özelbankaci
Hectopat
- Katılım
- 19 Şubat 2021
- Mesajlar
- 232
Daha fazla
- Cinsiyet
- Kadın
Fakire şükür etmek düştü bu günlerde zaten.Hayat bu gelip geçicidir sakin olun. Tavsiyem şu an boşken yapabileceğiniz namaz kılmanız. Bir gün namaz kılın kafanızı boşaltın kalbinizi arındırın bir gün hepimiz öleceğiz bunu bilerek yaşayın. Ve halinize şükredin. Sizin 20b borcunuz vardır başkasının 25. Sizin yemeğiniz vardır başkasının yoktur. Siz sıcak yatakta uyursunuz başkası sokakta. Beterin beteri var canınızı sıkmayın. Elinizden geleni yapmışsınız sanırım yalnız yanlış yapmışsınız biraz. Dua edin demişsiniz ama herkes kendinden sorumludur. Siz neden dua etmiyorsunuz? Kuru kuru değil ama kalpten etmelisiniz. Doğru tevekkül edin inşallah bir kapı açılır Allah'tan umut kesilmez.
Ahh nolacak bu ülkenin halini ahh. Allah bunu yapanlara sorsun ya.
Öncelikle annenizin hastalığı atlatması, hayattaki en büyük şansınız olmuş çok geçmiş olsun.
Aynı yaştayız, günümüz dünyasında inanılmaz bir rekabet var ve buna çok erken hazırlanmak gerekiyor hayatta. Siz anladığım kadarıyla hiçbir alanda uzmanlaşmak için çaba sarf etmemişsiniz, yatırımınız yok hayata dair ve hayata isyan ediyorsunuz. Gelin size farklı bir bakış açısı vereyim.
11 yaşımdan beri programlama biliyor ve çalışıyorum, iyi seviyede İngilizce biliyorum ve 3 programlama dilinde proje yazabiliyorum. Sayısız proje bitirmişliğim, sektör tecrübem var fakat hala kendi alanımda düzgün bir iş bulamıyorum, alakasız bir telekomünikasyon şirketinde alakasız bir iş ile meşgulüm. Arada sırada kariyer.net ya da linkedn gibi yerlerden iş görüşmesine çağırıyorlar, asgari ücret teklif ediyorlar kolay gelsin deyip çıkıyorum. Mesele sadece iş bulmak da değil artık, hakkını alabilmek de çok büyük bir başarı haline gelmeye başladı. Uzmanlık alanımda asgari ücret teklif edilirken, geçimimi sağlamak için yaptığım işte asgari ücretin 2 katını kazanıyorum. Fakat bu durum da yine hayatın suçu değil, sistemden sıyrılmanın yollarını bulmak, kendimizi daha fazla geliştirmek gerekiyor.
Dediğim gibi artık kendinize yatırım yapmaya, iş görüşmelerinde ya da cvlerde gösterebilecek bir takım şeylere ihtiyacınız var. Hayatta her şey iş tecrübesi değil, kimi yerde iş tecrübeniz de sizi kurtarmaz. Kendinizi önce iş görüşmesi yaptığınız kişinin yerine koymanız, ya da şirketin Mali bölümünün yerine koymanız lazım. İşe başladığınız günden itibaren bir şeyleri daha iyi bir noktaya getiremiyorsanız siz o şirket için anlamsız bir maliyete dönüşüyorsunuz. Ya da ayrılan bütçenin üzerindeyse yetenekleriniz yine aynı durum.
Hayata değil kendinize bakın, kimse sizin karakterinize ya da dürüstlüğünüze göre iş vermiyor artık.
Hayat bu gelip geçicidir sakin olun. Tavsiyem şu an boşken yapabileceğiniz namaz kılmanız. Bir gün namaz kılın kafanızı boşaltın kalbinizi arındırın bir gün hepimiz öleceğiz bunu bilerek yaşayın. Ve halinize şükredin. Sizin 20b borcunuz vardır başkasının 25. Sizin yemeğiniz vardır başkasının yoktur. Siz sıcak yatakta uyursunuz başkası sokakta. Beterin beteri var canınızı sıkmayın. Elinizden geleni yapmışsınız sanırım yalnız yanlış yapmışsınız biraz. Dua edin demişsiniz ama herkes kendinden sorumludur. Siz neden dua etmiyorsunuz? Kuru kuru değil ama kalpten etmelisiniz. Doğru tevekkül edin inşallah bir kapı açılır Allah'tan umut kesilmez.
Fakire şükür etmek düştü bu günlerde zaten.
Dostum sana verebileceğim tek tavsiye; aklın varsa yabancı dil öğren yazılım öğren grafik öğren ilk fırsatta kurtar kendini bu ülkeden.
Biraz realist olmak gerek. Namaz kıl diyen arkadaş da ne kadar iyi niyetiyle de yazsa güldürdü. Her neyse. Şu anda İlahiyat 3.sınıf öğrencisiyim. Günümüz siyaseti ne kadar lehime bir şekilde ilerlese de, bazen öğretmen olurken çok zor süreçler atlatacağımı veya meslek sahibi olamayacağımı düşünüyorum. 1 gün sonraki geleceğim bile net değil. Ne yapacağız biz gerçekten? Hadi meslek sahibi oldum diyelim. 5 bin TL neyimize yetecek ki? Ne bir tatil yapabilirsin, ne araba alabilirsin, ne ev, ne yatırım? Günlük ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyorsun bildiğin. İş bulma konusu bile tam bir işkence. 3 ay önce İstanbul'a gittim ve abartmıyorum tam 1 ay iş aradım. Dedim mega şehirdir, iş olanağı elbet vardır. Fakat mega şehir olsa bile insan sayısı da mega. Getir firmasının deposunda işe başladım. 10 saat çalışıyor, yarım saat dinleniyorduk. Full ayakta devamlı sipariş hazırlayıp, 1 saat yol çekip, eve dönüyordum. 3 saat kendime kalıyor, onunla da kız arkadaşımla konuşuyordum ve aynı rutine devam. Bunca eziyet aldığım maaşa yetse eyvallah dicem. Hani yazın tatile giderim, 4K TV alırım, araba alırım gibi hayallerim olur, çalışma şevkim artar ama yok. Orta seviye telefonlar 3.5k olmuş. 1 aylık emeğiniz, bu cihazları almaya yetmiyor şaka gibi. Her şeyi, her şeyi, her şeyi geçtim. İnsanlar gerçekten asgari ücretle ev geçindirebiliyor mu? İmkânsız yahu imkânsız. Nasıl yapabiliyorlar bunu anlayamıyorum arkadaş. Neyse çok uzatmanın anlamı yok. Bu yazdıklarımı her yerde, her köşe başında duyuyorsunuz zaten. İnsanlara sabır diliyorum. Biraz da akıl. Sonuçta tüm bu olaylar akılsızlıklarımız yüzünden yaşanıyor.
İnşallah her şey yoluna girer diyelim.