Yasalar "makul ölçüde kullanma" gibi subjektifliği kaldıramaz, özellikle konuştuğumuz mevzular konusunda.
Yasalarda subjektif maddeler yer alamıyor diye biliyorum zaten, yoruma kapalı olmak durumunda. Makul ölçüde kullanımdan kastım yasaların durumu değil, üreticinin ve tüketicinin beklentisiyle alakalı. Örneğin kulak içi kulaklık gibi ürünler hijyenik problemler sebebiyle doğrudan iadesi engellenebilecek ürünler bana kalırsa, ama klavye-mouse gibi ürünlerde bu yol açık olmalı, çünkü onları herhangi bir zarar vermeden, daha sonra sıfır olarak alacak kişiye herhangi bir dezavantaj üretmeden kullanmak mümkün. Kast ettiğim buydu, gece 4 olduğu için kendimi yeterince ifade edememiş olabilirim.
Satın almadan önce almak istediğiniz cihazın tüm detayları, teknik özellikleri, neyi destekleyip desteklemeyeceği gibi aklınıza gelebilecek hemen hemen her şeyi teknik özelliklerinden yahut satıcı hatta üreticiye dahi ulaşarak öğrenme imkanınız var
Siz istediğiniz kadar araştırın, bir ürünü alıp kullanmadan %100 emin olamazsınız. Mağazada deneseniz bile evde 1-2 saatlik bir kullanım olmadığı sürece bilemezsiniz. Kulak üstü bir kulaklığı mağazada 1-2 dk’dan uzun takmanıza izin vermezler, siz evde 4-5 saat aralıksız kullanmadan size uygun mu bilemezsiniz.
Ben gidip bir klavyeye 2000 TL para vereceğim-çünkü aile parası yiyorum, hayata atılmadım- böyle bir araştırma yapmam, yapamam. Çünkü, özünde ben bilinçli bir tüketici de değilim. Bunu yapmadan ben alırım, beğenmezsem iade ederim." derseniz, siz bilirsiniz
İnsanları doğrudan “aile parası yemek” ile suçlamak çok yanlış bir davranış. Asıl aile parası yiyor olsam harcadığım paranın peşine düşmem. Zar zor kazandığım parayla aldığım elektronik cihazı, deneyip memnun olup olmadığımı anlayamadığım için bozulana kadar kullanmak zorunda mıyım? Dünyaya bir kez gelen, gününü çalışıp para kazanmayla geçiren beni mi korumalı yasa, yoksa cirosu milyonlarca lirayı aşan büyük şirketleri mi? Ben bir klavyeyi 4-5 yıl memnuniyetsiz bir şekilde kullandığımda hayatımın değerli seneleri uçup gidiyor, SteelSeries ürünlerinden memnun kalmayan bir grup insanın klavyesini alıp “Refurbished” olarak 20-30 dolar ucuza satsa batar mı? Evet ben bilinçli bir tüketici olarak elimden geldiğince araştırma yapıp kullanıcı deneyimlerini okumalı, incelemeleri izlemeliyim, ama araştırma yapma sebebim “ürünü alırım elimde kalır” korkusu değil, bilinçli tüketici yaklaşımı olmalı. Yasayı suistimal etmemem gerektiğini, gerekli araştırmayı yapmanın benim sorumluluğum olduğunu bilinçli bir şekilde bilip ona göre davranmalıyım. Beni araştırmaya iten asıl şey, ahlak, bilinç ve sorumluluk olmalı, korku değil. Yasalar da bu hakkı suistimal eden kişileri engellemeye yönelik olmalı.
Örneğin Avrupa’da birçok şehirde toplu taşımada her seferinde bilet basmanıza gerek yok, süreli bilet alıp yanınızda taşıyorsunuz. Bu, kullanıcıya zaman kazandırıyor. Ama insanlar, ahlak ve bilinç + ceza sebebiyle bilet almaya devam ediyor. Bana kalırsa yasalar bu işleyişte olmalı tüketicilik konusunda da. Tüketiciye fayda sağlayan bir hak verilmeli, bu hakkı suistimal edecek tüketici ve üreticileri engelleyecek düzenlemeler yapılmalı, ardından da tüketiciler bilinç, ahlak ve caydırıcı yasal düzenlemeler sebebiyle önce iyice araştırmasını yapıp son çare olarak iade hakkını kullanmalı.
