Osmanlı'ya gelişmiş ülkelerden göç oluyor muydu?

G. W. F. Hegel

Centipat
Katılım
23 Ağustos 2022
Mesajlar
251
Çözümler
1
Tanzimat Edebiyatı'nda bilenleriniz bilir. Felatun Bey ile Rakım Efendi diye bir kitap var. Kitap, batılılaşmayı yanlış anlamış özenti biri ile gayet ahlaklı bir İstanbul beyefendisi ve onların İngiltere'den göç eden bir aile ile olan diyaloglarını konu alıyor. Yanlış batılılaşma gayet normal bir konu ama benim garibime giden, yıkılmakta olan bir Osmanlı'ya o zamanın süpergücü İngiltere'den/Britanya İmparatorluğu'ndan göç olup olmadığı. İnternette hiç kaynak bulamadım. Bu kitap icabı uydurulmuş bir şey mi yoksa İstanbul gibi bir metropol o zamanlar da şimdiki gibi çok uluslu bir yapıya mı sahipti? Hem de nitelikli bir nüfusun göçü ile.
 
Evet o zamanlar da adı üzerinde "İmparatorluk" olduğu için çok ulusluydu lakin beyin göçlerinden dolayı değil Fetihlerdendi.(Eski) Ayrıca kitapta Fransızca dersleri falan vardı yanlış hatırlamıyorsam. Dönemin talebeleri genelde okumak için Fransa'ya giderdi. Bugünün İngilizcesi gibi bir şeydi Fransızca. Beyin göçü kısmına gelirsek Osmanlı'nın parlak dönemlerine göre tabiki de azalmıştı ama bu olmadığı anlamına gelmez.
 
Evet o zamanlar da adı üzerinde "İmparatorluk" olduğu için çok ulusluydu lakin beyin göçlerinden dolayı değil Fetihlerdendi.(Eski) Ayrıca kitapta Fransızca dersleri falan vardı yanlış hatırlamıyorsam. Dönemin talebeleri genelde okumak için Fransa'ya giderdi. Bugünün İngilizcesi gibi bir şeydi Fransızca. Beyin göçü kısmına gelirsek Osmanlı'nın parlak dönemlerine göre tabiki de azalmıştı ama bu olmadığı anlamına gelmez.
İngiliz bir aile İstanbul'a taşınıyor, Rakım Efendi de Türkçe dersleri veriyor bu İngiliz ailenin kızlarına. Çok uluslu olması tabii ki de fetihlerden dolayı, Yunan, Sırp, Arnavut, Ermeni, Gürcü vs. bir sürü ırk yaşıyordu. Fransızca, evet eskiden dünya diliydi ama benim bildiğim Felatun Bey'in Fransız özentiliği hariç Fransızca'ya pek itham yok kitapta. Benim garibime giden de İstanbul'a İngiliz bir ailenin taşınması, emeklilik için taşınıyorlardı ama gene de bence herhangi bir İngiliz aile o zamanki Osmanlı'yı tercih etmezdi.
 
Beyin göçü tabii ki almıyordu. Çünkü Osmanlının ilk 400 yılında Osmanlı topraklarının dışında "beyin" diyebileceğimiz pratik ve teorik bilgiler ile donanımlı kalifiye bireyler yoktu. Olanları zaten kilise idam ediyordu. Avrupada bilim çok eski değil, rönesans-reform sonrasında gelişiyor. Beyin göçü dediğimiz kavramın uluslararası olarak yaşanması son 2 yüzyılda olan bir olay. Lakin Osmanlı gerileme dönemine kadar büyük bir güç olduğundan Avrupadaki tüccarlar tarafından fırsattı.

yoksa İstanbul gibi bir metropol o zamanlar da şimdiki gibi çok uluslu bir yapıya mı sahipti? Hem de nitelikli bir nüfusun göçü ile.
Bu doğru. Ama nitelikli nüfusun değil de varlıklı nüfuzun göçü ile desek daha doğru.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı