Genç arkadaşım,
Hayat ve aile sorunları hiç bitmez.
Olay senin bunalara karşı tepkin ile değişir ve seçimlerini yaşamak zorunda kalırsın!
Öncelikle lise dediğimiz seviyede bir eğitim alman ki madem sanayi diye bir iş kolu düşünüyorsun, o zaman meslek lisesine git ve tercih olarak da sana en uygun meslek branşını seç.
Ahşap işleme ile bilgisayar programcılığı bölüm arasında tek fark insanların ön yargısıdır.
Yarın tüm dünya bilgisayarlar ile kontrol ediliyor olması ahşap işlemeye ihtiyaç kalmayacağı manasına gelmiyor. Seçtiğin meslekde iyi olman durumunda bilgisayar mühendisinden daha fazla kazanma imkanın var.
Bir bilgisayar mühendisi sürekli güncel olması gerek ve sürekli iğne üzerinde denebilecek bir hayat yaşar. Yaptığı veya yazdığı kodlar tüm insanları refaha da çevirebilir veya ön görmediği kod satırları sebebi ile de tüm ünsanların sefaletine de sebep olabilir.
Ahşap ustası oldun ama hiç kimsenin düşünmediği tarzda veya çalışmadığı alanda ustalığını sergilediğinde insanlar senden ev - mutfak - bina dekorasyonları için isteklerde bulunacak ve çalışma grubun ile oldukça yüksek kazançlar elde edebilirsin. Tabii ki o mesleği icra ederken senin de güncel teknolojilerden faydalanıp çalışma yapman gerekiyor.
YouTube'da bir sürü 1000 yıl önceki metot ile samuray kılıcı videolarını benim gibi seyretmiş olabilirsin ama gerçekten 1000 yıl önce aynı şekilde veya alet edevat - ocak ile mi yapılıyordu?
Ülkemizde 6 milyondan fazla üniversite diplomalı insan var. Peki sorarım sana bunların kaç tanesi (öğretmen sıfatlılar da dahil) mesleğinin gerekliliğini ve uzmanlığını detaylı biliyor?
Şu an ülkemizde inşaat sektörü çok fazla olmakla birlikte maalesef iş kalitesi açısından en kalitesiz işler yapılıyor. Bunu anlamak için kafanı kaldırıp etraftaki binaların görselliğine bakman yeterli. Depremleri de içine ekle. Kaç tanesi gerçekten inşaat mühendisi veya mimar?
Madem mesleklerinde uzmanlar neden bu kadar çok deprem de zayiat oluyor veya neden şehirlerimiz köylerimiz neden bu kadar çirkin bir beton yığınları ile dolu?
Beton - boya kullanmayalım demiyorum, sadece daha estetik ve biribirleri ile uyumlu işler yapalım ve yaptıklarımız ile içinde yaşayanlar sağlık - deprem sorunları yaşamasın.
Gelelim aile konusuna.
Öncelikle ana baba dediğimiz kişiler kendi hayat tecrübelerinden kaynaklı kendi yaptıkları hataları senin yapmanı istemiyorlar. Bu konuda için rahat olsun. Sorun bunu ifade ediş şekillerinde.
Maalesef eğitimi okulu olmayan tek branl ebeveynliktir. Okulu yoktur ve reset düğmesi olmadığı için yeniden başlatma imkanı yoktur.
Yaşadıkça öğrenirsin. Fakat halkımız kendi yaşadıklarından ders alıp hem kendilerini hem de gelecekte kendilerinden türeyecekler için ön hazırlık yapmadıkları için sorun burada başlıyor.
Madem buraya konu açıp yaşadığın sorun için çıkış yolu arıyorsun. Olay çok basit.
Mesleki eğitim veren bir yere kaydını yaptıracaksın ve eğitim süresi esnasında o meslek için kimler neler yapmış kendini nasıl geliştirmiş, güncel beceriler veya kullandıkları teknolojiler nelerdir? Diye araştırma yapıp kendince seçimler yapman lazım. Maalesef cd/dvd kopyalar gibi kimsenin bilgi ve becerisi kopyalama ile aktarılamıyor. Kişisel becerin kabiliyetlerine göre kendin ya daha hızlı daha daha yavaş gelişebilirsin.
Kendimden örnek vereyim. Ben kitapdan veya kullanım kılavuzlarından okuduklarım ile bir işi yapamam öğrenemem. Mutlaka o yazılı veya sözlü talimatları defalarca uygulamam gerekiyor ki aklımda kalsın ve ilerleyen zamanda daha iyilerini veya daha hızlısını yapabileyim.
Çevremde görüyorum. Yazılı veya sözlü talimatları anında anlatıldığı gibi uygulayanlar var ve ilk seferde güzel sonuçlar alabiliyorlar. Kendime kızıyor muyum? Hayır tabii ki. Çünkü herkes aynı değil. Ama o ilk seferde başarılı olan kişiler kendileri yeni metodlar geliştiremiyorlar ve anlatılandan daha ileriye gidemiyorlar. Ama ben ise defalarca uygulayarak öğrendiklerimi geliştirebiliyor ve benzer sorunları çok daha başarılı basit şekillerde üstesinden gelebiliyorum. Ben ezberci biri değilim. Herkes aynı şekilde mesleki gelişim gösteremez. Seni başarısızlıklar yıldırtmasın.
Üniversite mezunu biri olarak söyleyeceğim ise; üniversite diploması sadece semerin üzerindeki markayı değiştirir. Eğer maksadın sadece üniversite mezunu olmak ise.
Ama üniversiteden maksadın mesleki konularda daha ileri adımlara geçmek, kendini tekno-sosyal alanda geliştirmek ve üniversite bitiminde mesleki olarak kendini geliştirmek ise, işte gerçek üniversiteli sensin ve sende semer yok demektir.
Okul da ders çalışmak, ödev yapmak, imtihanlara girmek, kitaplardaki yazılanlar veya eğitimcinin anlattıkları gerçek hayat da ne faydası var gibi sözleri bende zamanında söyledim. İster ilk öğretim ister yüksek öğrenimdeki birçok konu maalesef deneyimsiz akademisyenler tarafından hazırlanıyor. Kendi masalarında oturup hayal ettikleri ütopya ya göre bir eğitim programı ki bunların birçok yurt dışından - sağdan soldan aşırma metodu ile sağlanıyor. Deneyimlemediği, ülke coğrafi şartlara uymayan metot ve bilgileri yığıyorlar önümüze. Haklısın ama maalesef o kısımda çok bir şey değiştiremiyor.
Yapacağın şey onlara istedikleri cevabları vermek esnasında kendini gerçek güncel metodlar ile geliştirmek. O vukufiyetsiz eğitimcilerin ellerindeki yazılı metinleri okuyarak verdiklerini sandıkları eğitim notlarından kendince farklı şekilde faydalanabilirsin.
Bunun için NLP ve kişisel gelişim kitaplarını okuman faydalı olacaktır.
Örnek bir cümle: senin ilgi alanına girmeyen - anlatımcının anlatımını sevmediğin bir toplantıya katılmak zorunda kaldığında, kendini can sıkıntısı ile boğmak yerine o kötü şartları lehine çevirebilirsin. Anlatımcının hatalarını ve anlatımdaki tutarsızlıkları kendin için ilerleyen dönemde yapmamak ile.
Genç dostum.
Sağlığın ve gençliğin hazırda iken lütfen hem kişisel hem de mesleki gelişimini tamamla.
Aileler maalesef bahsettiklerimle alakasız olabiliyor.
Aileni de ülkeni de görsel yapını da seçemiyorsun;
Ama hem kendini hem de zihnini geliştirebilirsin.
Selam.
