Ölüm sonrası ne oluyor gizemi hakkında düşünceleriniz neler?

Tanrı'yı sorgulayan, bir zahmet Tanrı'yı kendisi ile ölçmesin. Tanrı'yi kendi ile ölçen de bir zahmet Tanrı'yı sorgulamasın.

Çapı bilmektir mevzu, sen ya da ben neyim?
 
Son düzenleme:
Dostum şunu diyorum senin doğruların burada geçerli sadece. Evrenin farklı bir yerinde bu dediğin geçerli olmayacağı gibi başka bir boyutta doğru bildiğin her şey yalan olabilir. Aslında yalan ve doğru kavramları sadece senin boyutunda olan kavramlar. En basitinden GTA oynarken öldürdüğün insanları düşün. Belki de o NPC'ler de bulundukları gezegenin bir yazılımcı tarafından değil de milyarlarca yıllık süreçte oluştuğunu düşünüyordur. Umarım demek istediğimi anlamışsındır. Bilime inanıyorum fakat benim için her şeyi açıklayan bir olgu değil. Asla da olamayacak gibi.
Demek istediğini anladım da örnek hatalı.. Bir yazılım, kendisine verilen yetkinin dışına çıkamaz. Yani yapay zeka dünyayı hiçbir zaman ele geçiremeyecek. :D

Velhasıl kelam, yani sen bizi yazılım olarak görüyorsan, Tanrı varlığına inanıyorsun demektir.

Eğer farklı boyutlardan bahsedecek isek, bilincimiz ve yaşam süremiz kozmik ölçekte neredeyse yer kaplamaz. Bu yüzden bilincimizin farklı boyutlarda oluşma olasılığı mevcuttur.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:
Eğer somut bir delil olsaydı bu inanç olmazdı kısaca, tanrının varlığı kanıtlanmış olsa herkes inanmak zorunda kalacağından bu iman değil itaat sınaması olurdu. Asıl sınama bunca belirsizlik içerisinde bir tanrı olup olmadığını düşünmek, araştırmak, bir sonuca varmak. Kararlarınızda farkında olmasanız da çevrenin ve duyduğunuz düşüncelerin etkisi çok fazla, bu yüzden bu konuları kafasında fikrini değiştirmemeye inat eden bir şey bilmeyen, başkalarının dediğini tekrar etmekten başka bir şey yapmayan insanlarla tartışmak yerine din felsefesiyle ilgilenen, nadirde olsa bilgili ve bilgisini paylaşmayı seven imamlarla tartışmalıyız. Bir de hikayeden kastınızı yanlış anlamadıysam mucizeler gibi soru işaretine neden olan konular hakkında pek düşünmemenizi öneririm, hadiste belirtildiği gibi:
"İnsanlara anlayacakları şeyleri anlatın. Allah ve Rasulü'nün yalanlanmasını ister misiniz?"
İyi de hocam madem Allah dediğinizden dolayı kanıt koymak istemedi neden evreni örnek gösterip imana dönmemizi istedi?
 
Hayatın en büyük gizemi.
Beni çok korkutuyor. Benim istediğim şey cennet değil. Sonsuz bir hiçlik istiyorum. Gece başını yastığa koyduğunda ve sabah gözlerini açtığında o arada kalan süredeki hiçlik işte. Yok olmak.

Ama bu yaşamın ve bu düzenin bir numarası var. Bir şeyler dönüyor yani. Milyonlarca canlı türünden sadece 1 tanesinin diğerlerine göre bu kadar gelişmiş bir zihin gücü olmasının bir olayı var bana göre. Şu an buraya bu sorgulayıcı satırları girmem bile bunun kanıtı olabilir. Milyonlarca canlı türü geldi geçti dünyadan ve bunu yapabilecek sadece bir tane türün olmasının koskocaman bir tesadüften ibaret olması bana gerçekçi gelmiyor. Tuhaf bir gizemin içindeyiz resmen. İnsanların çoğunun umurunda bile değil bu. Bize ucu bucağı görünmeyen sonsuz bir evren olarak görünen şeyin başka bir boyuttaki biri için küçük bir cam fanusu kadar olması da olağan bir durum.

