Multiplayer uzun soluklu güzel vakit geçirilebilecek oyun önerisi

Eğer guildlere katılmaya, toplulukla oynamaya sıcak bakabiliyorsanız, Albion Online önerebilirim. Canınız istediğinde arkaya güzel bir müzik açar, life-skill yapar sakince takılırsınız, canınız istediğinde koca koca gruplarla pvp'ye çıkabilirsiniz. Hem alışması kolay, hem de göz-kafa yormayan bir oyun. Türk guildleri de var oyunda ancak yabancı dil sorununuz yoksa yabancı guildler daha çok hakkını vererek oynuyor oyunu.

Eğer daha fazla hikaye, lore, çevre tasarımı görmek isterseniz, Guild Wars 2 tavsiye edebilirim. Benim gördüğüm, bir MMORPG'de en nazik ve yardımsever oyuncu kitlesine sahip. PVE'si oldukça keyifli, realmler arası savaşlarda pvp'de kan gövdeyi götürüyor zaten :). Üstelik arena ve battleground tadındaki pvp'de eşyalar tüm oyuncular için standart bir sınıra çekiliyor. PVP'si de bu yüzden yetenek odaklı oluyor.

Daha co-op bir şeyler düşünürseniz Destiny 2 ve Warframe var. İkisi de yüzlerce saat kendisine bağlayabiliyor oyuncuları. Bu iki oyunda da kocaman kocaman guildler var. Girip 2-3-4 kişilik gruplarla görevleri yapabilir veya göreve daha kısıtlı olan açık dünyalarında birlikte daha sakin takılabilirsiniz.

Son olarak da aklıma Path of Exile geliyor. Eğer grinding seviyor ve bunu bir rekabete bağlı olmaksızın single ya da co-op seviyorsanız, tertemiz oyun. İlk zamanlar buildleri öğrenmek, sezon mekaniklerine alışmak, skill ağacının fazlaca geniş ve detaylı olması gibi faktörler yeni oyuncuları zorlasa da alıştıktan sonra çok hoş bir deneyim sunuyor. Sadece build denemek bile başlı başlına zevkli bir haline gelebiliyor.
Yine dönüyoruz dolaşıyoruz MMORPG'lere geliyoruz desenize. Path of Exile dışında bahsettiklerinize mutlaka bakmak istiyorum. Warframe'e karşı nedense bi hoşnutsuzluğum var ama nedenini hiç bilmiyorum. Knight online'dan sonra hayatıma aldığım ilk MMORPG Black Desert Online olmuştu. Gerçekten çok emek harcadır. Hatta pandemi başında işe gitmediğim aylarda günün 24 saatinin 18 saatini ayııyordum oyuna. Ama oyuna girdikçe P2W olduğunu, herşeyin ona bağlandığını görüyor ve üzülüyorsunuz birçok konuda. Bahsi geçen oyunları bu akşam tek tek inceleyeceğim.

Bu aralar Escape From Tarkov'a sardım ama bu oyunda da kafa denk en 1-2 kişi olmadan tek başına sıkıyor beni açıkçası. Öneriler çok güzel. Mutluka bakıcam
 
Black Desert Online oynamanı öneririm hem P2W değil hem de akıcı.

Yine dönüyoruz dolaşıyoruz MMORPG'lere geliyoruz desenize. Path of Exile dışında bahsettiklerinize mutlaka bakmak istiyorum. Warframe'e karşı nedense bir hoşnutsuzluğum var ama nedenini hiç bilmiyorum. Knight Online'dan sonra hayatıma aldığım ilk MMORPG Black Desert Online olmuştu. Gerçekten çok emek harcadır. Hatta pandemi başında işe gitmediğim aylarda günün 24 saatinin 18 saatini ayııyordum oyuna. Ama oyuna girdikçe P2W olduğunu, her şeyin ona bağlandığını görüyor ve üzülüyorsunuz birçok konuda. Bahsi geçen oyunları bu akşam tek tek inceleyeceğim.

Bu aralar Escape from Tarkov'a sardım ama bu oyunda da kafa denk en 1-2 kişi olmadan tek başına sıkıyor beni açıkçası. Öneriler çok güzel. Mutluka bakacağım.

Hocam MMORPG oynamanızı tavsiye etmem günde 1 2 saat oynayarak kasılmak pek keyif vermez maalesef rekabetçi tarzında oyunlara yönelseniz daha iyi olur sizin için.
FIFA 22.
ETS 2
Tom Clancy's Rainbow Six: Siege.
Battlefield 2042-1-5 (hangisi hoşunuza giderse)
Sea of Thieves.
 
Lost Ark çıkana kadar oynamayı düşünüyorum sizce zevkli mi ?
Zevk kısmı tabii ki kişinin beklentileriyle alakalı.

Ama benim için oynadığım dönemde çok zevkliydi çünkü;
- Albion'u herhangi bir görev, leveling, lore vb beklentiye girmek istemediğim zamanlarda oynadım. Bu açıdan keyifliydi. Basit 10 dakikalık bir tutorial sonrası sizi sandbox bir dünyaya atıyor ve ne isterseniz onu yapın diyor.

- PVP kavramı pek çok oyuna göre çok daha değerli ve ödüllendirici/cezalandırıcı. Oyunda Kırmızı ve siyah bölgelerde ölürseniz, üstünüzdeki her şey gidiyor. Tabii pvp'yi siz kazanırsanız da bu kez siz öldürdüğünüz rakibin eşyalarını alabiliyorsunuz. Bu açıdan pvpnin değeri arıyor. PVP odaklı oynayan insanların konsantrasyonu artıyor. Şahsen bu da beğendiğim bir özellikti benim.

- Life-skill kısmı... Karmaşık ve aşırı çeşitli değil. Ama yine doğru ve ölçülü bir ödüllendirme söz konusu. Başlangıç bölgelerinde (mavi ve sarı bölgeler) topladığınız maden, bitki, ağaç ıvır zıvır ile de kâr yapabiliyorsunuz, ileri seviye yerlerde (kırmızı - siyah bölgeler) topladıklarınızla da. Kısaca pek çok oyunda olduğu gibi life-skill kasmak için en zor aşamalarda, en zor yerlerde bu işi yapmanız gerekmiyor. Kazanç miktarı tabii ki zorlukla orantılı ama misal WoW'daki gibi gidip en basit madeni kazınca çöpe atmıyorsunuz. Çünkü tier 7 bir eşya yapabilmek için tier 7 materyale ihtiyaç duyuyorsunuz. T7 materyali ise T6 materyalleri geliştirerek elde ediyorsunuz. Aynı döngü T1 için de geçerli T8 içinde... Dolayısıyla her tier için elde ettiğiniz materyalleri işeyebiliyor veya satabiliyorsunuz. Bu da olası bir iflas durumunda (mesela siyah bölgede öldürülüp büyük oranda zarara uğradınız diyelim) size tekrar tekrar başlayıp, makul bir zamanda tekrar rekabetçi konuma gelmenizi sağlıyor.

- Dungeon sistemi. Hem tekli hem de grupça yapılabilecek dungeonlar var. Bunlar da bulundukları bölgelere göre (mavi-sarı-kırmızı-siyah) değişkenlik gösterebiliyorlar. Mesela siyah bölgedeki bir dungeon'ı bitirirken arkanızdan bir grup sizi dungeonda kıstırmak için gelebiliyor. Yine ölürseniz, üstünüzdeki eşyalar gidiyor. Yani bölgelerdeki pvp kuralları, o bölgedeki dungeonlar için de geçerli. Bu da hep tetikte olmanız gerektiği anlamına geliyor. Ve fark edebileceğiniz üzere dungeonların bir kısmı, kişi ve gruplara özel değil, tüm dünyaya görünür halde kalıyor. Bu da yine oyunu dinamik tutuyor.

- Black Market. Aşağı yukarı her oyunda bu isimde bir şeyler mevcut. Fakat bu oyundaki Black Market ise farklı çalışıyor. Oyundan eşya çekmek ve ekonomiyi dengelemek üzerine kurulu. Albion Online'ın Black Market'inde alıcı oyunun kendisidir. Yani sattıklarınızı oyunun kendisi alır. Tekrar oyun içindeki chest, dungeon ödül kutuları vs gibi şeylere serpiştirir. Bu da sürekli olarak piyasanın canlı kalmasını sağlar. Bu sebepten ötürü yıllardır çoğu eşya aynı fiyat düzeyinden alıcı bulur kendine. Ayrıca Black Market standart eşyaları en pahalıya satabileceğiniz yerdir. %99 ihtimalle (t5 düz bir zırh diyelim) şehirlerde 15k'ya satabilirken Black Market'e biraz daha bekleyerek 20-25k'ya satabilirsiniz. Bunu toplu olarak yapınca epey kârlı oluyor haliyle.

- Auction House sistemi ve Banka: AH sistemi ve banka şehirlere özeldir bu oyunda. AH'ye koyduğunuz bir ürün sadece eşyayı koyduğunuz şehirde listelenir. Bu da belli eşyaların belli şehirlerde daha yüksek veya düşük fiyatlı olmasını sağlar. Misal, şehriniz yanında çokça ağaç kesebileceğiniz yer varsa, o şehirde BOW gibi ürünler daha ucuzdur. Keza madenin yoğunlukta olduğu bölgelerde zırhlar daha ucuzdur gibi gibi düşünebilirsiniz. Bu sebepten şehirler arası ticaret mevcuttur. Pek çok oyuncuyu bir şehirden bir şeyler alıp başka şehirlere satmak üzere veya Black Market'e giderken yollarda görebilirsiniz. Ve şehirler arası yollarda mutlaka kırmızı bölgeler mevcuttur. Bu da kervanlara veya tekil oyunculara karşı baskınlar düzenleyebileceğiniz anlamına gelir.

Ben şahsen bu özellikleri sebebiyle çok severim Albion Online'ı. Epey uzun süre boyunca da oynadım. Tavsiye ederim. Ücretsiz başlayabilmeniz ve ihtiyaç halinde bazı gold-silver satan sitelerden 3-4 TL gibi şaka niteliğinde çok çok makul fiyatlara alabileceğiniz 1 milyon silver ile çok rahat orta-yüksek seviye ekipman alabilirsiniz. 2-3-4-5 kez karakterinize full eşya dizebilirsiniz. 4 TL'lik bir sermaye (oyun içi 1.000.000 silver) işi bilen bir oyuncu için potansiyel milyarlar demektir. Ama sakın gözünüzü para hırsı bürümesin. Ben milyarlar yapıp bu sitelere satarım derseniz o olmuyor maalesef. Çoğu sitede stok fazlası olduğu için oyunda kastığınız parayı satamıyorsunuz. Bu sebepten ötürü 1-2 kez 4-8 TL'lik para alıp oyun ile ilgili gerçek para ilişkisini kesmek en doğrusu oluyor.
 
Yine dönüyoruz dolaşıyoruz MMORPG'lere geliyoruz desenize. Path of Exile dışında bahsettiklerinize mutlaka bakmak istiyorum. Warframe'e karşı nedense bi hoşnutsuzluğum var ama nedenini hiç bilmiyorum. Knight online'dan sonra hayatıma aldığım ilk MMORPG Black Desert Online olmuştu. Gerçekten çok emek harcadır. Hatta pandemi başında işe gitmediğim aylarda günün 24 saatinin 18 saatini ayııyordum oyuna. Ama oyuna girdikçe P2W olduğunu, herşeyin ona bağlandığını görüyor ve üzülüyorsunuz birçok konuda. Bahsi geçen oyunları bu akşam tek tek inceleyeceğim.

Bu aralar Escape From Tarkov'a sardım ama bu oyunda da kafa denk en 1-2 kişi olmadan tek başına sıkıyor beni açıkçası. Öneriler çok güzel. Mutluka bakıcam
Tarkov tek başına daha güzel, sadece mekaniklerine alışman gerek. Hayatım FPS oyunlarında geçti Tarkov'da 2.5k saatim var. Öyle bir an geliyor ki saç baş yoluyorum. 😀 LVNDMARK izlemenizi tavsiye ederim Tarkov için şiir gibi oynuyor.
 
Yine dönüyoruz dolaşıyoruz MMORPG'lere geliyoruz desenize. Path of Exile dışında bahsettiklerinize mutlaka bakmak istiyorum. Warframe'e karşı nedense bi hoşnutsuzluğum var ama nedenini hiç bilmiyorum. Knight online'dan sonra hayatıma aldığım ilk MMORPG Black Desert Online olmuştu. Gerçekten çok emek harcadır. Hatta pandemi başında işe gitmediğim aylarda günün 24 saatinin 18 saatini ayııyordum oyuna. Ama oyuna girdikçe P2W olduğunu, herşeyin ona bağlandığını görüyor ve üzülüyorsunuz birçok konuda. Bahsi geçen oyunları bu akşam tek tek inceleyeceğim.

Bu aralar Escape From Tarkov'a sardım ama bu oyunda da kafa denk en 1-2 kişi olmadan tek başına sıkıyor beni açıkçası. Öneriler çok güzel. Mutluka bakıcam
Siz aslında zaten asrın oyununu bulmuşsunuz. Escape From Tarkov benim 3000 küsür belki de 4000 saatimi çaldı şu ana kadar :). Eğer oyuna da ısındıysanız, EFT'den başka bir oyuna ihtiyaç duymazsınız. Ayrıca tek oynamak inanın daha zevkli. Bu kadar detaylı ve hassas kontrol isteyen bir oyunda takım arkadaşı çoğu zaman fazladan hata riski demek :)
 
Zevk kısmı tabii ki kişinin beklentileriyle alakalı.

