İlk önce sorulması gereken soru Tanrı'nın varlığı. Eğer Tanrı'nın varlığını aklınıza yatırırsanız ardından, acaba dinlerden biri Tanrı'nın gönderdiği din mi, sorusunu sorabilirsiniz.
İlk önce Tanrı'nın varlığına bir bakalım. Tanrı var mı? İbn-i Sina'nın Tanrı'ya bakış açısı aşağıdaki gibidir:
Bir  şeyin  var  olduğundan  şüphe  yoktur.  Bu  var  olan,  zorunlu  ise, Zorunlu’nun  varlığı  kabul  edilmiş  olur  ki  zaten  istenen  de  budur.  Eğer olurlu  ise,  onun  bir  nedeninin  olması  gerekir.  Zira  olurlunun  varlığı,  yokluğundan  öncelikli  olmadığından  bu  olurlu  kendi  kendine  var  olursa, bir  tercih  edici  olmadan  iki  eşitten  birinin  tercih  edilmiş  olması  gerekir; oysa  bu  imkânsızdır.  Öyleyse  olurlu,  var  olmak  için  kendi  dışındaki  bir nedene  ihtiyaç  duyar.  Kendisine  ihtiyaç  duyulan  neden  ise  ya  zorunludur ya  da  olurludur.  Zorunlu  ise  istenen  elde  edilmiş  olur.  Olurlu  ise,  ya nedenli  var  olmak  için  ona  muhtaç  olduğu  gibi,  neden  de  var  olmak  için nedenliye  muhtaç  olur.  Ya  da  o  neden  de  olurlu  olduğundan,  var  olmak  için başka  bir  olurluya,  o  da  dördüncü  bir  olurluya  ve  sonsuza  dek  başka  bir olurluya  muhtaç  olur...  Birinci  şıkta  döngü,  ikinci  şıkta  sonsuz  geriye  gidiş gerekli  olur.  Döngü  geçersizdir;  zira  bir  olurlu  diğer  bir  olurluya  neden olunca,  nedenin  nedenliden  önce  gelmesi  zorunlu  olduğundan,  ondan  önce gelmesi  ve  bundan  dolayı  da  olurlulardan  her  birinin  kendinden  önce  olana diğerinden  öncelikli  olması  gerekir.  Bu  ise  bir  şeyin  kendi  kendisinden  önce olmasını  gerektirir  ki  imkânsızdır.  Ayrıca,  iki  olurludan  her  biri  kendisinin hem  nedeni  hem  de  nedenlisi  olacağından,  bir  şeyden  meydana  gelen  başka bir  şeyin  kendisi  ortaya  çıktıktan  sonra  o  şeyden  de  meydana  gelmesini gerektirir  ki  bu  da  imkânsızdır.  Sonsuz  geriye  gidiş  de  geçersizdir.  Zira sonsuz  nedenler  ve  nedenliler  dizisi,  elamanlarına  ve  parçalarına  muhtaç  olduğundan  olurludur.  Öyleyse  bu  dizinin  bir  nedeninin  olması  gerekir. O  neden,  dizinin  kendisi  olamaz.  Eğer  dizinin  kendisi  olursa,  bir  şeyin kendisinin  nedeni  olması  ve  dolayısıyla  kendinden  önce  gelmesi  gerekir. Bu  ise  imkânsızdır.  O  neden,  elemanlardan  her  biri  de  olamaz.  Nitekim elemanların  her  biri  bütünü  gerektirici  değildir.  Oysa  bir  şeyin  nedeninin, o  şeyi  gerektirici  olması  zorunludur.  O  neden,  elemanların  bir  kısmı  da olamaz.  Eğer  elemanların  bir  kısmı  olursa,  bir  şeyin  hem  kendisine  hem  de nedenlerine  neden  olması  gerekir  ki  bu  imkânsızdır.  Belki  de  söz  konusu neden  dizinin  dışındaki  bir  şeydir.  Olurlu  varlıklar  dizisinin  dışında  olan şey ise ancak, kendinden zorunlu  varlık’tır. 
Kaynak: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 52:1
Burada size sadece örnek olarak İbn-i Sina'nın Tanrı'yı buluşunu göstermek istedim. Bununla ilgili bir çok felsefecinin görüşleri var. Onlara bakabilirsiniz.
Etrafınıza baktığınızda her şeyin olabilmesi için bir neden gerekmektedir. Kuşun havada süzülmesi için hava akımı, düşmesi için bir çekim kuvveti olması gerekmektedir. Evrim teorisinde de olduğu gibi hiç bir varlık tesadüfi oluşmaz. İnsanlardan önce primatlar, primatlardan yaşamın başladığı suya kadar çeşitli mutasyonlar ve olaylar insanı oluşturmuştur. İlk başta her şeyin başlaması için bir neden arıyoruz ve biz ona son günlerde "BIG BANG" diyoruz.
Peki bu geriye gidiş sonsuza kadar devam mı ediyor? İbn-i Sina "Sonsuz geriye gidiş de geçersizdir. Zira sonsuz nedenler ve nedenliler dizisi, elamanlarına ve parçalarına muhtaç olduğundan olurludur." der. Demek ki en başta her şeyin başlangıcı olan, her şeye hükmedebilen bir güç var. Bu güç Tanrı'nın kendisidir. Her şey Tanrı'nın bir gölgesi veya bir parçasıdır, ondandır. Tanrı zamandan ve mekandan münezzehtir. Tanrı elle tutulabilir, gözle görülebilir, kulakla duyulabilir bir şey değildir. Yani en azından bizim belirli fiziki, matematiksel kurallar ve zamanla sınırlandırılmış Dünya'mızda imkansızdır bu.
Ben şimdi size sadece İbn-i Sina'nın felsefesinin başlangıcını biraz özetledim. İbn-i Sina'yı sadece örnek olarak kullandım. Siz Hegel'den Kant'a çeşitli filozofların Tanrı'nın varlığını nasıl mantığa göre yorumluyor bakabilirsiniz. Ben size illa bir isim veya Youtube'dan bir video vermiyorum. Zira o zaman bu görüşü kısıtlayacağımı düşünüyorum.
Ben size en son inandığım Tanrı ve ona inancıma göre ismiyle bir dilekte bulunayım. Allah sizi en doğru fikre ulaştırsın. Esenlikler.