de sistem kararsızlığı yaşadım. Özellikle GPU tarafındaki artış, oyunlarda FPS kararlılığını hissedilir derecede iyileştirdi. Genshin Impact, PUBG Mobile, Wuthering Waves gibi cihazı zorlayan oyunlarda stabilite ve ortalama FPS değerleri gözle görülür şekilde yükseldi.



Pil – kağıt üstünde aynı kapasite, gerçekte tamamen farklı bir deneyim:


Stok hâlde ekran süresi ortalama 4 saat civarındaydı ve bu değer cihazın donanımına göre düşük bir sonuçtu.
HyperOS + optimizasyon + kernel ayarları + daha dengeli termal yönetimden sonra:

  • Yoğun kullanımda 6.5 saate yakın,
  • Dengeli kullanımda 7 saatin üzerinde,
  • Özel güç profilleri ile daha da yüksek değerlere çıkabilen.

Açık ara daha uzun bir kullanım süresi elde ettim.

Bu artış yalnızca pil tasarrufu özelliğinden değil, sistemin daha verimli çalışmasından kaynaklandı.
Hesapladığımda pil performansı stok sürüme göre yaklaşık %70 civarında artmış durumda.
Bu çok büyük bir fark ve tamamen yazılım kaynaklı.



Sonuç – GT 30 Pro güçlü ama yanlış eller tarafından zincire vurulmuş bir cihaz.


Kısacası:

Stok GT 30 Pro:

  • Kararsız
  • Fazla ısınan.
  • Takılan
  • Dengesiz FPS veren.
  • Pil konusunda zayıf.
  • Arayüz hatalarıyla dolu.
  • Potansiyeli boğulmuş bir cihaz.

Root + HyperOS + optimizasyon sonrası GT 30 Pro:

  • Stabil.
  • Soğuk.
  • Güçlü.
  • Daha hızlı.
  • Daha akıcı.
  • Daha tutarlı FPS.
  • Gerçek 144 Hz deneyimi.
  • Pil ömrü neredeyse iki kat.
  • Donanımın tüm potansiyeli açığa çıkmış bir cihaz.

Ancak şunu belirtmem gerekiyor:
Bu süreç uzmanlık gerektirir, herkes için uygun değildir, hatalı bir adımda cihaz ciddi sorun çıkarabilir. Bu yüzden proje ile ilgili teknik detayları, yöntemleri ve dosyaları paylaşmıyorum. Çünkü cihaz root konusunda karmaşık davranabiliyor.

Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim:

Infinix GT 30 Pro doğru yazılım ile şekillendiğinde, fiyatının çok üstünde bir performans sunabilecek kapasiteye sahip. Stok hâli ise bu gücün yalnızca gölgesi.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…