Dinler bu noktada insanların çoğuna tatmin edici şeyler sunuyor. Zaten çoğu kişinin bu gizem karşısında bu kadar sakin olmasını da açıklıyor bu. Fakat bunu da sorgulamaya başladığınızda işte işin içinden çıkılmayan bir duruma geliyor olay. Onu burada yazmayacağım gerek yok.

Ne düşünüyorsunuz?
Istedigin olacak zaten,
 
Ölüm konusu gündeme geldiğinde tek sorguladığım şey:
'' Ruh'' var mı yok mu, var ise mahiyeti ne olabilir vb sorulardır.
Ben var olduğuna tereddütsüz inanıyorum ama mahiyeti hakkında birşey bilmeden var olduğunu mutlak ispatlasak bile cevap olarak bir değeri yok gibi.

Ruh var ise ölüm bile yok, ölümden sonra hayat dediğimiz şey vardır.
Bedensel dirilme hususu başka bir tartışma konusudur ve aslını sorarsanız ne önemi var ki?
Altı üstü atom, hücre, molekül birleşimi. ET.

Arkası yarın, :)
İyi geceler.
 
Son düzenleme:
Ben astral seyahat yaptım. Benden bunu kanıtlamamı istediniz. Kanıt olarak size gördüğüm şeyleri anlattım. Bir grup buna inanırken bir grup ise kanıt yeterince objektif olmadığından buna inanmamayı tercih etti. Önemli olan burada benim sunduğum kanıt ya da insanların buna inanıp inanmaması değil. önemli olan astral seyahatin gerçek olup olmadığı.

Ruhun varlığı da sadece bir inançtır. Bilim ruhun var olmadığını savunur ve objektif bir şekilde beynin işleyişini bize gösterir. "her şeyi bilimle açıklamaya çalııyorsunuz sizin dininiz bilim mi?" sorusunun cevabı: Evet. Buna din denecekse benim dinim bilim :D

Evrimi yeterince iyi anladığınızda zaten 4 kutsal kitabın da çelişkileri olduğunu görebilirsiniz. Mesela İslam'da ilk insanlar olduğu savunulan adem ve havva neslinin izleri 6.000 yıl öncesine kadar takip edildi. İlk insan 6.000 yıl önce yaşamış olmalıydı. Ama bugün bilim sayesinde bunun doğru olmadığını biliyoruz. 300.000 yıldır modern insan olan sapiensler yaşıyor. Bunun daha öncesinde çok yakın akrabalarımız olan diğer homo cinslerinin de yaşadıklarını biliyoruz.

Bana göre eğer tanrı varsa en büyük hatası, hatasız olduğunu savunmasıdır. bu kadar büyük beklentiyle işe yaklaşıp envai çeşit kusur gördüğünüzde bir şeylerin tadı kaçıveriyor.

Tüm canlıların iki amacı vardır. Hayatta kalmak ve genlerini diğer nesillere aktarabilmek. Bunu yazarken benim de tek amacım bu ve bunun farkındayım. Hayatta kalma dürtüsü bugün dinlerdeki "ölümden sonraki sonsuz hayatta kalma süreci"ni doğurmuştur.

Dinler insan hayatına müdahale edip bazı şeyleri engeller. Örneğin kuranda cinsel hayatınız oldukça ilgi konusudur. "genlerinizi diğer nesillere aktaramamak" konusundaki önemsiz görünse de küçücük bir engel psikolojik olarak sizi ikinci ve buna bağlı olan üçüncü seçeneğe iter. Hayatta kalmak ve size yakın olanların (ideoloji, ırk, akraba...) Hayatta kalmasını ve neslini sürdürmesini amaçlarsınız. Bu noktada size zaten kendisi kısıtlama koyan dinler size ilacını kendi elleriyle uzatır ve der ki "işte sana sonsuz yaşamı vaat ediyorum!" hristiyanlıktan örnek verecek olursak buna bir de marty (şehitlik) eklenir. Marty (şehitlik) ideası size kendinize yakınları koruma fikri (dininiz, sizinle aynı dine inananlar, dininiz yoksa aynı düşünceye sahip olduklarınız, yakınlarınız...) Ve sonsuz yaşamınızda sizin cennette olmanız. Nereden baksan zekice.

