Hukuken cevap vermek gerekirse sevgili olmak diye bir suç ceza kanunumuzda yok. Ancak işin cinsel ilişki boyutunu kastediyorsan "Reşit olmayanla cinsel ilişki" suçu kanunumuzda düzenlenmiştir. Bu suçun oluşmasının koşulları, taraflar rıza gösterse bile ilişkiye giren kişilerden birinin reşit olmaması ve aynı zamanda da çocuk olmaması gerekir (15-18 yaş arası). Diğer kişinin reşit olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. Bu suç ancak şikayet üzerine kovuşturulur. Yine anne-baba tek başına şikayetçi olamaz bizzat çocuğun şikayetçi olması beklenir.
Nitekim, Sanığın üzerine atılı bulunan suçun şikâyete tabî suçlardan olmasına, mağdurenin suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olup şikâyet hakkına sahip olmasına rağmen, beyanına başvurulup şikâyeti sorulmadan, mağdurenin velisinin şikâyetçi olunması ile yetinilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/11126).
Sanığın suç tarihlerinde onbeş yaşını tamamlayan mağdure ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup mağdurenin şikayetçi olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ırza geçme suçundan beraatine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14.Ceza Dairesi - Karar: 2016/1407).
15-18 yaş grubunda iki çocuğun cinsel ilişkiye girmesi halinde de reşit olmayanla cinsel ilişki suçu meydana gelir. Ancak, Yargıtay uygulamada 15-18 yaş grubunda iki çocuk arasında gerçekleşen cinsel ilişkide kız çocuğunu mağdur, erkek çocuğunu ise fail olarak kabul etmektedir. Erkeğin fail olarak kabul edilip cezalandırılması pek çok uygulama sorununa yol açsa da Yargıtay reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda ikisi de 15-18 yaş grubunda olan çocuklardan erkek çocuğunu fail olarak kabul ederek TCK’nin 104. maddesi gereği cezalandırma şeklindeki yerleşik içtihadını sürdürmektedir.