Çoğu ebeveynin kendisi sosyal medya bağımlısı. Bu yazdığınızın varacağı bir nokta yok. Çözümsüz bir döngü oluşuyor.Sorun sorumsuz, telefondan başını kaldırmayan, ebeveyni olduğu bireye küçük yaşından itibaren tablet/telefonu kakalayan, ebeveyn olmayı bilmeyen, sorunlu insan bozuntularından kaynaklanıyor.
Çoğu ebeveynin kendisi sosyal medya bağımlısı. Bu yazdığınızın varacağı bir nokta yok. Çözümsüz bir döngü oluşuyor.
Ben de diyorum ki sorunu zaten çoğu kişi biliyor. Önemli olan bu soruna çözüm üretmeye çalışanlara duyduğumuz ihtiyaç... Ancak görüyorum ki konu sahibi dışında bunu düşünen yok ve çözüm aramamaları yetmezmiş gibi utanmadan konu sahibi ile dalga geçilmesi.Varacağı nokta var mı dedim? Yok zaten çözümü. Bizim neslimiz yine iyiydi, gelecek nesil daha da kötü. Çoğu ebeveynin kendisinin sosyal medya bağımlısı olduğunu "telefondan başını kaldırmayan" şeklinde belirttim zaten. Farklı şeyler söylemiyorum. Suçun ebeveynde olduğunu söylüyorum.
Sosyal politika bakanı mısın sen yav?Değerli forum üyeleri,
Sosyal medya hakkındaki düşüncelerimi sizlerle yeniden paylaşmak ve önceki yorumlarım üzerine biraz daha derinlemesine düşünmek istiyorum. Önceki mesajımda belki de fazla keskin bir tavır takınmış olabilirim. Sosyal medyanın toplumumuz üzerindeki etkilerini daha nüanslı bir şekilde ele almak ve bu konuyu çok yönlü olarak değerlendirmek önemli.
Sosyal medya, günümüz dünyasının kaçınılmaz bir gerçeği haline geldi. Tıpkı güçlü bir araç gibi, doğru kullanıldığında faydalı olabilirken, kontrolsüz kullanımı ciddi sorunlara yol açabilir. Belki de asıl soru, sosyal medyayı nasıl daha bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanabileceğimiz olmalı.
Gençlerimiz üzerindeki etkisini ele alalım. Yeğenimin durumu endişe verici, ancak bu durum sadece sosyal medyanın değil, aynı zamanda dijital okuryazarlık ve öz-disiplin eksikliğinin de bir sonucu olabilir. Peki, gençlere sosyal medyayı daha bilinçli kullanmayı nasıl öğretebiliriz? Belki de okullarda medya okuryazarlığı derslerinin artırılması ve ailelerin bu konuda daha aktif rol alması bir çözüm olabilir.
"Meydan okuma" videoları gerçekten tehlikeli olabilir. Ancak unutmayalım ki, sosyal medya aynı zamanda faydalı bilgilerin hızla yayılmasına da olanak sağlıyor. Örneğin, sağlık konusunda bilinçlendirme kampanyaları veya eğitici içerikler de viral olabiliyor. Belki de platformların tehlikeli içerikleri daha etkin bir şekilde filtrelemesi ve faydalı içerikleri öne çıkarması için baskı yapmalıyız.
Eğitim sistemimizde yaşanan sorunlar, sosyal medyanın bir sonucu olmaktan çok, değişen dünyaya adapte olmakta yaşadığımız zorlukların bir göstergesi olabilir. Belki de eğitim sistemimizi, dijital çağın gerekliliklerine uygun olarak yeniden tasarlamalıyız. Öğrencilerin dikkatini çekecek, interaktif ve teknoloji destekli öğrenme yöntemleri geliştirilemez mi?
Aile ilişkilerimizde yaşanan sorunlar endişe verici. Ancak sosyal medya, ailelerin uzaktaki yakınlarıyla iletişim kurmasını da kolaylaştırıyor. Belki de çözüm, aile içi iletişimi güçlendirmek ve çocuklarımıza internet güvenliği konusunda daha iyi eğitim vermekte yatıyor.
Psikolojik etkiler konusunda haklı olabilirim, ancak sosyal medyanın olumlu yönleri de var. Örneğin, benzer sorunları yaşayan insanların birbirlerine destek olabildiği gruplar da mevcut. Belki de platformların, kullanıcıların ruh sağlığını koruyucu önlemler alması için daha fazla çaba göstermelerini talep etmeliyiz.
Kültürel değerlerimizin istismarı konusunda endişelerim devam ediyor. Ancak sosyal medya, aynı zamanda kültürümüzü dünyaya tanıtmak için de bir fırsat sunuyor. Belki de çözüm, kültürel değerlerimizi sosyal medyada daha olumlu ve yapıcı bir şekilde temsil etmekte yatıyor.
Ekonomik etkiler konusunda da daha dengeli bir bakış açısı gerekiyor. Sosyal medya, birçok yeni iş fırsatı da yaratıyor. İnternet girişimciliği, influencer marketing gibi yeni iş kolları ortaya çıktı. Belki de asıl mesele, bu yeni ekonomik modeli nasıl daha verimli ve adil hale getirebileceğimiz olmalı.
Çocuk istismarı ve veri güvenliği konularındaki endişelerim hala geçerli. Bu alanlarda daha sıkı yasal düzenlemeler ve denetimler gerekiyor. Ancak bu, sosyal medyanın tamamen kapatılması anlamına gelmemeli. Daha güvenli bir dijital ortam nasıl oluşturulabilir? Bu konuda toplum olarak neler yapabiliriz?
Sonuç olarak, sosyal medyanın kullanımını kısıtlamak yerine, daha bilinçli ve sorumlu bir kullanım kültürü oluşturmaya odaklanmalıyız. Bu, uzun vadeli ve çok yönlü bir süreç olacaktır. Eğitim sistemimizin güncellenmesi, yasal düzenlemelerin iyileştirilmesi, platformların daha sorumlu davranmaya teşvik edilmesi ve bireysel farkındalığın artırılması gibi adımlar atılabilir.
Hepinizi bu konuda düşünmeye, tartışmaya ve çözüm önerileri geliştirmeye davet ediyorum. Sosyal medyanın olumlu yönlerini korurken, olumsuz etkilerini en aza indirgemek için neler yapabiliriz? Bu dijital çağda, teknolojiyle nasıl daha sağlıklı bir ilişki kurabiliriz?
Unutmayalım ki, sosyal medya bir araçtır ve onu nasıl kullandığımız bizim elimizde. Gelin, bu aracı toplumumuzun yararına olacak şekilde şekillendirmek için birlikte çalışalım.
Saygılarımla...
Değerli forum üyeleri,
Sosyal medya hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu platformlar, toplumumuz için adeta dijital bir bomba gibi. Nasıl ki acı bir biber yediğinizde ağzınız yanmaya başlar, gözleriniz sulanır ve nefes almanız zorlaşır, sosyal medya da toplumumuzda benzer bir etki yaratıyor.
Öncelikle, sosyal medyanın gençlerimiz üzerindeki yıkıcı etkisinden bahsetmek istiyorum. Geçen hafta, 15 yaşındaki yeğenimin odasına gece yarısı girdiğimde gördüklerim beni derinden sarstı. Gözleri kızarmış, uykusuz ve bitkin bir halde hala bir platformda dolaşıyordu. Bu, sosyal medyanın ne kadar bağımlılık yapıcı olduğunun canlı bir örneğiydi.
Sosyal medyadaki tehlikeli "meydan okuma" videolarının yol açtığı facialara da şahit oldum. Arkadaşım Ahmet, bir platformda gördüğü bir "challenge" nedeniyle ciddi şekilde yaralandı. Bu, platformların insanları nasıl tehlikeli davranışlara itebileceğinin acı bir göstergesi.
Eğitim sistemimiz de sosyal medya yüzünden büyük zarar görüyor. Lise öğretmeni kuzinim, öğrencilerinin derslerde gizlice telefonlarına baktığından şikayet ediyor. "artık kimse derse odaklanamıyor," diyor. "öğrenciler sürekli olarak yeni bir gönderi, yeni bir story peşinde."
Sosyal medyanın aile ilişkilerimize verdiği zarar da göz ardı edilemez. Komşumuz Ayşe teyzenin 17 yaşındaki kızı, bir platformda tanıştığı biriyle buluşmak için evden kaçtı. Bu olay, ailenin hayatını altüst etti. Sosyal medya, çocuklarımızı ailelerinden uzaklaştırıyor, onları tanımadıkları insanlarla iletişime geçmeye teşvik ediyor.
Psikiyatr arkadaşım Zeynep, son zamanlarda sosyal medya bağımlılığı nedeniyle tedavi gören hasta sayısının arttığını söylüyor. "insanlar gerçek hayattan kopuyor," diyor Zeynep. "sürekli olarak mükemmel görünen profilleri takip etmek, özellikle gençlerde depresyon ve anksiyeteye neden oluyor."
Sosyal medyanın kültürümüze ve geleneksel değerlerimize verdiği zarar da unutulmamalı. İnsanlar, beğeni almak uğruna kutsal değerlerimizi bile istismar edebiliyor.
Ekonomik açıdan da sosyal medyanın zararları büyük. Milyonlarca insanın saatlerce bu platformlarda vakit geçirmesi, ciddi bir iş gücü kaybına neden oluyor. Ülke ekonomisine verilen zararı düşünebiliyor musunuz?
Çocuk istismarı konusu da sosyal medyayla birlikte daha da vahim bir hal aldı. Çocukların uygunsuz fotoğraf ve videolarının paylaşılması büyük bir sorun haline geldi.
Veri güvenliği konusu da sosyal medyanın en büyük sorunlarından biri. Bilişim uzmanı arkadaşım Mehmet, sosyal medya platformlarının kullanıcı verilerini nasıl topladığını ve kullandığını anlattığında tüylerim diken diken oldu. "bu uygulamalar, adeta birer casus yazılım gibi çalışıyor," diyor Mehmet.
Tüm bu nedenlerden dolayı, sosyal medyanın kullanımının ciddi şekilde kısıtlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu dijital virüsü toplumumuzdan söküp atmamız lazım. Çocuklarımızın geleceği, ailelerin bütünlüğü, kültürümüzün devamı için bunu yapmak zorundayız.
Ancak, teknolojiyi tamamen reddetmek yerine, daha güvenli ve faydalı alternatiflere yönelmemiz gerektiğini de düşünüyorum. Örneğin, eğitim odaklı platformlar, güvenli mesajlaşma uygulamaları veya yaratıcılığı teşvik eden dijital araçlar kullanılabilir.
Sonuç olarak, sosyal medyanın zararlarına karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Ancak aynı zamanda, teknolojiyi tamamen reddetmek yerine, daha güvenli alternatiflere yönelmeliyiz. Amacımız, dijital dünyayı tamamen terk etmek değil, onu daha güvenli ve faydalı bir şekilde kullanmak olmalı.
Hepinizi bu konuda harekete geçmeye, sosyal medyanın zararları hakkında çevrenizi bilinçlendirmeye ve daha güvenli alternatifleri denemeye davet ediyorum. Geleceğimiz için, çocuklarımız için, toplumumuz için bunu yapmak zorundayız.
Kontrolsüz sosyal medyaya hayır, güvenli dijital platformlara evet!
Sorun sorumsuz, telefondan başını kaldırmayan, ebeveyni olduğu bireye küçük yaşından itibaren tablet/telefonu kakalayan, ebeveyn olmayı bilmeyen, sorunlu insan bozuntularından kaynaklanıyor.