Modern İranın Kuruluş Tarihi Sayılan Hanedan Safeviler

Narqo

Hectopat
Katılım
18 Ağustos 2021
Mesajlar
373
Makaleler
2
Herkese Merhaba Bu günkü yazımda kuruluşu modern iranın kuruluş tarihi sayılan Türk kökenli Safevi Hanedanından bahsedeceğim.

Kuruluş: 1501-1590 I.İsmail 1487 yılında doğdu. Safevi devletinin kurucusudur. Çocukluk yılları Akkoyunlulardan saklanarak geçti bu sürede öldürülen Safevi Şeyhi Babası Haydar Mirzanın intikamını almak için müridleri tarafından savaşmak üzere yetiştirildi. 1501 Yılında Akkoyunluların Batı kolu yöneticisi Elvend Mirzayı yenerek Diyarbakır hariç tüm Batı Akkoyunlu topraklarına hakim oldu. 1503 Yılında Şiraz merkezli Doğu kolunu yöneten Murat Mirzayı yenerek Irak hariç tüm doğu kolunu ele geçirdi. 1503-1507 arası eski Akkoyunlu beylerini itaat altına almaya uğraştı. 1507 yılında tüm Akkoyunlu topraklarını ele geçirdi. 1510 Yılında Özbekleri yenerek tüm Horasanı fethetti. 1514 Yılında Osmanlılara yenilerek Kuzey Irakı ve Van hariç Doğu Anadoluyu kaybetti. kalan yıllarını Gürcistanı itaat altına almak için seferler yaparak geçirdi. 1524 yılında vefat etti. Onun zamanında İranı akılalmaz zulümlerle Şiiliğe geçirmiştir. Türk kimliğiyle övünmüş şiirler yazmış, Osmanlı tarafından dışlanan Türkmenlerden müteşekkil bir ordu kurmuştur.

I. Tahmasp: 1514 Yılında doğdu 1524 yılında babasının vefatı üzerine tahta çıktı. Hükümdarlığının ilk yıllarında Özbek baskısı ve iç savaşla uğraştı 1528 yılında Özbekleri yenerek Horasanı istilalarını önledi. Otoritesini sağladıktan sonra üzerine gelen I.Süleyman üzerine yürüsede ordusunun daha yolda dağılması üzerine başkentini terk ederek İranın içlerine çekildi. Osmanlıların bölgeden ayrılmasından sonra Irak hariç tüm topraklarını geri aldı. Osmanlılarla bir kaç kez savaşsada sınırlarını korumayı başardı 1555 yılında Osmanlılarla barış antlaşması imzaladı. 1555 Yılında Babürlerin Hindistana dönmesine yardım etti buna karşılık Babür Hükümdarı Hümayun Şah kandeharı ona bıraktı. 1576 yılında zehirlenerek katledildi. Tahmasp Zeki,Uzlaşmacı,Kurnaz,Üzgün Mizaçlı birisiydi. Döneminde devlet zayıflasada varlığını korumuştur.

II.İsmail: 1576 yılında çerkesler ve farsların desteğiyle tahta çıkan Haydar Mirzaya karşı Türkmenlerin desteğini alarak onu katletti ve tahta çıktı. Yetenekli bir kumandandı lakin Babası tarafından sünni olduğu rivayetleri yaygınlaşınca hapsedildi. Bu yüzden ruhsal durumu pek iyi değildi. Özbekler üzerine sefere çıktı Serdarabadı aldı onları vergiye bağladı. 1578 yılında ablası Perihan Hanım tarafından afyonla zehirlendi.

I.Muhammed Hüdabende: 1578 Yılında Abisinin vefatı üzerine tahta çıktı. Gözleri iyi görmeyen,İradesiz,Naif,Sanata Hastalık Derecesinde düşkün olduğu için yönetim fiilen Eşi,Ablası,Aşiret Reisleri arasında paylaşıldı. Bu 3 grup arasındaki mücadeleler yüzünden devlet yönetimi zaafiyete düştü Osmanlılar Azerbaycan,Luristanı Özbekler tüm Horasanı fethettiler. 1589 Yılında ona isyan eden oğlu Abbas tarafından tahttan indirildi 1595 yılında Alamutta vefat etti.