Hristiyan'lık örneği bir çeşit manevra. Diğer 3 dini claimleyen "onları korumamayı tercih etsem de onlar da benim eserim" diyen Allah. Hepsi temelde aynı din. Hepsi temelde aynı yaratıcı. Hepsi Allah :D

Koskoca alemleri yaratan rabbimiz yüce kitabında evrenin oluşumunu diğer gizemleri anlatmak yerine iki evliler olan Ayşe, alinin sözünü dinlemezse uyarmasını, yine dinlemezse onu yatakta yalnız bırakmasını ve yine dinlemezse ona PARANTEZ İÇİNDE HAFİFÇE vurması bilgisini yetiştirmeyi tercih etmiş.
Dinlere girmemin sebebi, ruhun varlığını savunanların dinler olmasıdır. Dinlere inanmıyorsanız ruhun varlığı sizin için yoktur. İnanıyorsanız vardır. Ölümden sonraya da değinmişim zaten...
 
Ruhun varlığı da sadece bir inançtır. Bilim ruhun var olmadığını savunur ve objektif bir şekilde beynin işleyişini bize gösterir. "her şeyi bilimle açıklamaya çalııyorsunuz sizin dininiz bilim mi?" sorusunun cevabı: Evet. Buna din denecekse benim dinim bilim

Yazdıklarınızı okudum. Kabul etmeliyim ki akıllısınız. Yani cidden akıllı. Zaten öyle düşünmesem ve yazdıklarınıza değer veriyor olmasam bu yazıyı da yazmazdım.

Öncelikle sanılanın aksine bilimin çoğunlukla ispat ettiği herhangi birşey yoktur. Rasyonel ya da muhtemel sonuçlar arasından en uygun olanı ya da pratikte faydası olanı seçer ve buna bilim deriz.

Ama iş Tanrı'ya gelince yokluğunu iddia edenler der ki nerede? İspat et ve ispattan kasıtları mutlak ispat.

Diyelim ki tanrı var gördük ve herkese de gösterdik, elimizle dokunduk hatta çimdikledik.
Tanrı olduğunu sana-bize nasıl ispat edecek.?
Hadi hepsini geçtim.
*** İnkar edenler desin ki şu şartlarda şu nitelikte ki varlık tanrıdır ve herkesin bilimsel olarak bunu kabul etmesi gerekir?
*** Ya da
tanrı tam karşımızda iken tanrı olduğunu nasıl ispat eder?
*** Ya da birisi karşımızda duran bir varlığın tanrı olduğunu nasıl ispat eder?


Kaldı ki karşımızda bana göre sonsuz ispat var iken size göre hiç yok,
Akıl mantık işi mi bu?
Bir taraf diycek sonsuz ispat var
Diğer taraf hiç yok.

**** Siz bu sorulardan herhangi birine cevap verin. Bizzat ben ispat edeceğim tanrının var olduğunu. :)

@Tanrı_Misafiri
EK: Aslında garip bir nokta, ölçüp biçebildiğimiz şey tanrı olamaz. Bilim ise ölçüp biçmekten ibarettir.
 
Son düzenleme:
Öncelikle sanılanın aksine bilimin çoğunlukla ispat ettiği herhangi bir şey yoktur. Rasyonel ya da muhtemel sonuçlar arasından en uygun olanı ya da pratikte faydası olanı seçer ve buna bilim deriz.

