Simülasyon teorisi

Eğer gerçeği aramak seni çok rahatsız etmeye devam ederse, gideceğin yol gerçeği bilenlerin(din adamları) yoludur. Aksi durumda gerçeği arayanların(bilim insanları) yolundan gitmelisin. Korkma!
 
Şuan sadece sakinleşmeye çalışacağım ve dediklerinizi tekrardan gözden geçireceğim herkese teşekkürler.

Neredeyse tüm insanlar, dünyaya gelirken dinini seçemez. Dinin içinde barınan kanunlar ve hikayaler, o insanın beyninde kalıcı ve katı, asla aşılamayan duvarlar haline gelir. Zaman geçtikçe insan farklı düşüncelere takılır ve dinini sorgulamaya başlar. Sorgularken içinde öylesine korku vardır ki, adete ölecekmiş gibi hisseder ve bu engebeli yolda sağlıklı düşünmeye çalışır ama düşünemez. Çünkü din, onun duvarıdır. Duvarı yıkmak için önce kendisini yenmeli ve tarafsız bir kafayla düşünmelidir.
 
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Bilim adamları da bir simülasyon din adamları da bir simülasyon dedikleri gerçekleşen alametler de simülasyonun bir parçası mı? Neyse sanırım biraz abarttım belki de psikolojik destek almam gerekiyordur.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
İzleyeceğim.
Neredeyse tüm insanlar, dünyaya gelirken dinini seçemez. Dinin içinde barınan kanunlar ve hikayaler, o insanın beyninde kalıcı ve katı, asla aşılamayan duvarlar haline gelir. Zaman geçtikçe insan farklı düşüncelere takılır ve dinini sorgulamaya başlar. Sorgularken içinde öylesine korku vardır ki, adete ölecekmiş gibi hisseder ve bu engebeli yolda sağlıklı düşünmeye çalışır ama düşünemez. Çünkü din, onun duvarıdır. Duvarı yıkmak için önce kendisini yenmeli ve tarafsız bir kafayla düşünmelidir.
Söylenen mantıklı ama belki de insanları dinsizleştirmek için yapılan ve böyle sunulan bir safsatadır. İşte sorunum bu her şeyi böyle düşünüyorum ve deliriyorum bir madde kullanıp her şeyden arınasım var.
 
Dostum simülasyonda olsak kim niye beni kodlasın. Rastgele oluşturuluyor olsa da bu kadar trajik bir dünyayı kim niye yönetmek ister? Silip yenisini oluşturabiliyorken neden böyle bir dünya? Dünya yönetme simülasyonu oynadığını ve bu dünyaya sahip olduğunu düşün. Değiştirmek istemez misin? Neden daha iyi bir dünya simüle etmeyesin ki? Bana simülasyonda olmamız fikri çok gerçek dışı geliyor. Gerçekten ama gerçekten çok ciddi sıkıntılarının olması gerek böyle bir dünya simüle etmeyi istemek için.
 
Ben simülasyonda olduğumuzu düşünmüyorum. Dinsiz bilim insanlarının kuruntusu "boşluk doldurması" gibi geliyor bana. Muhtemelen kendileri agnostikler yani Evren'i yaratan bir Tanrı'nın olmadığını düşünüyorlar fakat yine de tatmin olabilmiş değiller. İlla ki o boşluğu bir şeyler ile doldurma içgüdüsü gibi düşün. Tamam Tanrı yok fakat benzeri var gibi oluyor simülasyon hipotezi. Bi'nevi bilimsel din.
 
Dostum simülasyonda olsak kim niye beni kodlasın. Rastgele oluşturuluyor olsa da bu kadar trajik bir dünyayı kim niye yönetmek ister? Silip yenisini oluşturabiliyorken neden böyle bir dünya? Dünya yönetme simülasyonu oynadığını ve bu dünyaya sahip olduğunu düşün. Değiştirmek istemez misin? Neden daha iyi bir dünya simüle etmeyesin ki? Bana simülasyonda olmamız fikri çok gerçek dışı geliyor. Gerçekten ama gerçekten çok ciddi sıkıntılarının olması gerek böyle bir dünya simüle etmeyi istemek için.
Bende böyle düşünüyorum ama buna karşılık kafamda farklı şeyler üreterek bu düşünceyi kendi kendime çürütüyorum çok düşünüyorum hem de kısa bir zamanda. Sonumuz hayır olsun. Mesajlar için herkese teşekkürler tek tek okudum hepsini.
 
Arkadaşlar bugün boş vaktim oldu bu konuyu biraz düşündüm ve bayağı bir huzursuz oldum. Ya her şey sahteyse düşünceleri aklımı çelmeye başladı yardımcı olabilir misiniz bu konuyu düşünmek istemiyorum. Bunu yazarken bile ya beni yöneten yazdırıyorsa gibi şeyleri düşünüyorum. Böyle şeyleri düşünmemeye çalışırım genelde ama düşündüm ve kötü oldum. Alay etmeyin vallahi kötüyüm şuan. Geçen her dakika canımı sıkmaya başladı.
Bu konu üzerine çok düşünmeni önermem. Çünkü, hiç bir şekilde simülasyonda olup olmadığını anlayamazsın. Rüya gibidir. Rüyadayken rüyada olduğunu bilememek gibi, peki ya bu gerçek olarak tanımladığımız şey de bir rüyaysa ve uyanamıyorsak? derken üstüne peki ya uyanamadığımız gerçekliğimiz de bir rüyadaysa? Demeye çalıştığım şey bunun sonu yok ve paradoksa giriyor ve nedeni başka hiç bir gerçekliği deneyimlemediğimizden kaynaklanıyor.
 
belki de psikolojik destek almam gerekiyordur.
Russell'in Çaydanlığı

Eğer ben Dünya ve Mars arasında eliptik bir yörüngede Güneş'in etrafında dönen porselen bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. Ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. Ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her cuma günü camide kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişi, yakınçağda bir ruh doktoruyla, daha önceki çağlardaysa bir şeriat yargıcıyla görüştürülürdü.
 

Geri
Yukarı