Altın Çağ 1589-1629: I.Abbas 1571 yılında babasının valilik yeri olan Heratta doğdu. 1575 yılında Herat valiliğine atandı Ancak yönetim fiilen Ali Han Şamlunun elindeydi. 1589 yılında Horasandaki Türkmen valisi Mürşid Kulu Hanla ittifak yaparak babasını tahttan indirdi. Aynı yıl Özbekler üzerine çıkılacak bir sefer sırasında İktidar fiilen onun elinde olduğu için Mürşid Kulu Hanı katlettirdi. Tahta çıktığında her vali kendi başına hareket eder hale gelmiş ülkenin yarısı işgal edilmişti. Abbas İlk önce Osmanlılarla 1590 yılında barış yaptı. Aynı yıl Venediklilerle Şirvan İpeğinin satılması ile ilgili antlaşma imzaladı. Bu Safevilerin Avrupalılarla ciddi olarak yaptığı ilk antlaşmadır. İngilizlerin desteği ile Ordusunu modernize etti. Yerel Türkmen Reislerini ortadan kaldırarak Tamamen devlete bağlı valiler atayarak Ülkenin Gelirlerini Merkeze bağladı. bu gelir akışıyla İngilizlerinde desteğiyle Ateşli Silahlarla donatılmış Maaşlı ve tamamen Şaha sadık birlikler teşkil etti. 1598 yılında Özbekler üzerine yürüyerek Meşhedi geri aldı ve İsfahanı başkent ilan etti. 1600 yılında ikinci defa Özbekler üzerine yürüyerek Doğuda Dedesi Şah İsmail dönemi sınırlarına ulaştı. 1602 yılında Portekizlilerden Bahreyn adasını aldı. 1603 Yılında Osmanlılara savaş ilan ederek Luristanı 1612 Yılında Tüm Azerbaycanı Gürcistanı Dağıstanı geri aldı. Şah Abbas Önemli bir deniz gücü olan Portekizlilere karşı başka büyük bir güç olan İngilizlerle ittifak kurmuştu bu doğrultuda 1615 yılında İngilizlere Safevi Topraklarında ticaret izni veren bir antlaşma imzaladı. Antlaşmaya göre İran İpeğini İngilizler bizzat İrandan alacak böylece Osmanlı Pazarından alınan İran ipeğine göre yarı yarıya ucuza getirecekti. Ayrıca Şah Abbas İngilizlere Hürmüz Adasında Ticari bir liman kurma izni verdi. 1621 Yılında 1595 yılında İşgal edilmiş olan Kandeharı Babürlerden geri aldı. 1622 yılında İngilizlerle ittifak yaparak Hürmüz Adasını ele geçirdi. Abbas ileride bir donanma kurmak istiyordu çünkü bu ipek yollarını ele geçirmek için gerekliydi. Bu amaçla Bender Abbas adında bir şehir kurdu. 1623 yılında Osmanlıların bulunduğu zor durumdan ve Bağdat valisiyle çekişmesinden faydalanarak Irakı Musul ve Kerkük hariç ele geçirdi. Gürcüler ilk başlarda Safevilere bağlanmış olsalarda 1613 yılında isyan ettiler ve bu isyan tam 20 yıl sürdü. Şah Abbas 1615 yılında gürcistan üzerine sefere çıksada başarısız oldu. 1625 Yılında Safevi Ordubaşını Gürcistanı fethetmek için yolladı ancak Safeviler ağır yenilgilere uğradılar. Şah 1629 yılında mazendaranda vefat etti. Abbas kısa boylu ama güçlü yapılı birisiydi. Sık sık halkın arasın karışır halkın sorunlarını dinlerdi.Karakter olarak temkinli,uzlaşmacı,adaletli,sabırlı olsada öfkelendiğinde son derece zalimleştiği tarihçiler tarafından kaydedilmiştir. Döneminde İranın iç ve dış ticaret canlanmış İran Sasanilerden sonra en zengin devrini yaşamıştır. İranın güvenlğiğinş tehdit eden yabancı güçleri ülkesinden atmış hatta Tahmasp döneminden beri daralan Safevi sınırlarını genişletmiştir. Dış politikada savaştan önce ağırlıklı olarak diplomatik girişimlerde bulunmuş savaştan sonra bile komşu ülkelerle dostça ilişkiler kurmaya dikkat etmiştir. İpek ticaretinden üstün düzeyde faydalanmıştır. İngilizlere iranda ticaret limanı ve ticaret imkanı vermesi ileride İranın ingiliz nüfuzuna girmesinde etkili olmuştur. Abbas başarılı bir hükümdar olsada bu başarısının mühim bir kısmını fevkalade çalışkan olan Hatem Bey Ordubadiye borçludur.


Gerileme 1629-1694 I.Safi: Dedesi Abbasın vefatı üzerine tahta çıkmıştır. Dedesinin babasını katletmesi onda derin izler bırakmıştır. Hem Dedesinden nefret etmiş hemde zalim bir kişiliğe bürünmüştür. Döneminde Ordu dağılmaya yüz tutmuş Özbeklerin yağma hareketleri yüzünden Ticaret yapılması imkansız hale gelmiştir. Dedesinin aksine Yabancı devletlerle ve İpek ticaretiyle pek ilgilenmemiştir. Dedesi döneminden kalan tecrübeli devlet adamlarını katlettirmesi bürokrasiyi bir daha düzelmemek üzere çökertmiştir. Osmanlılar Bağdatı Babürler Kandeharı geri almıştır. 1642 yılında Babürler üzerine sefer hazırlığındayken vefat etmiştir.

