Nasıl kafaya takılmaz?

Sosyal'de birilerine sallayan klavye delikanlıları, ciddiye alınmayacak insanlardır.
Diğerlerine gelince ise, sizin bunlara üzülüyor olmanız onları hiç ilgilendirmiyor maalesef.
Ben de bu durumu çok yaşadım ama, artık o "insanımsı"lar umurumda bile değil.
 
Düşünce merkezinde kendinden çok karşıdakini koyuyorsun gibi.

Karşı taraf üzerinde analiz yapıp, bütün ihtimaller yerine senin üstündeki etkisine kadar her şekilde hesaplıyorsun gibi.

Düşünce merkezine kendini çek öncelikle.
Kendini düşün, önce kendin yoksa başkasını daha önce düşünürsün.

En fazla bazı şeylerden vazgeçmen gerekecek.
Sonra kendine şu soruyu sor:
-Bu hayatta vazgeçeceğim şeyler benden daha mı değerli?

Tabii ki değil.
Ancak kendini bu reddeye getirirsen kendini ya yalnız olarak kabullenmişsindir ya da yaşama sevincin bile azalmıştır.
Bu sefer de sadece kendini düşüneceğin için başka insanlara yeteri kadar ilgiyi göstermezsin.
Bu sefer kendini değiştirip içine kapanırsın bu da iyi değil.

Yani kendini tamamen değiştirmek yerine bu sefer ufak çözüm yolları üret.

Bu insanları takmak yerine mesela kafanda belli bir düzeyde olan kişileri düşün.
Belli bir yerden sonra toleransın olmasın.

Genel bir düşünceye sahip olduktan sonra otomatikmen takmıyorsun.

Biraz tevazu lazım, ancak fazla tevazu kibirdir bunu da unutma.
 
İdeallerin olsun, büyük düşün, sıradan olma, kendini her şeyin üstünde tut.

Dört özelliği de açıklıyorum: İdeallerin olsun ve her daim onlara sarıl, bırakma. İleride elde edeceğin meslek, kuracağın yuva/aile vb. Bu ideallere ulaşmak için de büyük düşünmek lazım. Hayat bu. Tekdüze gitmiyor. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Her şey değişecek. Bir gün mutlu olacaksın, bir gün kederli. Bazı günler zirveye çıkacaksın bazı günler dibe vuracaksın. Ama hiçbiri sonsuza dek olmayacak. İnsan kafaya takmaya, kurmaya eğilimlidir. Sen, ben, hepimiz bir şeyleri kafaya takıyoruz. Önemli olan neleri beynimizin içinde tuttuğumuz. Büyük düşünmenin önemi işte burada. Sen kalkıp da hiç tanımadığın, senin için hiçbir önemi olmayan birinin sana söylediği herhangi bir şeyi kafaya takarsan hata yaparsın. Bunlara üzülmemen gerekir. Çünkü senin hedeflerin var, planların var. Böyle küçük insanların laflarıyla üzülemezsin. O kadar küçük değilsin!

Ha, bazen yeri gelir en güvendiklerin, sevdiklerin seni incitir. Sevdiğimiz, güvendiğimiz, bel bağladığımız insanlar bizi çok kolay incitebilirler. Burada sabır devreye giriyor. Bu kısım için buradan çözüm sunmam mümkün değil. Bunları birer deneyim olarak da görebilirsin. Kimisi bizi ilelebet mutlu edecek, kimisi yarı yolda bizi kıracak. Bilemeyiz. Bu annen, baban, arkadaşın, sevgilin... değer verdiğin herhangi biri olabilir. Bunlar olacak ve günün birinde şu ikisinden birisine dönüşeceksin: Ya umudunu yitirmeyen, sürekli birilerini arayan, sıcak kalpli bir insan ya da septisizmin tamamen dibine gömülmüş, kendini herkesten izole etmiş(asosyallik değil, sosyal de olunabilir), insanların içinde olsa bile mesafeyi koruyan, mesafeyi korurken de amacı tamamen kendini korumaya yönelik olan naif bir ruh. Çünkü artık incinmeye takatin kalmamıştır.

Sıradan olma, kendini her daim geliştir. Oku, araştır, gez, konuş, iletişim kur. Öz güvenin olsun, öz güveni kazandıktan sonra da kendini her şeyin üstünde tutabileceksin. Başarının ve mutlu hayatın sırrıdır öz güven. Eğer bu konuda problemin varsa ayrı bir konuda konuşabiliriz veya yüz yüze bir psikologla konuşursun ki bu daha iyi olur.

Velhasıl kafaya takacağın şeyler senin karakterini belirler. Neyi kafaya takarsan o'sundur. Örneğin sosyal medyaya göre hayatını kurduysan oradan gelecek tepkilerle yaşarsın ve kafan sürekli bildirimlerde olur. Bir gönderi paylaşırsın ve "Acaba ne yorum geldi?" diye kafa sürekli orada olur. İşte bu senin karakterindir. Sen de karakterini oluştur, örneğin doktor olacaksan senin kafanda üniversite sınavları, fizik, kimya, matematik olmalı. Başkasının senin hakkında söyledikleri değil. "El alem ne der diye yaşanmaz" deyip noktayı koyayım zira uzun oldu :)
 
Arkadaşlar, siz böyle uzun yazılar yazınca bir mutlu oluyorum teşekkür ederim :). Bana ailemden alamadığım yardımı siz ettiniz. Gerçekten teşekkür ederim hepinize :).

Gıcık olduğunuz kişinin yazısının altına "hahaha" Emote'u koyun.

Bende hiç kötü bir şey yapmama rağmen bunu atıyorlardı sinir olurdum :D.
 
Son düzenleme:
Karşındaki insan kim olursa olsun, en başta kendinin önemli olduğunu unutmayacaksın. Kimsenin seni yönetmesine izin verme, her zaman kendin ol. Seni seven böyle sevsin, diğerlerine yaranmak için asıl kişiliğini değiştirmene gerek yok. Tabii her davranışın için söylemiyorum bunu, belki de yanlış bildiğin ve yanlış düşündüğün konular vardır. Bunlar hakkında doğru bilgilere sahip olup yanlışlarını da düzelteceksin, bu hayatta kendini hep başarıya adamalısın. Her zaman başarılı olacağız diye bir şey de yok, bazen kaybedeceğiz de. Fakat önemli olan, başarılı veya başarısız olduğumuz durum ne olursa olsun bunlardan ders çıkarmamızdır. Senin kafanı yormana sebep olan düşünceyi biliyorum, “Acaba neyi doğru, neyi yanlış yaptım?” diyorsun sürekli kendi kendine. Bu yaşadığın zamanın geride kaldığı gerçeğini kabullenerek her zaman önüne bakmalısın. Geçmişte yaptıklarımızı düşünebiliriz fakat daha fazla üzerinde durursak bu sefer de şimdiki zamanı unutup ona uyum sağlayamayız, bu yüzden sürekli kaybederiz. Olay tamamen sende başlayıp sende bitiyor. Eğer bu söylediklerime karşı bir farkındalık kazanabilirsen emin ol, hayattan daha fazla zevk aldığını fark edeceksin.
 
Karşındaki insan kim olursa olsun, en başta kendinin önemli olduğunu unutmayacaksın. Kimsenin seni yönetmesine izin verme, her zaman kendin ol. Seni seven böyle sevsin, diğerlerine yaranmak için asıl kişiliğini değiştirmene gerek yok. Tabii her davranışın için söylemiyorum bunu, belki de yanlış bildiğin ve yanlış düşündüğün konular vardır. Bunlar hakkında doğru bilgilere sahip olup yanlışlarını da düzelteceksin, bu hayatta kendini hep başarıya adamalısın. Her zaman başarılı olacağız diye bir şey de yok, bazen kaybedeceğiz de. Fakat önemli olan, başarılı veya başarısız olduğumuz durum ne olursa olsun bunlardan ders çıkarmamızdır. Senin kafanı yormana sebep olan düşünceyi biliyorum, “acaba neyi doğru, neyi yanlış yaptım?” Diyorsun sürekli kendi kendine. Bu yaşadığın zamanın geride kaldığı gerçeğini kabullenerek her zaman önüne bakmalısın. Geçmişte yaptıklarımızı düşünebiliriz fakat daha fazla üzerinde durursak bu sefer de şimdiki zamanı unutup ona uyum sağlayamayız, bu yüzden sürekli kaybederiz. Olay tamamen sende başlayıp sende bitiyor. Eğer bu söylediklerime karşı bir farkındalık kazanabilirsen emin ol, hayattan daha fazla zevk aldığını fark edeceksin.

Evet cidden öyle düşünüyorum. Karşıdakininde iyiliğini önemsiyorum insan olduğu için. Sanırım yanlış yapıyorum :). Bilgilendirici mesajlarınız için çok teşekkür ederim size :).
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı
09:05:00