Okumaya çalıştım yasa konusunda attığınız konuyu, gece 4 olduğu için hukuki metin okuyacak pek sabrım yoktu o yüzden göz gezdirdim, o şekilde de hukuki metin anlamak pek kolay değil, şimdi tekrar göz gezdireceğim. Ama söylediğinizin aksine hijyenik ürünler, kişiye özel üretilmiş ürünler, yeniden kullanım değeri olmayan ürünler vs haricinde ambalaj açılmış bile olsa iade, tüketiciye verilmiş yasal bir haktır diye biliyorum. Daha önce bu şekilde iade ettiğim ürünler de oldu çünkü. Sadece Amazon’a değil, Monster’a da ürün iade edebildim bu şekilde. Yine de attığınız yazıları okuyup videoyu izleyeceğim, yasal kısmı yanlış biliyorsam kusura bakmayın.
Ekleme: Attığınızı okudum, ancak 6502 sayılı kanun Madde 48 (4): “Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Tüketici, cayma hakkı süresi içinde malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir.”
Son cümlede yer alan “mutat kullanım” ibaresine, ürünün ambalajının açılıp kullanılması dahildir diye düşünüyorum. Dolayısıyla açıp kullanılan ürünlerin iadesi yasal bir hak olmuyor mu? Mediamarkt’ın size imzalattığı sözleşmede ne yazıyor olursa olsun, kanundan üstün müdür? Hukuki olarak bu konuda bilginiz varsa, öğrenmek isterim.
Yine de benim size cevap vermemin asıl sebebi bu duruma olan yaklaşımınızdı. Şu anda birçok firma tarafından koşulsuz iade hakkı sunulmuyor bile olsa, tüketiciler olarak bir yandan kendimizi korurken bir yandan da iade hakkını genişletmek için uğraşmalıyız bence.
Bir de attığınız yasa maddesinde “tüketicinin makul olarak beklediği fayda” gibi bir ifade geçiyor, bunun “makul ölçüde kullanma” ifafesinden farkı nedir? Maddenin kalanında daha net bir açıklama yapılmış mı? Kendim de bakacağım şimdi ama hukuktan pek anlamadığım için sormuş olayım dedim.
Sorun şu renk beğenmemek-rengini almadan önce kontrol etmek bilinçli tüketici-, evdeki tüm aletleri bağladıktan sonra performansını beğenmedim demek-cihazın performans bilgileri önceden kontrol etmek, bilinçli tüketici-,masanıza sığmadı-oyun oynadığımı varsayarak günde en az 6 saat geçirdiğim masamın ölçüsünü adımdan daha iyi bilmek-bilinçli tüketici-, tuşlarından hiç hoşlanmadınız-Apex 5 aldım almadan önce yaklaşık 2 ay araştırdım, hibrit mekanik sisteminden tutun da, oled ekranının çözünürlük değerlerine kadar her detayı araştırdım, zibilyon tane inceleme okudum izledim, bilinçli tüketici-.
Yine aynısını yapıyorsunuz, bu sefer de bilinçli tüketici değilsiniz diye suçlayıcı ifadeler kullanıyorsunuz ki konuyla alakasız. Renk bu örnekler arasında en basiti, gidip görmesi en kolayı, ama onda bile evinizde ışıkta, diğer cihazların yanında vs memnun olmama şansınız var. Ürünü alıp evinize koymadığınız sürece görsel olarak memnun kalmama şansınız var. Masa boyutunu istediğiniz kadar ölçün, sığacağını anlarsınız evet o örnek biraz kötü olmuş, ama getirir koyarsınız, kullanırken anlarsınız ki boyutları size tam uygun olmadı, mouseunuza kalan alan size yeterli gelmedi vs. Bunları bir yere kadar evet bilinçli tüketici olup kontrol edebilirsiniz, araştırabilirsiniz ama cihaz gelmeden tam anlamıyla bilemezsiniz. Performans beğenmemek ve tuş hissiyatı örneklerinde ise istediğiniz kadar araştırma yapın, kullanmadan bilmek zaten imkansız. Örneğin USB 2.0 Switching Hub satın aldım laptop ve masaüstümde mouse-klavye-kamera-kulaklık ürünlerimi kullanmak için. USB 2.0’ın veri sınırını bilmek çok kolay. Ama bu 4 ürünün ayrı ayrı ne kadar veri kullandığını bulup hesaplayıp performans hesaplamak kolay mı? Aldım, denedim, performansı yeterli oldu, ama olmayabilirdi de, ben bunu denemeden bilemezdim. Tuş hissiyatı, monitör renk skalası gibi durumları ise internet yorumları, incelemeler, videolar gibi ortamlardan öğrenemezsiniz, imkansız. Verdiğim örnekler kısıtlı olabilir elbette, bir çırpıda aklıma bunlar geldi ama benzer durumların geçerli olduğu birçok farklı senaryo olduğunu düşünüyorum. Elbette bir noktaya kadar bilinçli davranıp yapabildiğiniz kadar araştırmayı yapmakla yükümlüsünüz, ancak birçok durumda maalesef araştırma yeterli olmuyor.