II.Abbas: Asıl adı Muhammed Bakır Mirzadır. 1642 yılında babasının vefatı üzerine küçük yaşta tahta çıktı. Babası onu öldürtmek istemiş lakin gönderdiği celladın merhamet etmesi sayesinde kör taklidi yaparak yaşamını sürdürmüştür. Bu ilk tahta çıktığında neden okuma yazma bilmediğini açıklar niteliktedir. Dedesi gibi bir Hükümdar olacağını ima ederek Abbas saltanat adını almıştır. tahta çıktıktan sonra Tebrizde eğitim görmüş 1646 yılında Babürlerin elinden Kandeharı almış Annesiyle Sadrazamın elinden yönetimi almıştır. Kandeharın alınması önemli bir gelişme olsada Ordunun yarısının Baskıcı komutanlar,ödenmemiş maaşlar kötü koşullar yüzünden daha sefer başlamadan firar etmesi ordunun durumunun vehametini gösterir niteliktedir. 1651 yılında Rusları yenmiş Rusların Güney Kafkasyaya inmesini 100 yıl ertelemiştir. 1659 yılında Gürcüler Abbasın Gürcistanı Türkleştime politikası dahilinde Türkmenleri yerleştirmesine isyan etmiş Türkmenler ya katledilmiş ya sürülmüştür. İsyan zorlukla bastırılmıştır. Abbas döneminde İpek hammadesi kıtlığı,Avrupada artık İpek yerine Pamuklu ürünler tercih edilmesi Ekonomiyi felce uğratmış beceriksiz devlet adamları İran ekonomisini tamamen çökertmiştir. Abbas döneminde Ticaret yollarını koruyan birlikler ekonomik sebeplerle ilga edilmiştir. Yinede Yabancı Tarihçiler onun Saltanatında Safevi ülkesinde seyahat etmenin ticaret yapmanın güvenli ve rahat olduğunu söylerler. Zaten dağılmak üzere olan ordu döneminde sadece Şahı korumakla görevli Muhafız birliklerine dönüşmüştür. Abbas saltanatının son 5 yılına kadar Devlet işleriyle bizzat ilgilenmiş sık sık halkın arasına karışmış 2 gününü halktan gelen dilekçelere ayırmıştır. Saltanatının son 5 yılında devletin idaresini Muhammed Beye bırakmış kendisi av partileryle işret alemleriyle meşgul olmuştur. Halkına karşı hristiyan,Müslüman farketmeksizin iyi davranmış adaleti gözetmeye çalışmıştır 1666 yılında kumda vefat etti.

I.Süleyman: Babası II.Abbası önlümü üzerine tahta çıktı ve II.Safi saltanat adını aldı. Ancak tahta çıkmasından itibaren Depremler,Salgın hastalıkların olması şahın bizzat ağır hastalığa yakalanması üzerine saray astrologlarının tavsiyesiyle İkinci defa I.Süleyman adıyla tahta çıktı. Tahta çıkış merasimi şöyle anlatılmaktadır:"eski kralların soyundan gelen" bir Zerdüşt, sırtı ahşap bir heykele bağlanarak Şah'ın tahtına oturtulmuştur. Görevliler, gerçek taç giyme töreninin yapılacağı gün batımından bir saat öncesine kadar ona saygılarını sundular. Bu sırada arkadan bir görevli gelip heykelin kafasını kesti, bunun üzerine Zerdüşt kaçtı ve II. Safi ortaya çıktı. Daha sonra başına Safevi başlığı takıldı ve bir kılıç kuşandı ve II. Safi, Ebu'l-Muzzafar Ebu'l-Mansur Şah Süleyman Safavi Musavi Bahador Han adını aldı ve Süleyman adı Kral Süleyman'a atıfta bulunuyor. Süleyman zevk ve sefaya düşkün birisiydi. Ancak düzgün bir sadrazam seçimiyle ülkeyi idare etmeyi başardı. Sadrazamı Şeyh Ali Han Zeganehtir. Şeyh Ali ilk önce Sarayın giderlerini kısıtladı ardından Doğu Hollanda şirketine sıkı denetimler getirdi ve Şah I.Abbas döneminde İsfahana yerleştirilmiş olan Culfa Ermenilerine ekstra vergiler koydu. 1669 yılında Ruslara Ticaret imtiyazı tanıyan bir antlaşma imzaladı. döneminde doğudaki Özbeklerin baskınları artmış ülke içinde seyahat etmek güvensiz hale gelmiştir. Süleyman halkın içine çıkmaz halktan dilekçe dahi almaz halkla aynı mahalleye girmezdi.1694 yılında vefat etti.