Doğru ama bazı şeylerde bir doğru var olduktan sonra üzerine sadece yenileri eklenir. Yenisi, eskisini geçersiz kılar ama yeni doğru bulunana kadar eskisi mutlak olmasa da doğrudur. Mesela bulunan en eski sapiens kalıntısı 300.000 yıl önceye dayanıyor. Bu şu an doğru. Gelecekte daha eski mesela 350.000 yıllık bir kalıntı bulunursa eğer bu yeni doğru olacak. Ama eskiden bulduğumuz 300.000 yıllık kalıntı yanlış değil sadece eksik olacak. Bilim eklemeli ilerler. Bilim eksik ve yanlışı birbirinden ayırmıştır.

Ama iş Tanrı'ya gelince yokluğunu iddia edenler der ki nerede? İspat et ve ispattan kasıtları mutlak ispat.

Aslında bilim bir şeyin doğruluğundan çok yanlışlarıyla ilgilenir. Bir şey sonsuza kadar doğrulanabilir ancak bir kere yanlış kabul edildiğinde o doğrulamaların birçoğu önemini yitirir. Bu nedenle tanrının varlığı değil tanrının yokluğunu sorgularız. Kaldı ki bilimin tanrı ile hiçbir işi yoktur :) Yani bilim Tanrıyı kanıtlamak ya da çürütmekle ilgilenmiyor.

*** Sen de ki şu şartlarda şu nitelikte ki varlık tanrıdır ve herkesin bilimsel olarak bunu kabul etmesi gerekir?

Aslında böyle bir şey yok. Bilim tanrıyla ilgilenmez. Yine de bilimsel metotlarla bir varlığı tanrı olarak kabul etmek için en azından tutarlılık ve yanlışlanamaz olmak basit birer kriter olabilir. Daha önce söylediğim bilimin yanlışlarla ilgileniyor oluşundan yola çıkarak bunları konuya uydurabilirim sanırım.
Bilimsel olarak açıklayamadığımız daha doğru bir tabirle dünyada olması anormal olan birtakım yetenekleri (klasik mucizeleri) olması da kabul edilebilir belki. Ancak bu yetenekler sadece rastgele yerlerde değil gerekli verilerin doğrulanabileceği bir laboratuvarda da gerçekleştirilebiliyor olmalı.
En azından bu kadarını söyleyebilirim

Kaldı ki karşımızda bana göre sonsuz ispat var iken size göre hiç yok,
Akıl mantık işi mi bu?
Bir taraf diycek sonsuz ispat var
Diğer taraf hiç yok.

Aslında akıl mantık işi. Çünkü din dediğimiz şeyler dogmadır. Sordulamadan kabul ettiğimiz şeyler. Birçok din sorgulanabilir olduğunu iddia eder ama aslında öyle değildir bu sadece bir illüzyondur. Sorgulayarak o dini kabul ettiğinizi sanırsınız ama zaten sorguladığınız şeyin doğru olduğuna inanmışsınızdır. Benim Müslüman'ken ateist olmamdaki en büyük sebep ateist arkadaşıma ateist olmakla hatalı olduğunu kanıtlamak için ateist argümanlarını incelemeye başlamam olmuştur.

Hem inananların sonsuz ispat dediği şeyler de aslında bir ispat değil yine başlı başına bir inanç.

Sizin temadan bir özentilik yapayım

***Bana sonsuz ispatlarınızdan en çok "ispat" olduğuna inandığınız şeyi söyler misiniz?

Bakalım o şey gerçekten objektif bir ispat mı yoksa bir dogmatik temellere dayanan bir inanç mı?
 
Çünkü din dediğimiz şeyler dogmadır.

Bu insanın kendine göre ve bilgisine göre kabulüdür. Hâlbuki kitapta Ibrahim'in Tanrı'yı sorgulayarak bulduğu anlatılmaktadır. Yeryüzünde pek çok tanrı (insanın iyi ve kötüsünü belirleyen varlık) olduğunu fark etmesi ve sonrasında bunların mutlak olamayacağını görmesi, mutlak iyi ve doğrunun herkesi bağlayacağını anlaması ile ilgilidir. Ama insan o hikayeyi, sadece ay ve güneşe tapmakla ilgili bir anlama indirger. Hatta insan, her "la ilahe illallah" deyişinde de öncelikle "ilah yoktur" diyerek bu dünyevi tanrıları reddeder ki anda insan, anlam ile pek de ilgili değildir.

