Tatlı ve tuzlu su birbirine karışır mı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
@Kendomen Hayır yazınca yanlış anladım normal olarak. Dediğin gibi bu dinlerin tarihi 5-6 bin yıllık, Göbeklitepe 12 bin yıllık sanırsam. Sadece o değil Sapiens türü 300 bindir yıldır dünyada. Adem ve Havva'nın ilk insan olarak lanse edilmesi bilimsel olarak apaçık yanlış bir bilgidir. Dünya'nın yaşı 4.5 milyardır bildiğin gibi. İlk tek hücreli canlılar 3.8 milyar yıldır var.
 
@Kendomen Hayır yazınca yanlış anladım normal olarak. Dediğin gibi bu dinlerin tarihi 5-6 bin yıllık, Göbeklitepe 12 bin yıllık sanırsam. Sadece o değil Sapiens türü 300 bindir yıldır dünyada. Adem ve Havva'nın ilk insan olarak lanse edilmesi bilimsel olarak apaçık yanlış bir bilgidir. Dünya'nın yaşı 4.5 milyardır bildiğin gibi. İlk tek hücreli canlılar 3.8 milyar yıldır var.
Evet bunun için diyoruz ki eğer evrim gerçekse bu dinler toptan yalan. Bir insan hem dine inanıp hem de evrimi kabul edemez.
Birde bana gelip diyorlar ki kardeşim bu dinler hep vardı zaten, hepsini Allah gönderdi. Şimdi soruyorum eğer bütün dinleri Allah gönderdiyse çok tanrılı dinler neden vardı? Ya da tanrı insanlarla iletişime geçmek için yazının icat edilmesini mi bekledi? Ayrıca Göbeklitepe'de dinlere ilişkin hiçbir arkeolojik bulgu yok. Yani dinler hep var olsaydı orada da olması gerekirdi.
 
Evet bunun için diyoruz ki eğer evrim gerçekse bu dinler toptan yalan. Bir insan hem dine inanıp hem de evrimi kabul edemez.
Adem ve Havva mantığı evrime ters zaten. İlk insan asla var olmadı, evrim aşamalı olarak kademe kademe gerçekleşir.

Ya da tanrı insanlarla iletişime geçmek için yazının icat edilmesini mi bekledi?
Yazıyı icat eden Sümerler, onlarda 4 bin yıllık bir uygarlık ve çok tanrılı inanca sahipler. Semavi dinlerin hepsi de bunlardan etkilenmiştir. Doğru bir noktaya değindin, ne söylendiyse insan söyledi, ne yazıldıysa insan yazdı.


Tarihte geriye gidildikçe çok tanrıcılık öne çıkıyor. Mezopotamya'daki en eski uygarlık Sümerler, arkeolojik kazılardan elde ettiğimiz bu. Sümerlerden daha eski uygarlık vardır mutlaka. Çok tanrıcılıkta insanların ilkel korkularından oluşmuştur.
 
Evet bunun için diyoruz ki eğer evrim gerçekse bu dinler toptan yalan. Bir insan hem dine inanıp hem de evrimi kabul edemez.
Birde bana gelip diyorlar ki kardeşim bu dinler hep vardı zaten, hepsini Allah gönderdi. Şimdi soruyorum eğer bütün dinleri Allah gönderdiyse çok tanrılı dinler neden vardı? Ya da tanrı insanlarla iletişime geçmek için yazının icat edilmesini mi bekledi? Ayrıca Göbeklitepe'de dinlere ilişkin hiçbir arkeolojik bulgu yok. Yani dinler hep var olsaydı orada da olması gerekirdi.

Çelişen bir durum daha var. Sünnet.

Bildiğiniz üzere İslam'da estetik, dövme gibi şeyler yasaktır. Buna gerekçe olarak da, "Allah'ın yarattığını beğenmiyor musun?" sorusu gösterilir. Allah'ın yarattığı şeyi değiştirmek yasaktır. Allah zaten en güzel haliyle yaratmıştır, denmekte.