Dağılma Dönemi 1694-1736: I.Hüseyin 1694 yılında babasının vefatının ardından Saf kararsız,anlaması zayıf olduğu için Halası Meryem Begüm ve harem ağalarının desteğiyle tahta çıkarıldı. saltanatının ilk yılları sükunet içinde geçmiştir. Ancak bölge valileri bağımsız hareket etmeye başlamış ordu tabiri caiz ise tamamen lağv edilmiştir. Hüseyin çabuk başkasının tesiri altına giren kararsız bir insandı. Öyleki haremlilerin etkisinde kaldığı vakit içki ve işret alemlerinden çıkmazken mollaların etkisindeykende İçki satışını yasaklar atış talimi dahi yaptırmazdı. Hüseyinin Gürcü asıllı valisi Giorgin Han Kandehardaki halka zulmetmeye başlamış aşiret reislerinden eşlerini kızlarını istemiş istekleri dışında kızların ırzına geçmiştir. Afganlar aralarından Mir Üveysi elçi seçtiler ve başkente gönderdiler. Elçi şah tarafından dikkate alınmadı ve giorgin hanın desteğiyle hapise atıldı ancak kısa bir süre sonra geri salıverildi. Üveys bu süre zarfında İsfahan yönetiminin acizliğini şahın karar yeteneğinden yoksun olduğunu gördü ve Afganları kışkırtarak isyan etti. Şahın defalarca ordu göndermesine karşın isyan bastırılamadı ve diğer vilayetlerde isyan etti. 1715 yılında Afganlar mekran,belucistanı 1720 yılında Kirman Meşhedi 1722 yılında Başkent İsfahana girdi. Maiyetindekiler ona başkenti Kazvine taşımasını burda Türklerden teşkil bir ordu kurmasını önerdiysede dikkate almadı Afganlara teslim oldu. 1726 yılında Osmanlıların şahı yeniden tahta çıkarmaya yönelik tehditlerine Afganlar misilleme olarak şahın kafasını kestirip Osmanlılara yolladılar. Hüseyin savaşı ve Kimseyi öldürtmeyi sevmeyen merhametli birisiydi lakin kararsızlığı ve umursamazlığı yüzünden zaten buhranda olan devlet tamamen çöktü. Danışmanlarıyla karar alacağı zaman sonuncusunun fikrini yahşidur ( İyidir) diyerek onaylardı bu yüzden haremliler gizlice ona yahşidur diyorlardı.

II.Tahmasp: 1704 yılında İsfahanda doğdu. 1722 Yılında Babası Sultan Hüseyinin tahttan indirilmesi üzerine tahta çıktı. Hüküm sürmeye başladığında Afganlar başkent İsfahanı işgal etmiş babasını esir almıştı Başkenti ve ailesini kurtarmak için çeşitli Türk boylarının desteğini almaya çalıştı. Ancak Batı İranda tutunamayacağını anlayarak Horasan bölgesine gitti ve ordaki Türk boylarından biri olan Afşarlarla ittifak yaparak Afganları irandan attı. Ancak Afşarların lideri ve Ordunun başkomutanı aynı zamanda Sadrazam olan Nadir Hanla ters düştü. Kendi prestijini arttırmak için Osmanlılar üzerine sefere çıktı ancak Osmanlılar karşısında büyük yenilgiler alarak ordusunun tamamını kaybetti ve Nadirin geri aldığı Revan ve Şirvanı geri Osmanlılara verdi. Öfkelenen Nadir ona bir komplo kurdu ve sarhoş etti sarhoşken saray ahalisini çağırarak böyle bir adamın Ülkeyi yönetmek için uygun olup olmadığını sordu herkesin hayır cevabını vermesi üzerine onu tahttan indirdi ve Yerine 3 aylık oğlu Abbası geçirdi.

III.Abbas: Henüz 4 aylıkken Nadir Han tarafından tahta çıkarıldı. Resmi olarak hükümdar olmasına rağmen fiilen Nadir Han hükümdardı ve Abbas zindanda sıkı bir gözetimde tutuluyordu. 1736 yılında Afganların ülkeyi yeniden istila tehlikesine karşı devlet adamları onun tahta geçmesini istediler ve Nadir Han tarafından tahttan indirildi yerine Nadir Şah Afşar geçti.

Safeviler Türk kökenli bir hanedandır Lakin Kültürel olarak Türk-Perstir. İki tarafında sahiplenip tamamen benim demesi yanlış ve umarsızca olur. Ortadoğu tarihine büyük etkileri olmuş İranı ve Azerbaycanı 230 yıl idare etmiştir. Safevi sarayına giren dönem tarihçileri ve gezginleri Şahların hem Farsça hem Türkçe bildiğini onların farsçanın kadın ve şiir dili olduğunu düşündükleri için Türkçe konuştuklarını yazar.

Not: Bu yazı Safevilerle ilgili temel olayları bilgileri anlatır detaylı bilgi teşkil etmez.

Görseller: 1- Kuruluş Dönemi Safeviler 2- Şah İsmail Dönemi 3- I.Abbas Dönemi Haritası 4- Tahmasp dönemi haritası 5- III.Abbas Dönemi Haritası 6- III.Abbas Parası 7- I.Abbas Dönemi Parası 8- I.Tahmasp Dönemi Parası 9- I.İsmail Parası
 

Dosya Ekleri

  • 1515.gif
    1515.gif
    213,3 KB · Görüntüleme: 41
  • 1501.gif
    1501.gif
    202,6 KB · Görüntüleme: 42
  • 1623.gif
    1623.gif
    210,6 KB · Görüntüleme: 37
  • 1555.gif
    1555.gif
    210,3 KB · Görüntüleme: 32
  • 1735.gif
    1735.gif
    208,1 KB · Görüntüleme: 34
  • 1-Abbasi.jpg
    1-Abbasi.jpg
    30,5 KB · Görüntüleme: 35
  • coinage-of-shah-abbas-i.jpg
    coinage-of-shah-abbas-i.jpg
    23,3 KB · Görüntüleme: 31
  • indir (1).jpeg
    indir (1).jpeg
    6,7 KB · Görüntüleme: 36
  • Coin_of_Shah_Ismail_I,_minted_in_Tabriz.jpg
    Coin_of_Shah_Ismail_I,_minted_in_Tabriz.jpg
    270 KB · Görüntüleme: 32
Son düzenleme:
Herkese Merhaba Bu günkü yazımda kuruluşu modern iranın kuruluş tarihi sayılan Türk kökenli Safevi Hanedanından bahsedeceğim.

Kuruluş: 1501-1590 I.İsmail 1487 yılında doğdu. Safevi devletinin kurucusudur. Çocukluk yılları Akkoyunlulardan saklanarak geçti bu sürede öldürülen Safevi Şeyhi Babası Haydar Mirzanın intikamını almak için müridleri tarafından savaşmak üzere yetiştirildi. 1501 Yılında Akkoyunluların Batı kolu yöneticisi Elvend Mirzayı yenerek Diyarbakır hariç tüm Batı Akkoyunlu topraklarına hakim oldu. 1503 Yılında Şiraz merkezli Doğu kolunu yöneten Murat Mirzayı yenerek Irak hariç tüm doğu kolunu ele geçirdi. 1503-1507 arası eski Akkoyunlu beylerini itaat altına almaya uğraştı. 1507 yılında tüm Akkoyunlu topraklarını ele geçirdi. 1510 Yılında Özbekleri yenerek tüm Horasanı fethetti. 1514 Yılında Osmanlılara yenilerek Kuzey Irakı ve Van hariç Doğu Anadoluyu kaybetti. kalan yıllarını Gürcistanı itaat altına almak için seferler yaparak geçirdi. 1524 yılında vefat etti. Onun zamanında İranı akılalmaz zulümlerle Şiiliğe geçirmiştir. Türk kimliğiyle övünmüş şiirler yazmış, Osmanlı tarafından dışlanan Türkmenlerden müteşekkil bir ordu kurmuştur.

I. Tahmasp: 1514 Yılında doğdu 1524 yılında babasının vefatı üzerine tahta çıktı. Hükümdarlığının ilk yıllarında Özbek baskısı ve iç savaşla uğraştı 1528 yılında Özbekleri yenerek Horasanı istilalarını önledi. Otoritesini sağladıktan sonra üzerine gelen I.Süleyman üzerine yürüsede ordusunun daha yolda dağılması üzerine başkentini terk ederek İranın içlerine çekildi. Osmanlıların bölgeden ayrılmasından sonra Irak hariç tüm topraklarını geri aldı. Osmanlılarla bir kaç kez savaşsada sınırlarını korumayı başardı 1555 yılında Osmanlılarla barış antlaşması imzaladı. 1555 Yılında Babürlerin Hindistana dönmesine yardım etti buna karşılık Babür Hükümdarı Hümayun Şah kandeharı ona bıraktı. 1576 yılında zehirlenerek katledildi. Tahmasp Zeki,Uzlaşmacı,Kurnaz,Üzgün Mizaçlı birisiydi. Döneminde devlet zayıflasada varlığını korumuştur.

II.İsmail: 1576 yılında çerkesler ve farsların desteğiyle tahta çıkan Haydar Mirzaya karşı Türkmenlerin desteğini alarak onu katletti ve tahta çıktı. Yetenekli bir kumandandı lakin Babası tarafından sünni olduğu rivayetleri yaygınlaşınca hapsedildi. Bu yüzden ruhsal durumu pek iyi değildi. Özbekler üzerine sefere çıktı Serdarabadı aldı onları vergiye bağladı. 1578 yılında ablası Perihan Hanım tarafından afyonla zehirlendi.

I.Muhammed Hüdabende: 1578 Yılında Abisinin vefatı üzerine tahta çıktı. Gözleri iyi görmeyen,İradesiz,Naif,Sanata Hastalık Derecesinde düşkün olduğu için yönetim fiilen Eşi,Ablası,Aşiret Reisleri arasında paylaşıldı. Bu 3 grup arasındaki mücadeleler yüzünden devlet yönetimi zaafiyete düştü Osmanlılar Azerbaycan,Luristanı Özbekler tüm Horasanı fethettiler. 1589 Yılında ona isyan eden oğlu Abbas tarafından tahttan indirildi 1595 yılında Alamutta vefat etti.


Altın Çağ 1589-1629: I.Abbas 1571 yılında babasının valilik yeri olan Heratta doğdu. 1575 yılında Herat valiliğine atandı Ancak yönetim fiilen Ali Han Şamlunun elindeydi. 1589 yılında Horasandaki Türkmen valisi Mürşid Kulu Hanla ittifak yaparak babasını tahttan indirdi. Aynı yıl Özbekler üzerine çıkılacak bir sefer sırasında İktidar fiilen onun elinde olduğu için Mürşid Kulu Hanı katlettirdi. Tahta çıktığında her vali kendi başına hareket eder hale gelmiş ülkenin yarısı işgal edilmişti. Abbas İlk önce Osmanlılarla 1590 yılında barış yaptı. Aynı yıl Venediklilerle Şirvan İpeğinin satılması ile ilgili antlaşma imzaladı. Bu Safevilerin Avrupalılarla ciddi olarak yaptığı ilk antlaşmadır. İngilizlerin desteği ile Ordusunu modernize etti. Yerel Türkmen Reislerini ortadan kaldırarak Tamamen devlete bağlı valiler atayarak Ülkenin Gelirlerini Merkeze bağladı. bu gelir akışıyla İngilizlerinde desteğiyle Ateşli Silahlarla donatılmış Maaşlı ve tamamen Şaha sadık birlikler teşkil etti. 1598 yılında Özbekler üzerine yürüyerek Meşhedi geri aldı ve İsfahanı başkent ilan etti. 1600 yılında ikinci defa Özbekler üzerine yürüyerek Doğuda Dedesi Şah İsmail dönemi sınırlarına ulaştı. 1602 yılında Portekizlilerden Bahreyn adasını aldı. 1603 Yılında Osmanlılara savaş ilan ederek Luristanı 1612 Yılında Tüm Azerbaycanı Gürcistanı Dağıstanı geri aldı. Şah Abbas Önemli bir deniz gücü olan Portekizlilere karşı başka büyük bir güç olan İngilizlerle ittifak kurmuştu bu doğrultuda 1615 yılında İngilizlere Safevi Topraklarında ticaret izni veren bir antlaşma imzaladı. Antlaşmaya göre İran İpeğini İngilizler bizzat İrandan alacak böylece Osmanlı Pazarından alınan İran ipeğine göre yarı yarıya ucuza getirecekti. Ayrıca Şah Abbas İngilizlere Hürmüz Adasında Ticari bir liman kurma izni verdi. 1621 Yılında 1595 yılında İşgal edilmiş olan Kandeharı Babürlerden geri aldı. 1622 yılında İngilizlerle ittifak yaparak Hürmüz Adasını ele geçirdi. Abbas ileride bir donanma kurmak istiyordu çünkü bu ipek yollarını ele geçirmek için gerekliydi. Bu amaçla Bender Abbas adında bir şehir kurdu. 1623 yılında Osmanlıların bulunduğu zor durumdan ve Bağdat valisiyle çekişmesinden faydalanarak Irakı Musul ve Kerkük hariç ele geçirdi. Gürcüler ilk başlarda Safevilere bağlanmış olsalarda 1613 yılında isyan ettiler ve bu isyan tam 20 yıl sürdü. Şah Abbas 1615 yılında gürcistan üzerine sefere çıksada başarısız oldu. 1625 Yılında Safevi Ordubaşını Gürcistanı fethetmek için yolladı ancak Safeviler ağır yenilgilere uğradılar. Şah 1629 yılında mazendaranda vefat etti. Abbas kısa boylu ama güçlü yapılı birisiydi. Sık sık halkın arasın karışır halkın sorunlarını dinlerdi.Karakter olarak temkinli,uzlaşmacı,adaletli,sabırlı olsada öfkelendiğinde son derece zalimleştiği tarihçiler tarafından kaydedilmiştir. Döneminde İranın iç ve dış ticaret canlanmış İran Sasanilerden sonra en zengin devrini yaşamıştır. İranın güvenlğiğinş tehdit eden yabancı güçleri ülkesinden atmış hatta Tahmasp döneminden beri daralan Safevi sınırlarını genişletmiştir. Dış politikada savaştan önce ağırlıklı olarak diplomatik girişimlerde bulunmuş savaştan sonra bile komşu ülkelerle dostça ilişkiler kurmaya dikkat etmiştir. İpek ticaretinden üstün düzeyde faydalanmıştır. İngilizlere iranda ticaret limanı ve ticaret imkanı vermesi ileride İranın ingiliz nüfuzuna girmesinde etkili olmuştur. Abbas başarılı bir hükümdar olsada bu başarısının mühim bir kısmını fevkalade çalışkan olan Hatem Bey Ordubadiye borçludur.


Gerileme 1629-1694 I.Safi: Dedesi Abbasın vefatı üzerine tahta çıkmıştır. Dedesinin babasını katletmesi onda derin izler bırakmıştır. Hem Dedesinden nefret etmiş hemde zalim bir kişiliğe bürünmüştür. Döneminde Ordu dağılmaya yüz tutmuş Özbeklerin yağma hareketleri yüzünden Ticaret yapılması imkansız hale gelmiştir. Dedesinin aksine Yabancı devletlerle ve İpek ticaretiyle pek ilgilenmemiştir. Dedesi döneminden kalan tecrübeli devlet adamlarını katlettirmesi bürokrasiyi bir daha düzelmemek üzere çökertmiştir. Osmanlılar Bağdatı Babürler Kandeharı geri almıştır. 1642 yılında Babürler üzerine sefer hazırlığındayken vefat etmiştir.

