Merhaba, prizde 3'lü çoğaltıcı var. Birinde 6'lı uzatma kablosu takılı. Bu 6'lı kabloda vantilatör ve 2+1 ses sistemi takılı. Bir de arada bir diğer bilgisayarı şarj etmek için onu takıyorum. Üçlü prizin diğer iki girişinde ise gerektiğinde telefon oluyor, diğerinde ise bilgisayar. Ne zaman bilgisayar fişini taksam bir ışık yayılıyor. Bu ışık bazen fazla bazen ise az oluyor. Priz topraklı priz. Sizce neden böyle bir şey oluyor ve zararı var mıdır?
Merhaba. Bu uzatmalı prizlerin üzerinde yazan watt veya joule etiket (güç) değeri, bu prizin taşıyabileceği elektrik gücü olarak bunların tek tek toplamında aşılmadıkça takılırken oluşan bu kıvılcımların da (küçük veya büyük) herhangi bir riski bulunmuyor.
Kıvılcımlar hangi durumlarda daha belirgin olabilir şeklindeki bir soruya, rezistif (omik) yüklerden çok (onlarda daha hafif olabilir) indüktif (bobinli yükler)(motor, şok bobini balastlı, starterli eski tip flüoresan devreleri, röleler (rölelerde self indüksiyonu gidermek ve yarıiletkenlere zararını önlemede paralel, ters diyot bağlanır) ve kapasitif (kondansatörlü yüklerde) (CFL yani tasarruf ampulleri, SMPS adaptör ve bu tipteki redresörlü güç kaynakları, vb.) daha belirgin sesle fiş prize takılırken duyulur. Üniversal bir motorun fişini süpürge anahtarı açıkken prize takmayla, tasarruflu bir ampulün fişini masa lambası anahtarı açıkken fişle prize takarken daha ayırt edici kıvılcım sesini duyarsınız. Bunun nedeni bobin (indüktans) ve kondansatör (kapasitans) ağırlıklı yüklerle fişlerle bu prizlere takılması sonucudur. Bobinli yüklerde yuvarlak kırmızı kıvılcım türü görülürken kondansatörlü yüklerde mavi ve daha değişik, bazı küçük çıtlamalar şeklinde görülür.
Bir kıvılcımın bu şekildeki görülmesinin nedeni, iki iletken arasında henüz tam bir elektrik akımı bağlantısı sağlanıp kurulmamışken, havanın o anda ısınıp elektronların bir kısmının kalan bu açıklıktan gaz deşarjı yoluyla da geçebilmesi, (elektrik akımının katı iletken yerine havadaki iyonlaşmış hava gazlarından, ağırlıkla azot+oksijen karışımından) yoludur.
PC laptop adaptörünün bazı durumlarda kıvılcımı çok az veya hiç çıkarmadan veya bazı durumlarda fazla sesle kıvılcım çıkarıp fişiyle prize takılması durumu şu denendir, kuvvetle muhtemel. Bir SMPS olan laptop adaptörünün devre girişindeki tank (rezervuar) elektrolitik kondansatörü prize ilk takılırken elektrik yükü şarjlı değildir, tümüyle boştur. Bu prize takıldığı anda milisaniyeler içinde şebekeden güç sınırlama direnci > köprü diyottan sonra doğrultulan DC akımı hızla akıp bu kondansatör şarj olmaya çalıştığından dolayı daha kuvvetli olan kıvılcımlar şeklindedir. Ancak, laptop adaptörle şarj olurken çıkarıp hemen fişine prize takarsanız ayni şiddette kıvılcımlar belki görünemeyecektir. Çünkü prizden ilk çekildiğinde kondansatör belki tam olarak boşalmamıştır, boşalmaya devam ediyordur veya elektrolitik kondansatör içindeki statik yükünü tam olarak kaybetmemiştir (% 100 olarak) Bu nedenle çıkarılıp anında prize takıldığında, ilk başta takıldığı gibi bu kıvılcım sesi çok şiddetli veya büyük boyda olmayabilir veya hızlı fişten çekildiğinde hızla deşarj olup boşalmışsa oluşan bu kıvılcımlar yine şiddetli olabilir.
Düşürücü trafo>redresörlü akü şarj cihazı (güç kaynağı) ile olan bir akü şarjında, ilk şarj başlangıcında akü çok boş olduğunda ve güç kaynağı anahtarı açıkken fişi prize takılırken indüktif trafo primer sarımı (primer bobini) tarafında daha fazla yükün (amperin) şebekeden indüktif yolla çekilmesi söz konusu olacağından, akü boşken fişle priz arasında oluşan kıvılcım yine daha fazla olabilir.
Elektrik akımının 1 cm veya daha fazla uzaklıktan, yakınındaki hava henüz tam iyonlaşmadan kendiğinden atlayabilmesi, çok yüksek gerilimlerde, araç ateşleme sistemlerinde, araç veya motorsiklet manyeto sistemlerinde, CRT TV'lerin UHF 'lerindeki 24 kV'luk gerilim çıkışlarıyla olabilir, normal durumlarda 220 volt 1 cm aralıktan atlayamamış olur. Balast-starterli flüoresanda, starterle 220 volttan üretilmiş 300-350 volt DC (bu self voltajı) flüoresan tüp içinden ilk ateşlemede bir flamandan diğerine, içindeki civa buharını ateşlemek için, önce neon gazından, ksenon gazından direk atlar, bu kırmızı renktedir. Sonrasında ise civa buharı düşük basınçta ısınarak sürekli ateşlenip bu flüoresan tümüyle de yanmış olur. Kolay gelsin.
İyonlaşmış bir hava ortamı (plazma) oluştuktan sonra, örneğin kaynak makinesiyle elektrodun iş parçasıyyla olan kaynağında, başlangıçta ark için gerekli olan en az 45-50 voltluk AC/DC'lik bir voltaj değeri, elektrod ve iş parçası arasında ark başladıktan sonra 15-17 voltlara kadar düşşse bile ark bu sönmemiş, yine devam edebilmiş olur. Sıcak plazma (kaynak yapılan) ortamında, normal kuru havada, çok nemli havalarda, yüksek gerilimin atlama aralığı ve atlama gerilimi, değişik şartlara göre çok değişmiş olur. Bir başka istisnai durum olarak, ocak rezistans telinin, ısınıp çalışırken ortadan eriyip kopmasıyla oluşan ark kıvılcımı, max. 1 cm'ye kadar bu rezistans telinin iyice eriyip kısalmasıyla sönebilir, bunu yurtta, üniversitede öğrenci iken gözlemlemiştim. Kolay gelsin.