Psikolojik olarak iyi değilim

Deprasyon + kaygı bozukluğu geçirmiş biri olarak sana diyeceğim, çok zorda kalmadıkça ilaç kullanma, alkol alma, mümkünse inzivaya çekil kafa dinle, sarı kantaron çayı iç, felsefi şeyler düşün, ve asla şunu unutma, "gerçek ruh hastaları asla doktora ve psikoloğa gitmez, onların hasta ettikleri gider."

Zaten son 2 aydır ilaç ağrı kesici dahil herhangi bir ilaç almayı bıraktım. Alsam da bir etki etmiyor. Önerilerin içinde teşekkür ederim.

Ee bu şey değil mi ya? Ben.

Dostum ben 1 sene önce nişan attığımda, -22 yaşındayım- çok klişe olacak biliyorum ama gerçekten değmiyormuş. Hani değmez boş ver salla vs. derler ya o hesap işte.
O kadar rahatım ki. (aşk meşk işlerinde sadece) ilaç falan iyi bir şey değil bana da 14 yaşımdan beri gitmemi söylüyorlar hatta bir ara yatırmayı bile istediler çok zorladılar, direttim gitmedim. İlaçla falan çözülseydi ohoo... Bu arada, deliyim ben deli deli deliiii. Raporum yok ama olsundu.

182 boyum var 65 kiloya demir attım, 49'a düştüğüm günleri bilirim. Kafanı dağıtmayı bileceksin kardeşim. Bu yaşadıklarının aynısı bende de vardı, eskisi kadar şiddetli değil ama ara ara farklı sebeplerden ötürü az biraz oluyor yine ağrılar sızılar. Bunlar hep stresten kaynaklı. Turp gibi, dağ gibi adamsındır, 2 stres yaparsın tersten gösterir adama. Stres kadar tehlikeli bir şey yok, direkt kalbe vuruyor zaten.

Senin canının bir kıymeti var mı soruyorum sana? Eğer varsa, otur kendini düşün. Sigara alkol gibi alışkanlıkların varsa, yak bir sigara otur düşün kendini. Çok mu daraldın, masaya otur, ister tek başına iç, istersen kardeşlerinle. Sarhoş ol, kafayı bul, mışıl mışıl uyursun. Rahatlatır. Bu kardeşin neler gördü neler atlattı bir bilsen. Seni çok iyi anlıyorum.

Kendini kasma, ilaçlardan uzak dur. Rahatına bak, kendini önemse, değer ver, kendini sev. Değmiyor dostum değmiyor canına yazık vallahi billahi.

Uzun uzun yazmışsın. Gerçekten çok teşekkür ederim.

"Senin canının bir kıymeti var mı soruyorum sana?"

Doğru diyorsun ama elimde değil gerçekten. Neden olduğunu anlamıyorum bile. Bir anda baş gösteren bir durum.

Şu an ülkede psikolojisi iyi olan insan sayısı çok azdır. Bu aralar herkes öyle. Psikiyatri ruh hastalıkları ile ilgilenir. Yani büyük vakalara bakarlar (şizofreni vs.). Senin durumunun o alana girmemesi lazım. Anti depresan ise kesinlikle çözüm değildir. Bu noktada işini iyi yapan bir psikolog gerekir. Anti depresan basıp, maaş alanlar değil.

Kalp çarpıntısı deyince aklıma ilk panikatak geliyor. Genelde olur olmadık yerlerde kalp çarpıntısı ile kendini gösterir. İleri boyutta başka belirtileri de oluyor. Mide ağrısı ise çoğu zaman psikolojik bir durumdur. Beynine öyle olduğunu inandırırsın ve beyin de bunu uygular.

Aslında olay sadece kendi kafanda bitiyor. Gerçekten bir hastalığın yoksa bunu tedavi edecek olan tek doktor sensin. Korkularının üstüne git. İştahın kaçtığında yemek ye. Yani demek istediğim o an ne yapmak istemiyorsan, git onu yap. Bir çeşit kendinle savaş haline gir. Kafanı başka şeylerle dolu tutmayı başardığın zaman mide ağrıları, kalp çarpıntıları vs. olmaz. Bu arada kardiyolojiye gitmen de iyi olabilir. Yazdıklarına göre kalbini kontrol ettirmemişsin. Bir baktırman iyi olur.

Pandemi olmasa üniversite ortamı işine çok yarardı. Fakat şansına maalesef sosyallik 2-3 yıldır unutulan bir aktivite oldu. Kaygılarını, korkularını bir kenara bırak ve anı yaşamaya odaklan. Çok düşünmek iyi değildir. Dertsiz adamı dertli yapar. Geçmiş olsun.

Kardiyoloji bölümüne de gittim. Kalpte sağlam. Bu yıl okulu da bırakmak zorunda kaldım zaten. Bu durum enerjimi o kadar sömürdü ki uyuyup uyanmamak için (abartmıyorum) resmen dua ediyorum.

Devlet hastanesinin psikiyatristleri pek ilgilenmez ilacı verip yollarlar. Özel hastane psikiyatristlerini ve özel klinikleri araştır bence.

Durumumu bilen kişilerde aynı şeyleri söylüyor. Bu hafta içinde özel bir kliniğe gitmeyi düşünüyorum.

Bu geç saatlerde cevap veren herkese çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Önerilerinizi kesinlikle deneyeceğim.
 
Uzun süreli deprasyon yaşamışlığım var ve tek çözümü spor oldu benim için. Fitness'a başladıktan sonra bütün kaygılarım %95 azaldı desem yeridir yani. Spora başlamanızı öneririm, neye başladığınız önemli değil fitness, basketbol, tenis veya masa tenisi olabilir bunlar arasında.
 

Geri
Yukarı