Bunun dışında benim başkası tarafından kullanılmış ve bana sıfır fiyatından satılmış ürünlerle ilgili acayip, aklınıza hayalinize sığamayacak bir sorunum var. Ben zor ve az para kazanılabilen bir ülkede teknolojiyle ilgili ürünleri almakta zaten zorlanan biriyim. O ürünü sıfır fiyatından alıyorsam, sıfır olacak, vaat edilen özelliklerde o-l-a-c-a-k. Olur da bir şekilde anlarsam bütün yasal yollarımda zaten açık.
Bu konuya katılıyorum, zaten tüketici zararına olan kısmı burası. Amazon’a ulaştığımda iade edilen ürünlerin üreticiye gönderildiğini, kesinlikle üreticiye gönderilmeden depolardan tekrar satılmaları gibi bir durum olmadığı söylendi bana. Şimdi, bana kalırsa kulak içi kulaklıklar hijyenik açıdan biraz problemli ürünler. İadeleri olmasa “neden iade edemiyorum?” diyeceğim ürünler değiller. Ama bana gelen kirli ürün, üreticinin teknik servisi tarafından temizlenip tekrar ambalajlanmış olsaydı bunu anlayamazdım, temizlenmiş olduğu için de beni rahatsız edecek, sağlığımı tehdit edecek bir sorun yaşamazdım. Diyeceksiniz ki “servisler tek tek ürün mü temizleyecek”, açıkçası yapılıp yapılamayacağından ben de emin değilim, ama çok zor gibi de gelmiyor açıkçası. Yine de en ideali, elbette bu tip ürünlerin sıfır olarak değil, “yenilenmiş” etiketiyle biraz daha ucuza satılması. Ama bu durumda firmalar sıfır ürün fiyatlarında ciddi artışa gider mi, onu öngöremiyorum açıkçası.
Benim size demek istediğim, tüketiciye faydalı olan bir özelliği kaldırmak yerine, zararlı olan kısmı düzenlemek gerekliliği. Kazanılmış haklar geri neden verilsin? Tüketicinin yanında olmak varken neden koca koca şirketlerin tüketiciyi sömürüp kar elde edeceği bir sistemi savunayım ki? Her zaman, olduğumuz durumdan daha iyiye taşımaya çalışmalıyız haklarımızı.
İade koşullarını biraz sıkılaştırırsınız, koşulsuz iadeyi 1-2 güne indirir, genel iadeyi 14 gün tutarsınız, hangi ürünlerin iade edileceğini daha net bir şekilde belirlersiniz, iade edilmiş ürünler tekrar satılırken daha düşük ücretle satılması veya + 1 yıl garanti sunulması gibi şeyler talep edersiniz vs vs. Şimdi ben basit bir tüketici olarak, üretim, ticaret, hukuk vs konusunda yeterli bilgiye sahip olup çözüm önerisi sunamıyor olabilirim. Ama bu işlerle uğraşan insanlar oturup sonuca varabilir, çeşitli çözümler denenebilir.
Dediğim gibi, belki de fikirlerim, önerilerim, çözüme dair düşüncelerim, konudaki bilgisizliğim ve tecrübesizliğim sebebiyle naif ve tek yönlü kalıyor olabilir.