Tanrı Sadist mi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Uslup için çok teşekkür ederim, bir günde üst üste aynı konulara maruz kalmak insanı yıpratıyor. Eğer sert algılandıysam, affola.
Kader mevzusu çok uzun ve Yaratıcıyı tasdikleyip onu tanıtmadıktan sonra anlaşılabilecek bir mevzu değildir. Ben bunun için gerçekten çok uzun bir zaman ayırdım. Kader Risalesi okumanı tavsiye ederim. Hatta bunun video serisi de var;
Uzunluğunu görünce meselenin ciddiyetini anlarsın umarım, birde bunu cilt cilt kitap mevzusunu düşün


Bu kadar uzun bir mevzuyu sana nasıl kısa anlatırım bilmiyorum ama çalışacağım;
Şöyle ki: İnsanın kaderi onun yönetileceği bir şey değildir. Allah'ın bilmesi ile kudretini birbiri içerisine karıştırmaktan dolayı bu sorun ortaya çıkıyor. Kader önüne çıkacak mevzuları da kapsar senin iradenle oluşabilecek olguları da. Allah'ın kaderinde olanı bilmesi onun senin iradene müdahale ettiği anlamına gelmiyor. Kaderin çeşitleri var dostum. Izdırari ve Cüz'i. Senin anne baban, doğduğun şehir vs. gibi değiştiremeyeceğin ve mesul olmadıklarına ızdırari diyoruz. Cüz'i ise senin iradene bırakılanlara deniliyor. Senin kaderin evet yazılmıştır fakat yazılmış ile programlanmış aynı şey değildir. Allah'ın geleceği bilmesidir.
Örneğin ben muazzam bir fizik mühendisiyim. Bir dağın tepesine oturuyor ve aşağıdaki yolu izliyorum. Aşağıdaki otobanda iki tane araç hızla birbirlerine yaklaşıyor. Bunların hızlarını, tekerlerinin sürtünme katsayılarını, araçların motor beygirlerini... gibi bütün olguları hesaplayıp 24.3 saniye sonra çarpışacaklar diyorum. Bunu da dağın tepesinde bulunan bir tabelaya yazıyorum. Bu adamlar gerçekten 24.3 saniye sonra çarpışıyorlar ve bana gelip sen oraya yazdığın için çarpıştık diyorlar. Sence mantıklı mı? Tabi ki de hayır ben yazdığım için değil. İlmime ve sizin gidişatınıza dayanarak bir hesaplama yaptım ve çarpışacağınız zamanı buldum. Kader'de bu şekildedir. Bahsettiğim kişi sıradan bir sınırlı ilmi bulunan fizik mühendisiydi. Allah ise sonsuz kudretli ve sonsuz ilim sahibidir. Senin 10 yıl sonra yaşayacağın, iradenle işlediğin günah ve sevapları bilir ve bunlar yazılıdır. Allah'ın yazması senin iradeni kısıtlamaz, onun bildiğini gösterir. Sen sadece önüne çıkan olayları seçemezsin fakat bunu seçememen iradeyi yoksaymıyor. Her durumda harama yüz çevirmen gerekiyor. Ateşle birinin evini yakmanda kaderi suçlayamazsın. Üstelik varsayarak böyle diyorsun yoksa sende böyle olmadığını biliyorsun. Kötülük hiçbir zaman çevre şartlarını bağlamaz. Sen bir suç mahalinde yaşayan insan ile elit mekanlarda yetişmiş bir insan tecavüz suçuna karıştığında ortamı kötü olanı affediyor musun? Etmiyorsun çünkü onu tecavüze zorlayan hiçbir şey yoktur. İnsan özgür iradelidir, bütün suçlarından kendi sorumludur.


Ben teşekkür ederim.
 
Yazınız için çok teşekkür ederim. Bu konuyu açmamın sebebi insanların birbiriyle tartışıp herkesin kendi düşüncesini görmek, böylece bir konuya birden çok bakış açısıyla yaklaşabilmekti.

Hocam verdiğiniz örnekte arabalar normal hızla gidiyor, bir aksama olmuyor ve en sonunda çarpışıyorlar, ama gerçek hayatta o araçların durma, çarpışmama veya birinin ona çarpmak yerine duvara çarpması gibi beklemenmeyen olaylar da oluyor. Bunların da önceden bilinmesi o dediğiniz fizikçi örneğinden çok daha geniş bir açıya yükseliyor. Fizikçi örneğinde fizikçinin olabilecekleri bilmesi için milyonlarca, hatta milyarlarca hesap yapması gerekli. Hocam diğer konuda ise haram veya helal insanın zihninde sonradan oluşan kavramlardır, farz-ı misal hayatı boyunca ormanda yaşamış, hiçbir şey hakkında bilgisi olmayan bir çocuk insan öldürmenin kötü bir şey olduğunu nereden bilebilir? Bize çocukluğumuzdan beri hiç ateş kullandırtılmasaydı, kimse nasıl kullanacağımız söylemeseydi ve ateşi ilk kullanacağımız zaman evi yaksaydık bu bizim hatamız mı olurdu?
O verdiğiniz elit ve suç mahalli örneğinde, birisi etrafında hep o şekilde görmüş, kendisini eğitme imkanı verilmemiş iken aynı şeyi elit insan yaptığında verilen cezanın aynı olması normal midir?
 
Bu fıtrata terstir. Bunu avret yerini en ilkel kabilenin kapatmasıyla bile anlarsın. Kötülük problemi mevzusuna girerek anlatırım. Öncelikle bu mesajları hangi kişilik profili ile yazıyorsun? Ateist, deist vs.? Aslında yaratıcının milyarlarca hesap yapması gerekli mevzusu ofsayt, bu cümleyi tasdiklersen asla hiçbir şeyi kabul edemezsin.
 
Müslümanım hocam. Sadece felsefi bir düşünce ile, her şeyi sorgulayarak yazıyorum. (Öyle Müslümanım dediğime bakmayın, uzun zamandır namaz kılmıyorum.)
 
Akıl sağlığı yerinde olsa işte kimseye hakaret etmez, moderatör abilerin aslında iyi bir ceza vermesi lazım. Forum ortamında hiçbir kullanıcıya hakaret edilmemesi gerekli, tartışmalar saygı ve sevgi çerçevesinde olmalı.
 
Öncelikle çok teşekkür ederim hocam, bu kadar yazı yazıp bunca vaktinizi ayırdığınız için. Ben de bu yazdıklarınız hakkında detaylı bir araştırma yapacağım ama içimde hâlâ sorular var. Ben şahsen insanların değişeceğine inanmıyorum ve dürüst olmak gerekirse (şu andaki aklım ile) öyle direkt olarak insan bir şeye direkt olarak bağlanamaz. Bana göre insanlar değişmez, aklındaki sorular hâlâ aklında kalmakta devam eder fakat tanrıya direkt bağlandığı zaman o sorular gitmez, içinde derinlere gömülür ve ona inanan o soruyu sormaya cesaret edemez, vazgeçer. Allah insanlardan o kadar şeyi düşünmesini, sorgulaması istemiyor/sorumlu tutmuyor ise insandan nasıl ona direkt olarak bağlanmasını bekleyebilir ki? Geçmişten bugüne toplamda binlerce, hatta milyonlarca din ortaya çıkmış, hepsi de "bana inanmazsan sonunda ceza var" demiş iken nasıl olur da herkesten kendine inanmasını bekler? Hocam bir de delillere baktığım zaman İslam ile ilgili deliller var tamam, diğerlerinin de olduğuna dair deliller oluyor. Hiçbir şey tam olarak kesin ve net olmuyor. "Allah inkârında ileri gidenlerin artık iman etme potansiyelini ellerinden alır." hocam insanın doğasında hata yapmak, doğruyu öğrenmek ve sorgulamak yatıyor iken bu yazdığınızın olması da absürt değil mi? Belki de birkaç gün sonra, belki de son nefesinden önce Allah'a inanacak.
 
Doğruyu öğrenmek isteyen değil, öğrenmemek isteyen. Ayın yarılma mucizesini görüp inanmayanlardan bahsediyorum sizden değil. Belki öyle olur vs. değil. Üstelik metninizin %80'i Tanrı gibi düşünme metoduna girmekten sapıyor. Olasılıkları baş tacı etmeyin, bu böyle ise şu şöyle olmalıydı demeyin. Eğer gerçekten etrafındaki olguların amacını oturtmak istiyorsan yaratıcının sana öğrenme metodu ile araştır. Attığım videoyu izlemen gerekiyor. Buradan aynı organizma düşüncelerini siz sadece olasılık veya aciz bir insan düşüncesiyle reddedince ilme olan iştahım kapanıyor. Tanrı gibi düşünmeye çalışıp onu reddetmeyin. Ve kendinize şunu sorun, eğer öyle olmasaydı ne olurdu? Ki ilminiz yetmeyip ilahi kitaba başvurmak zorunda kalacaksınız.
Videoyu izleyip, konulardaki kaynakları tartışabiliriz.
 

Bazı kitaplarda insanları cehennemle korkutan tanrı var.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bazı kitaplarda insanları cehennemle korkutan tanrı var.
Seni hapisle korkutmasalardı belki tecavüz haberlerinde en önde olacaktın, kim bilir...
Korkutmak merhamet mi, gaddarlık mı?
Annenin elini çaydanlığa dokunma diye uzaktan tüm gücüyle bağırması ve hatta başına şaplatması merhametinden mi, gaddarlıktan mı?
 
Araştıracağım hocam. Ben bir insanım, bende olan düşünme yeteneği ve kabiliyeti bu kadar. Eğer bir tanrı varsa onu kavrayabilmek için onun gibi düşünmek gerekmesi normal bir şey mi?
Olasılıkları baş tacı etmeyin, bu böyle ise şu şöyle olmalıydı demeyin.
Hocam eğer her şeyde düzen ve nizam var ise, her şey olasılıklardan oluşuyor olmaz mı?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…