Tabi ki satıcının veya üreticinin tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasında herhangi bir kısıtlama getirmesi düşünülemez. Bu hakkı kullanma hakkı Tüketiciye ait olmakla sadece kanunla veya kanunlarla çelişmeyecek şekilde yönetmelikle sınırlandırılabilir.
Ürünün misli ile değişimi konusunda ise kanun maddesinde önemli bir detay var. Kanun bu seçimlik hakkı düzenlerken ''imkan varsa'' ibaresini eklemiş. Yani imkan olmaması durumunda hukuken ürünün misli ile değişiminde süreç tüketici açısından biraz sıkıntılı olabiliyor. Tüketici Hakem Heyetinde ürünün ayıpsız misli ile değişimi talep edilse bile bu kararın icrası Tüketici Aleyhine olabiliyor.
Örnek verecek olursam Tüketici Hakem Heyetinden böyle bir karar çıktı ancak satıcı kararı yerine getirmiyor. Bu durumda icra kanalıyla bu kararın infazını isteyebilirsiniz. İcra kanalıyla söz konusu satıcı adresine gidildiğinde ürünün ayıpsız misli bulunursa icra zoruyla ürün alınır. Ancak bulunmadığı hallerde icra kanalınca o ürünün fiyatı (Tüketici Hakem Heyetinde bedel yazılmışsa o miktarda yazılmamışsa icra kanalıyla takdir edilen değer) neyse ona göre para alınması söz konusu olabiliyor. Bu da Tüketicinin lehine değil aleyhine bir süreç anlamına geliyor. Bu sebeple ürünün misli ile değişimini kullanacak olan Tüketici bu hakkını kullanırken iyi düşünmelidir.
Kanun dersen adamın okulu biter, bilgisayar gelmez.