Ama benim için oynadığım dönemde çok zevkliydi çünkü;
- Albion'u herhangi bir görev, leveling, lore vb beklentiye girmek istemediğim zamanlarda oynadım. Bu açıdan keyifliydi. Basit 10 dakikalık bir tutorial sonrası sizi sandbox bir dünyaya atıyor ve ne isterseniz onu yapın diyor.

- PVP kavramı pek çok oyuna göre çok daha değerli ve ödüllendirici/cezalandırıcı. Oyunda Kırmızı ve siyah bölgelerde ölürseniz, üstünüzdeki her şey gidiyor. Tabii pvp'yi siz kazanırsanız da bu kez siz öldürdüğünüz rakibin eşyalarını alabiliyorsunuz. Bu açıdan pvpnin değeri arıyor. PVP odaklı oynayan insanların konsantrasyonu artıyor. Şahsen bu da beğendiğim bir özellikti benim.

- Life-skill kısmı... Karmaşık ve aşırı çeşitli değil. Ama yine doğru ve ölçülü bir ödüllendirme söz konusu. Başlangıç bölgelerinde (mavi ve sarı bölgeler) topladığınız maden, bitki, ağaç ıvır zıvır ile de kâr yapabiliyorsunuz, ileri seviye yerlerde (kırmızı - siyah bölgeler) topladıklarınızla da. Kısaca pek çok oyunda olduğu gibi life-skill kasmak için en zor aşamalarda, en zor yerlerde bu işi yapmanız gerekmiyor. Kazanç miktarı tabii ki zorlukla orantılı ama misal WoW'daki gibi gidip en basit madeni kazınca çöpe atmıyorsunuz. Çünkü tier 7 bir eşya yapabilmek için tier 7 materyale ihtiyaç duyuyorsunuz. T7 materyali ise T6 materyalleri geliştirerek elde ediyorsunuz. Aynı döngü T1 için de geçerli T8 içinde... Dolayısıyla her tier için elde ettiğiniz materyalleri işeyebiliyor veya satabiliyorsunuz. Bu da olası bir iflas durumunda (mesela siyah bölgede öldürülüp büyük oranda zarara uğradınız diyelim) size tekrar tekrar başlayıp, makul bir zamanda tekrar rekabetçi konuma gelmenizi sağlıyor.

- Dungeon sistemi. Hem tekli hem de grupça yapılabilecek dungeonlar var. Bunlar da bulundukları bölgelere göre (mavi-sarı-kırmızı-siyah) değişkenlik gösterebiliyorlar. Mesela siyah bölgedeki bir dungeon'ı bitirirken arkanızdan bir grup sizi dungeonda kıstırmak için gelebiliyor. Yine ölürseniz, üstünüzdeki eşyalar gidiyor. Yani bölgelerdeki pvp kuralları, o bölgedeki dungeonlar için de geçerli. Bu da hep tetikte olmanız gerektiği anlamına geliyor. Ve fark edebileceğiniz üzere dungeonların bir kısmı, kişi ve gruplara özel değil, tüm dünyaya görünür halde kalıyor. Bu da yine oyunu dinamik tutuyor.

- Black Market. Aşağı yukarı her oyunda bu isimde bir şeyler mevcut. Fakat bu oyundaki Black Market ise farklı çalışıyor. Oyundan eşya çekmek ve ekonomiyi dengelemek üzerine kurulu. Albion Online'ın Black Market'inde alıcı oyunun kendisidir. Yani sattıklarınızı oyunun kendisi alır. Tekrar oyun içindeki chest, dungeon ödül kutuları vs gibi şeylere serpiştirir. Bu da sürekli olarak piyasanın canlı kalmasını sağlar. Bu sebepten ötürü yıllardır çoğu eşya aynı fiyat düzeyinden alıcı bulur kendine. Ayrıca Black Market standart eşyaları en pahalıya satabileceğiniz yerdir. %99 ihtimalle (t5 düz bir zırh diyelim) şehirlerde 15k'ya satabilirken Black Market'e biraz daha bekleyerek 20-25k'ya satabilirsiniz. Bunu toplu olarak yapınca epey kârlı oluyor haliyle.

