Arap alfabesi, Türkçe'nin sesli harflerinin çoğunu karşılayamıyordu. Birkaç ses için aynı harf kullanılabiliyordu. Latin alfabesi hem öğrenme anlamında, hem yazma anlamında, hem de Türkçe'nin karakteristiğine uygun.
Yazımı ve öğrenmesi zor olduğu için okuma-yazma ancak payitahtta yaşayan saray ahalilerinin, hocaların vs. bildiği bir şeydi. Zenginler ve din adamları biliyordu. "Atamızın mezar taşını okuyamıyoruz." diyenlerin atası daha okuma-yazma bilmiyordu. 2000 sene önce de mezar taşını okuyamıyorlardı yani, değişen bir şey yok.