Tanrı dediğiniz, ayrımlarla ilgilidir. Bu ayrımların kapsamı ne kadar genişlerse, ne kadar temele iner, ne kadar fazla insanı kapsar ve iyi ile kötüyü belirgin hâle getirirse; Tanrı'da o kadar açık seçik hâle gelir.

Eğer insan, sahip olduğu görece az bilgiden hareketle doğruların eğilip bükülebildiğini düşünürse, Tanrı'yı idrak etmesi pek de olası gözükmemektedir. Halbuki değişen doğrular, anlık bilgilerden hareketle oluşturulan kabullerdir.
 
Son düzenleme:
Bakalım o şey gerçekten objektif bir ispat mı yoksa bir dogmatik temellere dayanan bir inanç mı?
Anlaşmazlık var.
Din benim ne argümanım, ne tartışma konum ne de tanrının varlığını ispata yönelik dini tek bir cümle kullandım. Ben bütün dinlerden bağımsız olarak bilimsel anlamda rasyonel olduğunu düşündüğüm için tanrı vardır diyorum.

Lütfen mantık örgüsünde güzelce yapılan konuşmayı dağıtmayalım.
Önce tanrı olmalı ki din olsun.
Dini kavramlardan yola çıkarak tanrının varlığını ispat etmeye çalışmak ne kadar saçmalık ise
dini kavramlara yönelerek yok olduğunu söylemek de o kadar saçmalık.

1-) İlk paragrafınızın cevabı zaten alıntıladığınız yazı ve mutlak cevap, yazdığınız yazı bile doğrulaması.
2-) İkinci paragrafınızın cevabı da en üstteki aynı cevap. Devamı ve ilave olarak ise:
İlgilenmiyor? Bırakın tanrının varlığını ispat edebileceğini düşünmeyi bu ispat için gerekli alet ya da ölçme biçme metodunu hayal dahi edebilse bilimin en büyük ilgi konusu bu olurdu.

Son paragrafınız dini argümanlar, yorum yok.

Sizin temadan bir özentilik yapayım

***Bana sonsuz ispatlarınızdan en çok "ispat" olduğuna inandığınız şeyi söyler misiniz?

Bakalım o şey gerçekten objektif bir ispat mı yoksa bir dogmatik temellere dayanan bir inanç mı?

Kusura bakmayın. Siz akıllısınız ama bende aptal sayılmam yani.
1-) Hem bilimsel kanıtı yok deyip hem de bilimin konusu bile olmadığını söyleyen birine hiçbir cevap vermem.
2-) Yukarıda belirttiğim aşağıdaki sorulara....
Diyelim ki tanrı var gördük ve herkese de gösterdik, elimizle dokunduk hatta çimdikledik.
Tanrı olduğunu sana-bize nasıl ispat edecek.?
Hadi hepsini geçtim.
*** İnkar edenler desin ki şu şartlarda şu nitelikte ki varlık tanrıdır ve herkesin bilimsel olarak bunu kabul etmesi gerekir?
*** Ya da tanrı tam karşımızda iken tanrı olduğunu nasıl ispat eder?
*** Ya da birisi karşımızda duran bir varlığın tanrı olduğunu nasıl ispat eder?


.....hayali olarak dahi değinmemiş birinin demek istediği tek şey şudur. ''Her koşulda reddederim.''

Açık olan ve doğru söylediğiniz bir konu var. Söylediğiniz tek şey bilim ve tanrının varlığı bilimin konusu değil. Hem de bilimsel fikir duymak ya da bilimsel ispat mı istiyorsunuz?
Saçmalık.

Nezaketen kabaca cevap vereyim. Elma çok güzel. Bu yüzden tanrı var.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı