“Suriyeliler Defolsun” eşittir “Türken Raus”

FCLivorno

Hectopat
Katılım
19 Mart 2018
Mesajlar
2.237
Çözümler
3
Yer
Leningrad
Bizim kuşak Almanya’daki yabancı düşmanlığı ve ırkçılık hikayelerini dinleyerek büyümüştü oysa ki. Mağdur olan hep Türkiye’den gidenlerdi. Meşhur “Türken Raus” (Türk'ler dışarı) sloganını duymuşsunuzdur. Almanya’da faşist bir müzik grubunun 1981’de yarattığı bu slogan on yıllar sonra “Suriyeliler Defolsun” şeklinde, Türkiye’de hortlamış durumda. İşin kötüsü bu sloganın/etiketin altına yorum yazanlar sadece aşırı sağcı cenahtan değil. Çok geniş bir yelpazeden aynı ses yükselebiliyor.


Sinop’ta bir işletmecinin astığı “Vatanı için savaşmayanlar plajımıza giremez. Türk ırkı varolsun” pankartını övenlere bir bakın, sadece aşağıya sarkık bıyıklar, Bozkurt selamları, Göktürk alfabesiyle Türk yazan profiller görmeyeceksiniz. MHP’lisinden CHP’lisine, kendini solcu zannedenden, mezhebi ya da cinsel yönelimi nedeniyle türlü ayrımcılığa uğramış bireylere uzanan çok geniş bir yelpaze var. Bazıları Suriyeliler’den sırf AKP’nin kendine seçmen yaratma projesinin parçası oldukları şüphesiyle nefret ediyor.


İşin acayip tarafı, bu kişiler ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yaptıklarının farkında bile değiller, bu gerçeği şiddetle inkâr etmekteler. Hiç araştırmadan inanmayı tercih ettikleri bazı iddiaları öne sürerek sizinle kavgaya tutuşabilirler. Kaynakları, binbir tevatürün zehir gibi hızla yayıldığı Facebook ya da WhatsApp grupları çoğunlukla.


İstanbul Valiliği kentte kayıtlı olmayan Suriyeliler’in kayıtlı oldukları illere gönderileceğini açıkladığında da bu kitle #SuriyelilerDefoluyor etiketinin altında aynı iddialarla buluştu yine. İnsanı utandıran, çok kırıcı şeyler yazıp çizildi. Öfkeyle ve zevkle yazıldığı belli küfür ve hakaretler vardı. Türkiye’nin politikalarını mültecileri önüne katmış canavar dişli bir hilalle eleştiren Suriyeli sanatçıya, “Ben size katılmıyorum. Türkiye’ye teşekkür etmeliyiz” diyen başka bir Suriyeli’ye “Onu otobüsle, seni uçakla geri göndereceğiz” diye karşılık veren gördüm.


Savaştan kaçmış bir topluluğa karşı böyle bir nefret söyleminin hiçbir bahanesi olamaz. Yine de bu söylemi besleyen yalanları ifşa etmek de şart. Bıkmadan, ısrarla.


“Suriyeliler’e maaş bağlandı” yalanı


Bu belki en sık duyduğunuz yalan. Suriyeliler’e devlet maaş falan vermiyor. Söz konusu para, Avrupa Birliği’nin (AB) özel olarak Türkiye’deki Suriyeliler için çıkardığı, henüz 4,2 milyar Euro’su kullanıma açılan 6 milyar Euro’luk hibeden damlalıkla verilen sosyal yardım. Bu para AB’den Dünya Gıda Programı’na (WFD), oradan da Kızılay’a aktarılıyor.


Sosyal Uyum Yardımı diye anılan bu yardım kişi başına 120 TL. Geçici Koruma statüsünde olan en az 5 kişilik aileler veya yaşlı, öğrenci ve engelliler faydalanabiliyor. Beş kişilik aile toplam 600 TL alıyor yani. Bugün itibariyle Türkiye’deki 3 milyon 600 bin Suriyeli’den 1 milyon 400 bini bu yardıma hak kazanmış. Üzerinde KIZILAYKART yazan bankamatik kartlarıyla bu para çekiliyor ve kullanılıyor. Tüm operasyonun maliyeti de AB fonundan karşılanıyor.


Suriyeli mülteciler ne kadar maaş alıyor diye uykuları kaçanlara duyurulur! Olur da bir ATM’de, PTT’de ya da markette önünüze elinde banka kartı olan bir Suriyeli düşerse, bilin ki o para sizi ilgilendirmiyor.


Aynı şekilde Suriyeliler’e devletin bayram parası verdiği de yalan. Bayramda ATM kuyruğunda görüntülenenler de yukarıda anlattığım beş kuruşluk hibeden paylarına düşeni almak için bekleyen Suriyeliler?
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Yeni konular

Geri
Yukarı