Sürprizbozan RDR 2 finali hakkında düşünceleriniz

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
🙂 Keşke 170 saat her şeyi atlaya atlaya hiçbir hikaye kırıntısı dinlemeden oynamasaydım belki o zaman anlardım neyin ne olduğunu. Sizin gibi 'hardcore' RDR2 fanı bazen istesek de olamıyoruz ne yapalım.

Doğru ben de isterdim açıkçası.

Bu şekilde gelecekten konuşan nehrin ortasında duran bir NPC daha vardı. Tek hikayede 2 kez denk gelmiştim. NPC'nin adı deli miydi sanki hatırlayamadım. O da aynı kör dilenci gibi gelecekte iyi şeyler olmayacağından bahsediyordu sanki.

Ona dek gelmedim.
 
🙂 Keşke 170 saat her şeyi atlaya atlaya hiçbir hikaye kırıntısı dinlemeden oynamasaydım belki o zaman anlardım neyin ne olduğunu. Sizin gibi 'hardcore' RDR2 fanı bazen istesek de olamıyoruz ne yapalım.


Doğru ben de isterdim açıkçası.


Bu şekilde gelecekten konuşan nehrin ortasında duran bir npc daha vardı. Tek hikayede 2 kez denk gelmiştim. Npc'nin adı deli miydi sanki hatırlayamadım. O da aynı kör dilenci gibi gelecekte iyi şeyler olmayacağından bahsediyordu sanki.
Hocam evet ben hardcore RDR2 fanıyım tabi size göre. Sadece oyunu iyice ölçün tartın biçin oynayın anlayın sonra final eleştirisi yapın..
 
Arthurun ölümünde çok üzüldüm. Şimdi John'u oynuyorum fakat arthurun verdiği tat yok.
Arthur öldüğünde sanki yakın bir tanıdığımı kaybetmiş gibi hissetim o kadar derine çekti oyun.
Bir de onursuz olduğum için John'u yönetirken benden az bahsediliyor.
 
🙂 Keşke 170 saat her şeyi atlaya atlaya hiçbir hikaye kırıntısı dinlemeden oynamasaydım belki o zaman anlardım neyin ne olduğunu. Sizin gibi 'hardcore' RDR2 fanı bazen istesek de olamıyoruz ne yapalım.

Doğru ben de isterdim açıkçası.

Bu şekilde gelecekten konuşan nehrin ortasında duran bir NPC daha vardı. Tek hikayede 2 kez denk gelmiştim. NPC'nin adı deli miydi sanki hatırlayamadım. O da aynı kör dilenci gibi gelecekte iyi şeyler olmayacağından bahsediyordu sanki.

Hayır. O sadece "gelme, yaklaşma" gibi anlamsız şeyler söylüyordu. Ama dilenci gelecekte kaçmamız gerektiğinden vs bahsediyordu. Bende pek kale almadığım için tam hatırlamıyorum ama bir "gelecekte kötü şeyler olacak" anlamı taşıyan şeyler zırvaladığını hatırlıyor gibiyim.
 
Red Dead Redemption'daki Redemption kelimesi aslında bir nevi intikam olarak düşünülebilir. Red Dead Redemption oyunlarının sonunda ana karakterle olan hikaye bitince intikamın alındığı Epilogue bölümü başlar. RDR2'de de bu yapılmış aslında. RDR2, RDR1'in öncesini anlatıyor. Arthur öldüğünde intikam almak için John gelir. İntikamını alır ve RDR1'de John'u oynarız. John ölür ve intikam almak için Jack gelir. Bu bence tazelik katan birşey.
 
Az önce 60 saatlik kısmı bitirdim ve bu son kısma gelince köy hayatı diye başlaması direkt olarak bana "bune ya?" dedirtti. Aslında ben Arthur ölünce oyun bitecek sanmıştım ama tabii tahmin ediyordum bitmeme ihtimalini çünkü zaten kaç yıl olmuş oradan buradan duymuştum John'la da oynadığımızı ama intikam ararız sanmıştım. Oturduk çiftlik işi yapıyoruz o sıkıcı geldi. Gerçekçi olsun tamam da keşke atlama seçeneği olsaydı. Zaten oyun boyunca bunu dedim. Bazı yerler aşırı sıkıyor istediğimiz görevi en azından sıkıcı olanları atlayabilseydik keşke. Açıkçası benim için hikaye bittiğinden bu son kısımla ilgili spoiler yemeyi önemsemedim ki az çok tahmin ettiğim bir son oluyormuş ve iyi ki de araştırmışım çünkü hiç tatmin olmadım. John alsa intikamı, sonra da güneşe bakıp "rahat uyu kardeşim." gibi bir şey söylese daha iyi olurdu. Yemişim burnunun dikine giden ihanetçi Dutch'ın pişmanlığını ki anlatılana göre hiç de etkileyici bir 8 saat sunmuyor kalan hikaye. Oynamak yerine kalanı izleme ihtimalim var hele de şu başlangıç çiftlik kısımlarını. Çiftçilik veya işçilik yapmak istesem simülasyon oyunu açardım ama tabii daha son kısmın daha başındayım araştırıp gerçekten ilgimi çekiyor mu çekmiyor mu görmem lazım, şu an tamamen ön yargılı bir yorum oluyor benimki son kısımla ilgili.

Arthur'un ölüm kısmıysa, onursuz biri olsak bile Micah'ın bizi öldürmesi üzdü açıkçası. Aslında bir yandan hikayesel olarak iyi olmuş oyun ve hikayesi kesinlikle aklımdan çıkmayacak ve bir yazar olarak tarzıma yön veren, ilham veren kurgulardan birisi olacak. Yine de bu kadar çaresiz ölmeyi hak etmiyorduk bence; hele de dutch yüzünden silahı alamamak çok sinir bozucuydu. Ayrıca genel kurgu da hafif bir bozukluk vardı bence. Arthur Dutch'a çok sabretti sanki. Gerçi kırk yıllık dostu güvendi anlıyorum ya da ben çok fazla mantık çerçevesinde bakıyorum ama gerçekte olsa böyle bir durum sanki hikaye çok farklı bir yere giderdi. Arthur Dutch'a ihanet etmiyor dutch çoktan vazgeçmişti Arthur'dan. Arthur'un bunu görüp çoktan plan yapmaya başlaması gerekiyordu bence yumurta kapıya dayanınca değil. En azından bana öyle geliyor ama tabii karakterin kişiliğiyle de alakalı bir durum. Senarist karakteri böyle yaratmak istemiş ama hadi dutch yine umut vaat ediyordu da şu Micah tam sinir bozucuydu. Çok belliydi hain olduğu. Dalga geçmeye başladığı an müdahale edilmeliydi bence. Her şeyi anlıyorum ama Arthur'un bu kadar saf davranmasını anlamıyorum burada kurgusal bir hata olmuş bence.
 
Arthur ile onca yaşadığımız şeyden sonra kalleşçe ölmesi sanırım en üzen tarafı yoksa oyun sizi belli bir yerden sonra zaten ölüm olayına alıştırıyor.
 

Geri
Yukarı