Liseyi doğru düzgün okuyamamak beni etkilemeli mi?

Gençlik liseden sonra başlıyor bence lise daha çok ergenlik dönemidir. Sınav stresi dahi çekmemiş dolu dolu lise dönemi yaşamış biri olarak bana hayatının en harcanabilir dönemi nedir diye sorsalar lise derim. Güzel bir ilk-ortaokul ve üniversite dönemi lise döneminden kat kat iyidir. İlkokulda çocuk ünide yetişkinsin ama lise bunların ortası ne çocuksun ne yetişkin. Saçma sapan bir ara dönem bomboş yaşansa bile can sıkmaya değmez.
 
Gençlik liseden sonra başlıyor bence lise daha çok ergenlik dönemidir? Sınav stresi dahi çekmemiş dolu dolu lise dönemi yaşamış biri olarak bana hayatının en harcanabilir dönemi nedir diye sorsalar lise derim. Güzel bir ilk-ortaokul ve üniversite dönemi lise döneminden kat kat iyidir. İlkokulda çocuk üniversite de yetişkinsin ama lise bunların ortası ne çocuksun ne yetişkin. Saçma sapan bir ara dönem bomboş yaşansa bile can sıkmaya değmez.

Katılıyorum hocam mesela ortaokul liseden daha iyi bir yer bana göre.dersler çok kolay zaten, arkadaşlarınla topta oynarsın gezer eğlenirsin çocuk gibi olduğun için her şey saf beyaz zaten liseye bir geliyorsun kurtlar sofrası.

Hocam okulda telefonun serbest olmasınıda anlamış değilim çok saçma bir şey.

Bizde yasak.
 
Bence son senede vaktim olunca doya doya eğlenedebirim. Yani sürekli dersde çalışmak bir noktada sıkar her şey yeteri kadar :)
1 senem gitti bu seneyi de eğlenerek çalışarak geçirmek daha güzel olur :)
Her şeyi erteleyebilirsin. Her şeyi; sorumluluklarını (başkasını etkilemediği sürece), okulu, işi, ödevleri.. Ama yaşamayı değil, çünkü bir daha 16-17 yaşının verdiği aptallıkla bir şeyi tecrübe etmek çok güç. O ilk aşk deneyimi, ilk tatlı deneyimler başka zamana kalınca insan duraksıyor, yapamıyor onu deneyecek cesareti bulamıyor belki. Üniversiteye 1 yıl geç gidebilirsin, işe 1 yıl geç başlayabilirsin ama bu yaşına bir daha geri dönemezsin. Şuan dönüp bakınca ne kadar çok yaşanmamışlığım var görüyorum, yaşayamamak uğruna ertelediğim şeylerin hiç bir değeri yok halbuki.

Kısaca bulunduğun yaşlar en güzel en saf yaşların, erteleme. Zaman geçiyor, olumsuz şeyler de yaşasan, mutluluktan da uçsan geçiyor. Hayatın gerçekleri var elbet fakat oturup ağlayarak geçmişi değiştiremezsin ama kendini toparlayıp yarınını değiştirebilirsin :)
 
Her şeyi erteleyebilirsin. Her şeyi; sorumluluklarını (başkasını etkilemediği sürece), okulu, işi, ödevleri. Ama yaşamayı değil, çünkü bir daha 16-17 yaşının verdiği aptallıkla bir şeyi tecrübe etmek çok güç. O ilk aşk deneyimi, ilk tatlı deneyimler başka zamana kalınca insan duraksıyor, yapamıyor onu deneyecek cesareti bulamıyor belki. Üniversiteye 1 yıl geç gidebilirsin, işe 1 yıl geç başlayabilirsin ama bu yaşına bir daha geri dönemezsin. Şu an dönüp bakınca ne kadar çok yaşanmamışlığım var görüyorum, yaşayamamak uğruna ertelediğim şeylerin hiçbir değeri yok halbuki.

Kısaca bulunduğun yaşlar en güzel en saf yaşların, erteleme. Zaman geçiyor, olumsuz şeyler de yaşasan, mutluluktan da uçsan geçiyor. Hayatın gerçekleri var elbet fakat oturup ağlayarak geçmişi değiştiremezsin ama kendini toparlayıp yarınını değiştirebilirsin :)

Yani daha önünde gidilecek yollar çok diyorsunuz. Ama benim üzüldüğüm şey şu. Herkesin dolaşdığı ve gezdiği, sevgililerin olduğu bu lisede ben daha hiç sevgili bile yapamadım. Aşık oldum ama onun hikayesi farklı.
Artık hayatı bekleyerek değil eğlenerek ve yarınımı düşünerek geçireceğim. Daha önümde 2 ay ve lise 4 var. Ama keşke geçen seneleri dolu dolu geçirseydim diyorum.
 
Yani daha önünde gidilecek yollar çok diyorsunuz. Ama benim üzüldüğüm şey şu. Herkesin dolaşdığı ve gezdiği, sevgililerin olduğu bu lisede ben daha hiç sevgili bile yapamadım. Aşık oldum ama onun hikayesi farklı.
Artık hayatı bekleyerek değil eğlenerek ve yarınımı düşünerek geçireceğim. Daha önümde 2 ay ve lise 4 var. Ama keşke geçen seneleri dolu dolu geçirseydim diyorum.

Hocam bende şu an Lise 2'yim benim de hiç sevgilim olmadı çok büyük dert değil temel ihtiyaç değil sonuçta sevgili yapmak.
 
Okul, size kaliteli arkadaşlar ve fikirler kazandırma ihtimali dışında ticari bir merkezdir.
Özellike üniversiteler bu şekildedir. Türkiye'deki öğrencilerin birçoğu sadece kendilerini tatmin edecek ve zamanı hızlı şekilde geçirecek meşguliyetlere sahiptir. Bunun başlıca sebepleri aile, çevre, sosyal medya, algı, siyaset ve ekonomidir. Tabii ki, bu belli bir oranda kendilerinin suçu değil.
Kısaca, bu seni etkilememeli.
 

Geri
Yukarı