Sizce Korku Nedir?

Korku aslında bir algıdır. Algı ise gerçek değildir. Her insanın algısı farklıdır. O yüzden senin algın ne ise o sana göre gerçek gelir.

Örnek: Bazı insanlar biberi ağzına sürmez. Onun algısına göre biber kötüdür. Ben ise biberi çok severim. Kurabiye yer gibi biber yediğim zamanlar da oldu. Bunun nedeni ise küçükken yazları köye giderdim. Orada bahçe sularken çok biber yerdim.:)

Aynı şekilde acı da bir algıdır. Bazı insanlar acıyı ağzına süremez. Bazıları da acıyı çok rahat yer ve bir şey hissetmezler.

Korku gerçek olmadığı için bana göre korkan insanlar saçma geliyor. En basiti Vialand Nefes Kesen binemeyen insanlar vardı. Korkunç diyorlardı. Eğer Nefes Kesen korkunç olsaydı herkes ondan korkması ve binememesi gerekiyordu.

Kısaca korku gerçek değildir. Gerçek olmayan bir şey hakkında enerji harcamak da çok saçma.:dikkatli:
 
Bir de çok kısa süreli olan bazı korkuların (Bu suni duyguların) böbrek üstü bezlerimizi etkileyerek adrenalin salgısına neden olabildiğini ve bunun salgılanmasının bizler için suni heyecan veya suni korkuları aslında bilerek kendi içimizde oluşturup adrenalinin bu yolla ve isteyerek salgılanmasına çoğu zaman neden olabilmekteyiz.

Yarış pistlerinde yüksek süratli yarış araçlarını, motor, go kart türü araçları kullanmak, yüksek bir yerden belimize ip bağlayıp aşağıya doğru serbest düşüşle atlamak, bazı korku filmlerine bile bile gitmek, korku tünellerine girip heyecanlanıp korkmak, rafting türü su sporlarını azgın nehirlerde bir korkumuz oluşacağını bilerek bir macera tutkusuyla yapmak, sonu bilinmeyen maceralara atılmak ve korku, heyecan dolu anları geçirmek için yine korku içerikli 3D PC oyunlarının bilerek oynamak hep insanoğlunun adrenalin tutkusuyla korkuyu tiye alarak giriştiği adrenalin amaçlı bazı eylemleri veya bazı eğlence türü çeşitleridir. Burada korkuyu azaltmak veya yok etmeyi değil aksine korku, heyecan yoluyla adrenalin salgılanması bizi aslında çok geçici olsa da bu hayatta oldukça mutlu edebilir.

Ancak sadece bu yollarla değil, örneğin forumlarda sadece yazmak amaçlı değil aslında insanlara yardımcı olmak amacıyla yazılan tüm yorumlardan, bu amaçla yazılan tüm yazılardan kendini çok iyi hisseden ve beynin salgıladığı mutluluk hormonu olan endorfini adrenaline bağlı kalmadan bu yolla da kendi içinde oluşturabilenleri vardır. Kolay gelsin.
 
Gerçekleşmesini istemediğin her şeyin gerçekleşmesinden korkarsın. Gerçekleşme ihtimalinin büyüklüğü ya da gerçekleştiği durumda yol açacağı hasarın büyüklüğü korkunun miktarını belirler.
Şöyle bir matematiksel formülü vardır:
i * e = k.
i = ihtimal
e = etki
k = yol actigi korku.
Dusuk ihtimalli ama yuksek etkili seyden cok korkmazsin. Basina yildirim dusmesi gibi. Yuksek ihtimalli ama etkisi yuksek seylere karsi daha temkinli davranirsin. Ornegin yemege limon sıkarken üzerine sıçratma korkusu.
Korkunun püf noktası, gerçekleşme ihtimali olduğunu bildiğin bir şeyden korkmaktır. Örneğin uçakta "kabin hava basıncında değişiklik olursa" anonsu yapılınca insanların içini ufaktan bir korku kaplar. "Lan kabin hava basıncı da mı düşebiliyormuş" şeklinde. Bu sebeple yaşlı insanlar daha temkinlidir. Çok görmüştür, çok ihtimal başına gelmiştir. Genç tiplerin pek dünyadan haberi yoktur ve olasılık havuzu onlar için çok geniş değildir.
 
Bence korku ile ölüm birleşik. Mesela nelerden korkulur? Sorusu bile mutlaka ölüme çıkmaktadır.
Korkuların, derlenmiş toplanmış hali fobidir. Fakat bazen korku sandığım şey tedirginlik olabilir.
Bir anda karşınıza bir şey çıkması, vücutta gerçekleşen hormon olayları ise ani korkma, ürkmedir.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı