Naci İnci, kendisine tepki gösteren öğrencilerin hal hatırını sordu

"
"YÖK Kanunu'na göre, üç adayın YÖK'e gitmesi ve YÖK'ün onlar arasından karar vermesi gibi bir uygulama var ama biz hiçbir zaman bunu yapmadık. 2012 seçimleri ve öncesinde Boğaziçi'nde rektör adayları belirlenir, onlar bir seçim kampanyası yürütür ve seçim sonucunda en çok oyu alan aday kişi rektör olarak seçilirdi.
"Dedik ki; istersen bir oyla kaybetmiş ol, eğer seçimde ikinci ya da üçüncü olduysan çekileceksin ve 'Artık ben rektör adayı değilim' diyeceksin. Dolayısıyla Ankara'ya hep tek isim gitmiştir. YÖK de seçtiğimiz kişiden başka aday olmadığı için atamak durumunda kalmıştır."
Yine Boğaziçi geleneği gereği hiçbir seçilmiş rektörün, YÖK'ün kendisine sağladığı "sınırsız" yetkiyi kullanmadığını çünkü seçilmiş rektörlerin Boğaziçi'nin demokratik kültürüne aykırı yetkileri kabul etmediğini söylüyor.
Candan, akademisyen olmanın ifade özgürlüğünün arkasında durmayı ve özerk üniversiteyi savunmayı gerektirdiğini belirterek, "Bu mücadeleler akademiye içkin mücadelelerdir ancak Boğaziçi'nin tüm bileşenleriyle bu kadar çok ayağa kalkacağını ve başka üniversitelere de ilham veren bir mücadeleye dönüşeceğini tahmin edemezdim" diyor."
Olay kısaca bu.
 
Hükümet yanlısı olduğu nereden biliyorlar ?
Doğrusu kendisi de Boğaziçi'nde akademisyen olarak çalışmış.

Boğaziçi bu konuda herşeyi bilebilecek kapasitede hocam.Belki de Naci Bey'in akademisyen olarak çalıştığı dönemlerden tanıyan bir bu konuda vakıf olduğu için olabilme ihtimali var diye düşünüyorum.
 
İyi de rektörün siyasi görüşü öğrenciyi ne ilgelendiriyor ?
Konu o değil zaten. Mehmet Naci İnci başarılı bir insandır. Uluslararası 2 patenti var lakin olay seçim. Şu an dikta bir şekilde gelen her kişi Ak partili olarak kabul ediliyor. Melih Bulu zaten Ak partiliydi ama Mehmet Naci İnci için aynısı geçerli değil.
 

Yine de bu durumda öğrenciye söz düşmüyor. Akademisyenler tepkilerini koymakta haklılar ona itirazım yok.
 
Yine de bu durumda öğrenciye söz düşmüyor. Akademisyenler tepkilerini koymakta haklılar ona itirazım yok.
Düşüyor çünkü eğitimi alan öğrenciler. Burada rektörü atayana yani sayın Recep Tayyip Erdoğan'a söz düşmüyor. Daha lisans diploması bile muallak olan kişi lisans ya da yüksek lisans öğrencilerinin alacağı eğitimi belirliyor.
 

Cumhurbaşkanı yetkisi var. Abdullah Gül, Ahmet Necdet sezer, Süleyman Demirel bunlar da rektör atadı. Protesto yapanlar bunları bilmiyor mu biliyor. Diğer cumhurbaşkanları atama yaparken itiraz yok ve diğer cumhurbaşkanı T.C. vatandaşı değildi herhalde. Ben sadece öğrencilerin protestosuna karşıyım. Akademisyenlerin değil.
 
""Yök Kanunu'na göre, üç adayın yök'e gitmesi ve yök'ün onlar arasından karar vermesi gibi bir uygulama var ama biz hiçbir zaman bunu yapmadık. 2012 seçimleri ve öncesinde Boğaziçi'nde rektör adayları belirlenir, onlar bir seçim kampanyası yürütür ve seçim sonucunda en çok oyu alan aday kişi rektör olarak seçilirdi.
"Dedik ki; istersen bir oyla kaybetmiş ol, eğer seçimde ikinci ya da üçüncü olduysan çekileceksin ve 'artık ben rektör adayı değilim' diyeceksin. Dolayısıyla Ankara'ya hep tek isim gitmiştir. Yök de seçtiğimiz kişiden başka aday olmadığı için atamak durumunda kalmıştır." Olayın gelişimine bakarsanız zaten bir adet varmış. Bu adet bozulunca elicit(Başkaldırış galiba Türkçesi) gibi bir harekete kalkışmışlar.
 

Bu durumda devreye akademisyenler tepki koysa iyi olurdu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…