Lakin, Müslüman çocukların hepsi sünnetlidir bildiğiniz üzere. Artık gerçi gelenek olarak görülse de, İslam'dan geldiği açıktır. İslam, sünnet olmamızı ister.

Durum böyleyse, neden sünnetli olarak doğmadık? Hani vücudumuzda değişiklik yapmak yasaktı?
 
@Maybach Sünnet Eski Mısır'da, Fenike, İbraniler ve Azteklerde bile yapılan bir işlemdi. Bu medeniyetlerde çok tanrılı bir inanca sahiplerdi. Şu Arapların namaz kılması, zekat vermesi, sünnet, hacca gitmesi, oruç tutması İslamla gelen ibadetler değil. Araplar putlara taparken de bu ibadetleri yapıyordu bunların Arapların eski gelenekleridir.
 
Yukarıdaki mesajların haricinde yazmak istedim.
Şu molekülleri içeriğinde ne olursa olsun kutuplu kovalent bağ yapıyor yani yoğunluğuna ve yoğunluğunu arttıran maddelere bağlı değil.

Yoğunluk farkından dolayı karışma oranları değişebilir ama karışmayacağı gerçeği değişmez.
 
Tatlı ve tuzlu sular birbirleriyle karışmazlar. Aralarında haloklin bariyer bulunur. Bariyerin üstünde tuz oranı az, bariyerin altında ise tuz oranı fazla su bulunur. Bunu söyleyen bilimdir. Yani bilim, Kuranı Kerim'deki bu ayeti doğrular. Kuran'da her ayet açık bir anlam taşımaz. Ayetin tam olarak anlaşılması için alimler tarafından tefsirinin yapılması gerekir. Tefsir için üst düzey Arapça grammeri ve bilgi gerekir. Sizin, benim gibi insanlar ayetleri yorumlamaya çalışırken yanlış bir kanıya varabilir, bu muhtemeldir. Yani bir ayet üzerinde konuşulacaksa o ayet hakkında bir iyi araştırma ve çalışma yapılmalıdır. Şak diye" burada bu söylenmiş" denemez. Buraya da o ayetin bir tefsirini bırakıyorum.
20191214_175622.jpg

Bu da bahsettiğim bariyer.
images.jpeg

Yani sonuç olarak tuzluluk oranı az bir su ile, fazla olan bir su karşılaşırsa ikisi de kendi özelliğini kaybetmez. Zaten tatlı ve tuzlu sular karışsaydı "tatlı su balıkları" diye bir kavram olmazdı. Sular karışsaydı şunun gibi su akıntıları da mevcut olamazdı.
Dikey bir tabaka bu suların geçtiği yerlerde diğer sularla karışmamasını sağlayarak sıcak su akıntısını koruyor. Karışsaydı akıntı bozulurdu.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Tatlı ve tuzlu sular birbirleriyle karışmazlar. Aralarında haloklin bariyer bulunur. Bariyerin üstünde tuz oranı az, bariyerin altında ise tuz oranı fazla su bulunur. Bunu söyleyen bilimdir. Yani bilim, Kuranı Kerim'deki bu ayeti doğrular. Kuran'da her ayet açık bir anlam taşımaz. Ayetin tam olarak anlaşılması için alimler tarafından tefsirinin yapılması gerekir. Tefsir için üst düzey Arapça grammeri ve bilgi gerekir. Sizin, benim gibi insanlar ayetleri yorumlamaya çalışırken yanlış bir kanıya varabilir, bu muhtemeldir. Yani bir ayet üzerinde konuşulacaksa o ayet hakkında bir iyi araştırma ve çalışma yapılmalıdır. Şak diye" burada bu söylenmiş" denemez. Buraya da o ayetin bir tefsirini bırakıyorum.
Bunu bilim hiçbir şekilde söylemiyor. Bilim kutsal kitapları doğrulama amacı da taşımaz. Tefsir yalanlarınızı örtmek için var, ayette ne yazıyorsa odur. Buna kılıf uydurmayın. Benim dediğim ayet ile senin dediğin ayet arasında fark yok. Perde gibi bir şey söz konusu değildir.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı