Neden kimse düşünemiyor?

İnsanlar araştırmıyor. Ayrıca her insan bu soruyu çok kez dile getirir.
Ne demiş Sokrates?
Eki Görüntüle 1405957

Sokrates'in sözünden dolayı, Tanrı üzerine düşünceye değer atfetmeniz ilginç, ki kendisinin de Tanrı'nın varlığı yokluğu hakkında konuşmayı ehemmiyetsiz bulması olasıdır. Savunmasında "Tek gerçek bilge vardır, O da Tanrı'dır" diyen bir zattan bahsediyoruz. Ayrıca, düşünce enerjimizi algılama yönünden sınırlı olduğumuz muğlak konulardan ziyade hayata dair etkisini hissettiğimiz daha verimli konulara yöneltmek daha faydalı olur.
 
Son düzenleme:
Din/Allah yok gibi bir şey dediğimi hatırlamıyorum hocam.
 
Kaç kere girdiniz acaba ben orada sade bir dille anlatılıyor diye öneriyorum. Asıl kaynak Risale i nurdur. Eğer Osmanlı Türkçesi kelimelerini anlayabiliyorsan Risale-i Nur okuman daha iyi olur.
Düzgün bir kaynak olmaması saçma olması için yeterli.
 
Din/Allah yok gibi bir şey dediğimi hatırlamıyorum hocam.

Mesajımı yeniden okursaniz, öyle bir şey ifade etmediğimi, hatta bunun konuşulmasının manasız olduğunu ifade ettiğimi anlayabilirsiniz. Tanrı'nın varlığı ya da yokluğunu tartışmanin hiç bir faydası yoktur, sadece zaman kaybıdır.
 

Bunlar cevapları verilmiş sorular değil.
 
Bunlar cevapları verilmiş sorular değil.
Bunların cevaplarını da zaten veremezsin. Benim demek istediğim ateist, deist, agnostik, Müslüman, Hristiyan olsan da 200 kere aynı konuyu açmanın anlamı yok. Koskoca felsefede sadece "Tanrı" kavramı yok. Aklına başka felsefi düşünce veya sorun gelmiyor mu?
 

Öncelikle geçmiş konuları hortlatmak site kurallarına aykırı.
Gelelim asıl konuya.
Soru olduğu sürece cevap olmak zorunda. Birileri de bu cevabı bulmak için didiniyor.
(Tüm dinlerdeki) tanrılara şükür bize bunlardan bol bol bırakmışlar(!)...
Bir sorunun cevabını bulmak için de önce o sorunun farkında olmalısınız. Bazıları bunun farkında ve doğası gereği dogmatik olmak zorunda olan dinlerin bu "doğasını" yok sayıyorlar. Ve sorguluyorlar.
"Tanrı var mı?" bu tarz sorulardan daha çok çekeceğimiz var. Çekmeliyiz de. Bu soruları sormayan insan ya doğru cevabı bulduğuna kesinlikle emin olacak kadar küstahtır ya da dünyadaki varlığının ne anlama geldiğini umursamayacak kadar önemsiz bir hayatı vardır.

Başka bir konu hakkında düşünemiyor muyuz?

Başka konular hakkında da kafa yormalıyız tabii ama bu konular hakkında kafa yormayı asla bırakmamalıyız.
Haydi bir oyun oynayalım sizinle.
Kimsenin olmadığı bir odada uyandınız. Bir sandalyenin üzerinde ayaktasınız ve boynunuzda ucu tavana asılı bir urgan var. Oraya nasıl geldiğinizi bilmiyorsunuz ya da hatırlayamıyorsunuz. Kapı açık, elleriniz bağlı değil. Herhalde oraya tek başınıza gelmişsiniz. Etrafta sizi zorlayacak birisi de yok. Sonra çıkıp gittiniz ve kaldığınız yerden hayatınıza devam ettiniz.
Şimdi de minik tahminler yapalım.
O uyandığınız an "n'oluyoruz LAN?" demez misiniz? Ya da hayatınızın geri kalanında bu anları hatırlayıp "o neydi arkadaş? Oraya nasıl geldim ben öyle?" diye sormaz mısınız kendinize? İşte gözlerini birdenbire dünyada açan insanların yaptıkları şey bu. Oraya nasıl ya da neden geldikleri...
Bu soru insanın peşini varoluşu boyunca asla bırakmamalı. Çünkü ne yaşam ne ölüm ikisi de asla sıradan şeyler değil insan için...


Güzel bir süt içtiğinde aklına gelen ilk şey nedir? Sütün hangi inekten geldiği mi yoksa sütü veren ineğin son birkaç hafta yediği yemin kalitesi mi? Başka sorular sütün kalitesi oluyor. Varoluşu sorgulamak ise hangi inekten süt aldığınızı sorgulamakla eş değer.

Hem taş çatlasa 100, daha da iyimser olalım 120, seni mi kıralım biraz da abartma tozu al sana 125 yıl ömrün var. Ancak birçok din sonsuz bir hayat vadediyor. Doğal olarak tanrılar ve yollarıyla bu kadar çok ilgileniyoruz. Eğer uzun yaşamak hakkında kaygınız yoksa "kısa yaşamanın" herkesçe bilinen formülleri var.
 
Son düzenleme:
"Tanrı var mı?" bu tarz sorulardan daha çok çekeceğimiz var. Çekmeliyiz de.
Aynı fikirde değilim. Çekmemeliyiz. Yeter artık. Sorabilir ve istediğini de yazabilir. Karışamam. Ama felsefe bölümüne yazılanların konularının aynı olduğunu anlamayıp, bakmadan üzerine basıp, geçip giden insanlar buraya farklı bir örnek üzerinden veya aynısı üzerinden yine aynı başlığı atıyor. Tamam sor. Sormak ve buraya yazmak en doğal hakkın. Ama diğer başlıklara baktın mı? Buraya bunu yazmanın anlamı yok dememin sebebi aynı 200 gönderiye de yazan adamın fikrinin değişmeyeceğidir. 100 kişiden sadece 5-10 kişinin fikri değişir yada evrilir. Ve bu insanlar fikirlerini belirtirken araştırdıkları kaynakları da belirtiyor. "Bir zahmet geriye dönüp okuyasaydın be arkadaş." derim bende.
Bak yine aynı yere çıkıyoruz. Sorsun. Sormasın demiyorum. Aynı şeyi yazmanın anlamı ne diye soruyorum. Yukarıdaki fikirlerim buradaki kısım içinde geçerli.
Burası da aynı.
Toplum katildir başlığını açan arkadaş hiç düşünmedi mi varoluşunu veya tanrı varlığını. İlla ki düşünmüştür. Ama sorgularken şunu fark etmiştir bence. Bu soruların cevabı yok. Ve bu başlığı açmış. Çünkü bu konu fiziksel ve zihinsel olarak algıladığı bir durum. Bu duruma müdahale de edebilir. Ve yazdığı yazı çok hoşuma gitti. Yani felsefe sadece tanrı varlığı üzerine kurulu değildir.
 
Son düzenleme:
Haklısınız. Sürekli bu konular açılıyor ve ben de her açılan konunun altına yorum yapıyorum. Hata! Bir daha da yorum yazmam böyle konulara. Sanki ben varlığını veya yokluğunu kanıtlayabilecek yetiye sahipmişim gibi.
 
Birde sizin gibi insanlar var tabi. Oraya hiç girmek istemiyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…