Simülasyon teorisi

Ettiğim bedduanın ettiğim gibi aynı şekilde tutması bana "ulan Allah hakikaten dediğim gibi yaptı" dedirtmişti ama şu an ya beni yöneten kişi "simülasyonu düzenleyen kişi" bunu yaptıysa diye düşünüyorum.

Allah'a dua ettin Allah kabul etti. Tüm evreni yöneten.
Sen gülücük attın diye benim savunduğum fikir bir zarar görmüyor bırak bu ilkokul 3.sınıf saldırı taktiklerini.
 
Basit bir örnek vereceğim, simülasyondayız evet ama nasıl bir simülasyon bunu düşünelim. Elimizde sınırlı bir sınırsız alan var. Neticede hayatımızı kendimiz şekillendiriyoruz. Bu hayatı mutlu yapmak da hüzünlü geçirmek de sizin elinizde🙂🌼. Ya hayatınızı yaşayalım, verimli geçirmeye çalışalım ya da hayatın sıkıcılığı ve geçiciliği düşünerek ölüp gidelim, hangisi olsun?
 
Zaman zaman, çokça düşündüğüm bir teoridir. Üzerinde bayağı bir araştırma yapmıştım. Birçok veri, uygarlığımızın üstün ırklar tarafından tasarlandığı iddiasını ortaya sürüyor. Eğer gerçekten böyleyse, uygarlığımızı tasarlayan üstün ırkı kimler tasarladı? Bu büyük bir simülasyon zincirini oluşturmaz mı? Diyelim ki bu teoriyi kabul ettik ve uygarlığımızın bir simülasyon ürünü olduğuna inandık. Peki, bu simülasyonlar zincirinin oluşmasını sağlayan, ilk uygarlığı hangi üstün ırklar veya varlıklar tasarladı? İçi boş değil fakat teorinin gerçekliği için daha elle tutulur kanıtlar gerekiyor.
 
Aslında beni en .çok korkutan şu oldu ailem bana çok düşkün ben onları çok düşkünüm ve bu düşkünlük sadece bir simülasyonun parçası simülasyonu yöneten kişi onları istediği zaman benden alabilir. İşin islami tarafına gelince diğer dünyada onları tekrar görebilecem ama simülasyon tarafında ne olacağı belli değil. Eğer böyle bir durum olmasaydı amaaan banane neyse ne derdim ama beni bu ve bu tarz düşünceler çok korkuttu. Kısaca din ve simülasyon arasında kaldım. Sizin ve arkadaşların yazdıklarını sakin kafayla tekrar okuyup gözden geçireceğim.
 

Geri
Yukarı