ssgore
Centipat
- Katılım
- 23 Aralık 2024
- Mesajlar
- 607
- Çözümler
- 26
Ayy gerçekten mi mezun olduktan sonra akademiye devam ederim diye düşünmüştüm![]()
ODTÜ, akademisyenlik için yurt dışında doktora ya da postdoc yapmış olma şartı arar. Yani master ve doktorayı asistan olarak ODTÜ'de yapsanız bile, doktora diplomasını aldığınız gün kapının önüne koyarlar. Boğaziçi, Bilkent, Koç gibi üniversitelerin de benzer şartları var. Ancak bu diğer başka üniversitelerde öğretim üyesi olup akademisyenliğe devam edemeyeceğiniz anlamına gelmiyor tabi ki. Yaşıtlarım arasında özel üniversitelerde Psikoloji bölüm başkanlığı yapan profesörlüğünü almış kişiler mevcut.
Bu arada iyi bir üniversitenin yabancı dil bilen psikoloji mezunu (iyi üniversiteden kastım ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent, Koç, vb. - "ilk bin nereye girmeli" diye sormuştunuz) başta insan kaynakları olmak üzere bir çok farklı alanda da kaliteli işler bulabilir. Tanıdıklarım arasında adı bilinen büyük firmaların İK direktörleri mevcut.
Unutmayın, ilk 1000 ile hangi bölüme girseniz, kendi döneminizde o bölümün ilk 100-200'ü içerisinde mezun olacaksınız anlamına gelir, tabi düzgün bir öğrencilik ve kendini gereken şekilde yetiştirme şartı ile. Herhangi bir bölümün (tıp hariç) ortalama mezunu kaliteli işler bulamayabilir, ama ilk 100-200, mezun olduğu okulun hakkını verebiliyorsa daima bulur.
Eşit ağırlık konusunda farklı bölümlere yönelirken matematik konusunu iyi düşünmek lazım. Yönetim bilişim sitemleri, lojistik yönetimi, uluslararası ticaret ve benzeri bölümlerin hepsi calculus (diferansiyel ve integral hesap: limit, türev, integral. vb.) ve genellikle lineer cebir derslerini kesin alıyorlar, biraz daha basitleştirilmiş olmakla birlikte aynı mühendislerin ilk sene matematik dersleri gibi. İktisadi bilimler fakültelerinin işletme bölümleri calculus, ekonomi bölümleri ise calculus ve lineer cebir alırlar. Dolayısı ile eşit ağırlık derken matematiği es geçiyorsanız bölüme başlayınca canınız çok sıkılır. Yönetim bilişim sistemleri aslında eşit ağırlıkla, bilgisayar mühendisinin biraz yandan yemişini yetiştirmeyi amaçlayan bir bölüm; hesap kitapla işiniz yoksa, mühendislik korkutucu geliyorsa hiç düşünmeyin derim. Lojistik yönetimi gene öyle, endüstri mühendisinin hafifletilmiş ve konuya odaklanmış hali aslında.
Her durumda iyi üniversite ve yabancı dil (bu öyle bir ciddi şart ve öyle vaz geçilmezki, tüm yazdıklarım bir yana yabancı dil gerekliliği bir yana) bölümün ne olduğunun önünde gelir normal şartlar altında iş hayatını biraz olsun garantiye alabilmek için.
Yoksa herkes öyle ya da böyle iş buluyor, kimi de şansı, bağlantısı ve kimi zaman da azmi sayesinde çöp üniversitenin çöp bölümünden nerelere geliyor, çok görmüşlüğüm var. Sizin de bu istisnalardan olamayacağınızı da kimse söyleyemez, ama sonuçta "normal şartlar altında" dediklerim geçerlidir.
Son düzenleme: