Borderlands.... Of... Nerden başlasam bilmem ki. Bu oyunu olağanüstü kılan en büyük şey FPS ile RPG'yi bir arada sunması. Bunu da farklı ve etkileyici grafikler, sesler ve atmosfer ile yapması...
Beni birinci oyunda en çok etkileyen şey (spoiler vermeyeceğim oynamayanlar için
) gerçekten güzel hikayesi ile birlikte ON YEDİ MİLYON civarı silaha sahip olmasıydı. Guiness Rekorlar Kitabı'na giren bu özelliğini sağlayan şey, oyunun loot sisteminin o anda seviyenizi, görevinizi, karakterinizi, düşmanınızı, zorluk seviyesini ve benzeri şeyleri dikkate alarak bir loot oluşturması ve önünüze sunmasıdır. Bu sebeple (ve RPG öğeleri sayesinde) oyunun tekrar oynanabilirliği üst düzeydeydi.
Tekrar oynanabilirlik demişken bahsetmek gereken şey; farklı karakterlerin farklı yetenek ağaçları ve silahlar sayesinde birbirinden tamamen farklı olarak şekillenebilmesi... Örneğin birden fazla Siren beraber oynayabilir ve birbirinden farklı oyun deneyimlerine erişebilirler.
Birçok alanda birçok oyunu tahtından eden, çıktığı günden beri hala oynanabilirliğini koruyan, saatlerinizi nasıl harcadığınızı anlamayacağınız bir oyun Borderlands. Ve ikincisi uzaktan bizlere el sallıyor.
Saatlerimi hiç gözümü kırpmadan veririm bu oyun(lar) için. Çünkü Borderlands ''işte bu be abi'' dedirten bir seri. Bir yandan sizi gaza getiren, bir yandan olağanüstü eğlence öğeleri sunan, bir yandan alanından bekleyeceğinizin de üstünde içeriği yüzünüze fırlatan bir deneyim... Ve ben gerçekten bu deneyimin ikinci kısmını kaçırmak istemiyorum