- Auction House sistemi ve Banka: AH sistemi ve banka şehirlere özeldir bu oyunda. AH'ye koyduğunuz bir ürün sadece eşyayı koyduğunuz şehirde listelenir. Bu da belli eşyaların belli şehirlerde daha yüksek veya düşük fiyatlı olmasını sağlar. Misal, şehriniz yanında çokça ağaç kesebileceğiniz yer varsa, o şehirde BOW gibi ürünler daha ucuzdur. Keza madenin yoğunlukta olduğu bölgelerde zırhlar daha ucuzdur gibi gibi düşünebilirsiniz. Bu sebepten şehirler arası ticaret mevcuttur. Pek çok oyuncuyu bir şehirden bir şeyler alıp başka şehirlere satmak üzere veya Black Market'e giderken yollarda görebilirsiniz. Ve şehirler arası yollarda mutlaka kırmızı bölgeler mevcuttur. Bu da kervanlara veya tekil oyunculara karşı baskınlar düzenleyebileceğiniz anlamına gelir.

Ben şahsen bu özellikleri sebebiyle çok severim Albion Online'ı. Epey uzun süre boyunca da oynadım. Tavsiye ederim. Ücretsiz başlayabilmeniz ve ihtiyaç halinde bazı gold-silver satan sitelerden 3-4 TL gibi şaka niteliğinde çok çok makul fiyatlara alabileceğiniz 1 milyon silver ile çok rahat orta-yüksek seviye ekipman alabilirsiniz. 2-3-4-5 kez karakterinize full eşya dizebilirsiniz. 4 TL'lik bir sermaye (oyun içi 1.000.000 silver) işi bilen bir oyuncu için potansiyel milyarlar demektir. Ama sakın gözünüzü para hırsı bürümesin. Ben milyarlar yapıp bu sitelere satarım derseniz o olmuyor maalesef. Çoğu sitede stok fazlası olduğu için oyunda kastığınız parayı satamıyorsunuz. Bu sebepten ötürü 1-2 kez 4-8 TL'lik para alıp oyun ile ilgili gerçek para ilişkisini kesmek en doğrusu oluyor.
Çok güzel yazı teşekkürler, hafta sonu indirip denemesini yapıyorum.
Siz aslında zaten asrın oyununu bulmuşsunuz. Escape From Tarkov benim 3000 küsür belki de 4000 saatimi çaldı şu ana kadar :). Eğer oyuna da ısındıysanız, EFT'den başka bir oyuna ihtiyaç duymazsınız. Ayrıca tek oynamak inanın daha zevkli. Bu kadar detaylı ve hassas kontrol isteyen bir oyunda takım arkadaşı çoğu zaman fazladan hata riski demek :)
Tarkova alışan başka oyun oynamaz. 🤣
 
Çok güzel yazı teşekkürler, hafta sonu indirip denemesini yapıyorum.
Bir de oyunun sadece 1-2 gb olması ve telefondan da oynanabilme durumu var. Telefonda pvp tavsiye etmem, zor oluyor ama misal pc başına geçmek istemedi canınız, kurulun rahat bir koltuğa, alın içeceğinizi, sakin sakin life-skill yapın :) Bu da hoş bir özellikti benim için.
 
Tarkov tek başına daha güzel, sadece mekaniklerine alışman gerek. Hayatım FPS oyunlarında geçti Tarkov'da 2.5k saatim var. Öyle bir an geliyor ki saç baş yoluyorum. 😀 LVNDMARK izlemenizi tavsiye ederim Tarkov için şiir gibi oynuyor.
Siz aslında zaten asrın oyununu bulmuşsunuz. Escape From Tarkov benim 3000 küsür belki de 4000 saatimi çaldı şu ana kadar :). Eğer oyuna da ısındıysanız, EFT'den başka bir oyuna ihtiyaç duymazsınız. Ayrıca tek oynamak inanın daha zevkli. Bu kadar detaylı ve hassas kontrol isteyen bir oyunda takım arkadaşı çoğu zaman fazladan hata riski demek :)
Tarkov'da var benimde 2k saatim. Ama bir zamandan sonra tek başına bunaltıyor beni açıkçası. 1-2 defa çok senkronize oynayabildiğim birilerini bulmuştum Discord kanalında. O zamanlar çok keyif almıştım. Şimdi tek başıma sıkılıyorum açıkçası.

oyunun neresi p2w tam olarak ? açıklayıcı konuşur musunuz ?
Hiç derinlere girmeye gerek yok. Zanaatkar Hafızası denen olay P2W'nin babasıdır direk. Oyun gerçekten çok güzel. Bide Succ. Valk oynuyordum. MENA'da Valkire'de PVP olarak kafaya oynuyordum. Lakin gel görki işte bi zaman sonra diyorsunuz ki yok bu iş olmaz.
 

Geri
Yukarı