II.Abbas: Asıl adı Muhammed Bakır Mirzadır. 1642 yılında babasının vefatı üzerine küçük yaşta tahta çıktı. Babası onu öldürtmek istemiş lakin gönderdiği celladın merhamet etmesi sayesinde kör taklidi yaparak yaşamını sürdürmüştür. Bu ilk tahta çıktığında neden okuma yazma bilmediğini açıklar niteliktedir. Dedesi gibi bir Hükümdar olacağını ima ederek Abbas saltanat adını almıştır. tahta çıktıktan sonra Tebrizde eğitim görmüş 1646 yılında Babürlerin elinden Kandeharı almış Annesiyle Sadrazamın elinden yönetimi almıştır. Kandeharın alınması önemli bir gelişme olsada Ordunun yarısının Baskıcı komutanlar,ödenmemiş maaşlar kötü koşullar yüzünden daha sefer başlamadan firar etmesi ordunun durumunun vehametini gösterir niteliktedir. 1651 yılında Rusları yenmiş Rusların Güney Kafkasyaya inmesini 100 yıl ertelemiştir. 1659 yılında Gürcüler Abbasın Gürcistanı Türkleştime politikası dahilinde Türkmenleri yerleştirmesine isyan etmiş Türkmenler ya katledilmiş ya sürülmüştür. İsyan zorlukla bastırılmıştır. Abbas döneminde İpek hammadesi kıtlığı,Avrupada artık İpek yerine Pamuklu ürünler tercih edilmesi Ekonomiyi felce uğratmış beceriksiz devlet adamları İran ekonomisini tamamen çökertmiştir. Abbas döneminde Ticaret yollarını koruyan birlikler ekonomik sebeplerle ilga edilmiştir. Yinede Yabancı Tarihçiler onun Saltanatında Safevi ülkesinde seyahat etmenin ticaret yapmanın güvenli ve rahat olduğunu söylerler. Zaten dağılmak üzere olan ordu döneminde sadece Şahı korumakla görevli Muhafız birliklerine dönüşmüştür. Abbas saltanatının son 5 yılına kadar Devlet işleriyle bizzat ilgilenmiş sık sık halkın arasına karışmış 2 gününü halktan gelen dilekçelere ayırmıştır. Saltanatının son 5 yılında devletin idaresini Muhammed Beye bırakmış kendisi av partileryle işret alemleriyle meşgul olmuştur. Halkına karşı hristiyan,Müslüman farketmeksizin iyi davranmış adaleti gözetmeye çalışmıştır 1666 yılında kumda vefat etti.

I.Süleyman: Babası II.Abbası önlümü üzerine tahta çıktı ve II.Safi saltanat adını aldı. Ancak tahta çıkmasından itibaren Depremler,Salgın hastalıkların olması şahın bizzat ağır hastalığa yakalanması üzerine saray astrologlarının tavsiyesiyle İkinci defa I.Süleyman adıyla tahta çıktı. Tahta çıkış merasimi şöyle anlatılmaktadır:"eski kralların soyundan gelen" bir Zerdüşt, sırtı ahşap bir heykele bağlanarak Şah'ın tahtına oturtulmuştur. Görevliler, gerçek taç giyme töreninin yapılacağı gün batımından bir saat öncesine kadar ona saygılarını sundular. Bu sırada arkadan bir görevli gelip heykelin kafasını kesti, bunun üzerine Zerdüşt kaçtı ve II. Safi ortaya çıktı. Daha sonra başına Safevi başlığı takıldı ve bir kılıç kuşandı ve II. Safi, Ebu'l-Muzzafar Ebu'l-Mansur Şah Süleyman Safavi Musavi Bahador Han adını aldı ve Süleyman adı Kral Süleyman'a atıfta bulunuyor. Süleyman zevk ve sefaya düşkün birisiydi. Ancak düzgün bir sadrazam seçimiyle ülkeyi idare etmeyi başardı. Sadrazamı Şeyh Ali Han Zeganehtir. Şeyh Ali ilk önce Sarayın giderlerini kısıtladı ardından Doğu Hollanda şirketine sıkı denetimler getirdi ve Şah I.Abbas döneminde İsfahana yerleştirilmiş olan Culfa Ermenilerine ekstra vergiler koydu. 1669 yılında Ruslara Ticaret imtiyazı tanıyan bir antlaşma imzaladı. döneminde doğudaki Özbeklerin baskınları artmış ülke içinde seyahat etmek güvensiz hale gelmiştir. Süleyman halkın içine çıkmaz halktan dilekçe dahi almaz halkla aynı mahalleye girmezdi.1694 yılında vefat etti.

Dağılma Dönemi 1694-1736: I.Hüseyin 1694 yılında babasının vefatının ardından Saf kararsız,anlaması zayıf olduğu için Halası Meryem Begüm ve harem ağalarının desteğiyle tahta çıkarıldı. saltanatının ilk yılları sükunet içinde geçmiştir. Ancak bölge valileri bağımsız hareket etmeye başlamış ordu tabiri caiz ise tamamen lağv edilmiştir. Hüseyin çabuk başkasının tesiri altına giren kararsız bir insandı. Öyleki haremlilerin etkisinde kaldığı vakit içki ve işret alemlerinden çıkmazken mollaların etkisindeykende İçki satışını yasaklar atış talimi dahi yaptırmazdı. Hüseyinin Gürcü asıllı valisi Giorgin Han Kandehardaki halka zulmetmeye başlamış aşiret reislerinden eşlerini kızlarını istemiş istekleri dışında kızların ırzına geçmiştir. Afganlar aralarından Mir Üveysi elçi seçtiler ve başkente gönderdiler. Elçi şah tarafından dikkate alınmadı ve giorgin hanın desteğiyle hapise atıldı ancak kısa bir süre sonra geri salıverildi. Üveys bu süre zarfında İsfahan yönetiminin acizliğini şahın karar yeteneğinden yoksun olduğunu gördü ve Afganları kışkırtarak isyan etti. Şahın defalarca ordu göndermesine karşın isyan bastırılamadı ve diğer vilayetlerde isyan etti. 1715 yılında Afganlar mekran,belucistanı 1720 yılında Kirman Meşhedi 1722 yılında Başkent İsfahana girdi. Maiyetindekiler ona başkenti Kazvine taşımasını burda Türklerden teşkil bir ordu kurmasını önerdiysede dikkate almadı Afganlara teslim oldu. 1726 yılında Osmanlıların şahı yeniden tahta çıkarmaya yönelik tehditlerine Afganlar misilleme olarak şahın kafasını kestirip Osmanlılara yolladılar. Hüseyin savaşı ve Kimseyi öldürtmeyi sevmeyen merhametli birisiydi lakin kararsızlığı ve umursamazlığı yüzünden zaten buhranda olan devlet tamamen çöktü. Danışmanlarıyla karar alacağı zaman sonuncusunun fikrini yahşidur ( İyidir) diyerek onaylardı bu yüzden haremliler gizlice ona yahşidur diyorlardı.

II.Tahmasp: 1704 yılında İsfahanda doğdu. 1722 Yılında Babası Sultan Hüseyinin tahttan indirilmesi üzerine tahta çıktı. Hüküm sürmeye başladığında Afganlar başkent İsfahanı işgal etmiş babasını esir almıştı Başkenti ve ailesini kurtarmak için çeşitli Türk boylarının desteğini almaya çalıştı. Ancak Batı İranda tutunamayacağını anlayarak Horasan bölgesine gitti ve ordaki Türk boylarından biri olan Afşarlarla ittifak yaparak Afganları irandan attı. Ancak Afşarların lideri ve Ordunun başkomutanı aynı zamanda Sadrazam olan Nadir Hanla ters düştü. Kendi prestijini arttırmak için Osmanlılar üzerine sefere çıktı ancak Osmanlılar karşısında büyük yenilgiler alarak ordusunun tamamını kaybetti ve Nadirin geri aldığı Revan ve Şirvanı geri Osmanlılara verdi. Öfkelenen Nadir ona bir komplo kurdu ve sarhoş etti sarhoşken saray ahalisini çağırarak böyle bir adamın Ülkeyi yönetmek için uygun olup olmadığını sordu herkesin hayır cevabını vermesi üzerine onu tahttan indirdi ve Yerine 3 aylık oğlu Abbası geçirdi.

III.Abbas: Henüz 4 aylıkken Nadir Han tarafından tahta çıkarıldı. Resmi olarak hükümdar olmasına rağmen fiilen Nadir Han hükümdardı ve Abbas zindanda sıkı bir gözetimde tutuluyordu. 1736 yılında Afganların ülkeyi yeniden istila tehlikesine karşı devlet adamları onun tahta geçmesini istediler ve Nadir Han tarafından tahttan indirildi yerine Nadir Şah Afşar geçti.

Safeviler Türk kökenli bir hanedandır Lakin Kültürel olarak Türk-Perstir. İki tarafında sahiplenip tamamen benim demesi yanlış ve umarsızca olur. Ortadoğu tarihine büyük etkileri olmuş İranı ve Azerbaycanı 230 yıl idare etmiştir. Safevi sarayına giren dönem tarihçileri ve gezginleri Şahların hem Farsça hem Türkçe bildiğini onların farsçanın kadın ve şiir dili olduğunu düşündükleri için Türkçe konuştuklarını yazar.

Not: Bu yazı Safevilerle ilgili temel olayları bilgileri anlatır detaylı bilgi teşkil etmez.
Hocam iyi ki detaylı bilgi teşkil etmiyor :D
 
ve şunu da unutmayınız, Cihad İran için tüm müslümanlar kendi mezheplerine gelince başlar ve kendi mezheplerine çekmek için müslümanlarla savaşmaktan çekinmezler. Bu çekinmemeleri onların Ruslar tarafından ezilmelerine Osmanlı'nın erken şark* sorunlarına sebep verdi.
 
Hocam iyi ki detaylı bilgi teşkil etmiyor :D
Hocam cidden anlatılacak daha çok şey var örneğin II.Tahmaspın ordu toplamayıp başkenti kurtarmak için Kazvine gönderilmesi valinin kızını çok beğenip Düğünle dernekle uğraşıp 80 bin kişilik orduyu dağıtması gibi :)

ve şunu da unutmayınız, Cihad İran için tüm müslümanlar kendi mezheplerine gelince başlar ve kendi mezheplerine çekmek için müslümanlarla savaşmaktan çekinmezler. Bu çekinmemeleri onların Ruslar tarafından ezilmelerine Osmanlı'nın erken şark* sorunlarına sebep verdi.
Çok doğru ama kabak onların başına patladı bugün oldukça zengin bir bölge olan Azerbaycanı kaybettiler.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı