The Last of Us başyapıt mıdır?

18'in altındakiler hep 6 yaşında mı? 17'de olabilir, 13'de.


Bana kalırsa hikaye olarak çok daha iyi olan Uncharted serisinin 5. oyununu da kadın karakter uğruna batıracakları kesin hocam. Bari o seri bozulmasın diyorum ama hayırlısı.
Oyun çıktığında oynamadığınız bugüne göre yorumladığınız o kadar belli ki :D
 
Oyun çıktığında oynamadığınız bugüne göre yorumladığınız o kadar belli ki :D
Oyun çıktığinda zaten senaryosu biliniyordu çoktan sızmıştı. Ne oynadım ne izledim ne de spoiler yedim. PS5 ilk çıktığı zaman alıp oynadım onda da zaten spoiler falan hiçbir şey bilmiyordum ki ilk oyunu da o zaman hikayesini bildiğim halde severek oynamıştım. En azından Ellie ve İntikam almaya çalıştığı Abby finalde beraber ölselerdi az saygım olurdu.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Oyun çıktığında oynamadığınız bugüne göre yorumladığınız o kadar belli ki :D
Oyunu oynamadığımı söyledim. Oyunun incelemesini seyrettiğimi de söyledim. Yani bir şey ima etmeye çalışmanıza gerek yok. Tüm bu barındırdığı içeriği biliyorum o yüzden oynamaya gerek duymadım. Ha eminim illa ki içinde empati duyabileceğim şeyler vardır. Fakat SJW muhabbeti beni çoktan soğuttu.
Ben teknik tarafta iyi bir oyun olduğunu diğer konularda da söyledim zaten ilk başını deneyim etmiştim. Hikayesi içine çekmese bile teknik tarafta yakaladığı başarı yüzünden başlamayı bile düşünüyorum sırf oynanışının hatırına. PS Plus bir gün bedava yapar o oyunu.
 
Oyun bazı yerlerde gerçekcilikten uzaklaşıyor, ama iyidir güzeldir başyapıt denilebilir. Çünkü Last Of Us'un bazı mekanikleri oyun dünyasının şekillendirmeye yardımcı olmuştur.
 
Oyunu oynamadığımı söyledim. Oyunun incelemesini seyrettiğimi de söyledim. Yani bir şey ima etmeye çalışmanıza gerek yok. Tüm bu barındırdığı içeriği biliyorum o yüzden oynamaya gerek duymadım. Ha eminim illa ki içinde empati duyabileceğim şeyler vardır. Fakat SJW muhabbeti beni çoktan soğuttu.
Ben teknik tarafta iyi bir oyun olduğunu diğer konularda da söyledim zaten ilk başını deneyim etmiştim. Hikayesi içine çekmese bile teknik tarafta yakaladığı başarı yüzünden başlamayı bile düşünüyorum sırf oynanışının hatırına. PS Plus bir gün bedava yapar o oyunu.
Yav kardeş oyunu oynamamışsın yada izlememişsin, bilmem ne YouTuber'ın çektiği videoyu izleyip oyundan soğudum diyorsun. Senin izlediğin adam oyunu beğenmedi diye o oyun kötü mü oluyor? O mantıkla rdr2 için kötü diye ve çok overrated diye video çeken insanlar var, bu rdr2'yi kötü bir oyun mu yapıyor?

Tlou 2 ilk çıktığında asyalı bir yayıncı vardı viral olmuştu adam, sebebi de şuydu; Joel oyunu oynayan adama ölmüş babasını hatırlatıyormuş ve joel öldüğü için oyun diskini ortadan kırıp çöpe atıyordu bu sebepten ötürü. Bu tarz adamları izleyip sonra burada boş yorumlar yazıyorsunuz.

Birde oyundan beklentin neydi? onu da yazsana merak ettim açıkcası. Joel ve ellie mutlu mesut jackson'da yaşayıp açık dünyada yan görev mi yapacaklardı? Yada hastalığa tedavi mi bulacaklardı? Ki bulamazlarda çünkü joel tedavi üretebilecek son doktoru da öldürdü.

Oyunun hikayesi gayet sıradan, gayet realist, gayet güzel işlenmiş ve gayette güzel, bu da benim fikrim.

Okuyacaksan buda benim tarafsız incelemem, başka bir konuya da bu altta ki incelememi yazmıştım;

Ben de kendi fikrimi yazayım genel olarak. Joel aslında sıradan bir insan. Salgının başladığı gün kızını kaybediyor ve bu olay onun içinde kolay kolay kapanmayacak, kocaman bir boşluk bırakıyor. Salgının ilk gününden oyunun açılış sahnesine geldiğimizde aradan 15 yıl geçmiş. Joel artık Tess diye bir karakterle birlikte yaşıyor. Başta yanında olan kardeşi Tommy ise onu terk etmiş. Oyunda ilerledikçe Tommy neden gittiğini kendisi söylüyor zaten: Joel’le birlikte geçirdiği yılları bir kabus olarak tanımlıyor.



Tommy'nin bu sözleri bir yana, Ellie ve Joel oyunda avcılardan kaçarken bir garaja giriyorlar. Orada etrafa dağılmış bir sürü eşya, ölü insanlar var. Joel orada “fucking hunters” diyor. Sonrasında Ellie, bu insanların pusu kurduğunu Joel’in nasıl anladığını soruyor. Joel ise zamanında gurur duymadığı şeyler yaptığını ve her iki tarafta da bulunduğunu söylüyor. Ellie de doğal olarak şunu soruyor: “Yani zamanında bir sürü masum insan mı öldürdün?” Joel bu soruya siniri bozulmuş bir şekilde cevap vermiyor, geçiştiriyor. Bu da bize onun geçmişte gerçekten kötü şeyler yaptığını gösteriyor.



Gelelim oyunun sonuna… Joel, Ellie’nin ameliyatta öleceğini öğrenince hastanede önüne gelen kim varsa öldürüyor ve Ellie’yi alıp kaçıyor. Bunu Ellie için değil, aslında kendi için yapıyor. Çünkü yıllar önce kızını kaybetmiş bir baba olarak, o acıyı bir kez daha yaşamak istemiyor. O an, geçmişteki olayın bir tekrarı gibi geliyor ona. Bu sefer bir şey yapabileceğini düşünüyor ve Ellie’yi kurtarıyor.



Ben bu yazdıklarımdan şunu çıkarıyorum: Joel, öyle “başyapıt bir karakter” falan değil. Sıradan bir hayatta kalma mücadelesi veren insan. Zamanında hayatta kalmak için masum insanları soymuş, zarar vermiş, hatta belki de öldürmüş. Ve oyunun sonunda, sadece kendi duyguları için insanlığın umudunu yok ediyor. Yani bir kahraman değil, tam anlamıyla bir anti-hero.



Bu arada Joel’i seviyor muyum? Evet, seviyorum. Ama bu, onun ölmeyi hak etmediği anlamına gelmiyor. Başına gelenleri sonuna kadar hak etti.



İkinci oyuna gelelim şimdi. Joel, Abby adlı bir karakter tarafından işkence edilerek öldürülüyor ve doğal olarak oyunu oynayanlar sinirleniyor. Hatta Joel'in öldüğünü görünce oyunu siliyorlar, sonuçta Joel herkesin favori karakteri yani. Ama herkes oyunun hikayesini tarafsız bir şekilde oynayıp bitirmiş olsaydı, kimse kimseden nefret etmezdi. Hatta oyundaki karakterlerin benzer bir hayat yaşadıklarını ve sonuçta hepsinin insan olduğunu fark ederdi.



İlk oyunun sonunda Joel, Ateşböceği hastanesinde önüne çıkan kim varsa öldürdü ve Ellie’yi kaçırdı. Bunu yaparken Abby'nin babasını da öldürdü ve kendi geleceğine de mühürü vurmuş oldu. Abby, babasının ölümünden önce gayet sıradan bir kız, tıpkı Ellie gibi. Abby ve babası = Joel ve Ellie. Eğer oyunu tarafsız bir şekilde oynamış olsaydınız, Abby ve babasının da Joel ve Ellie’nin müze bölümüne benzer sahnelere sahip olduğunu görürdünüz. Bu bölümler Abby’i insanlaştırıyor. Neyse… Babasının ölümü, Abby’i psikolojik anlamda çok derinden etkiliyor ve yıllarca Joel’den intikam almayı takıntı haline getiriyor. Yani kim getirmez ki? Manyağın biri arkadaşlarını ve en önemlisi babanı öldürüyor. Sonuç olarak Abby, babasının intikamını alıyor ve hayatına devam ediyor. Ama hesaplamadığı bir şey var: karşı tarafta da ondan Joel'in intikamını almak isteyecek. Oyun bu noktada kısır döngüye giriyor zaten. Bir Ellie’nin arkadaşı ölüyor, bir Abby’nin. İki karakter de intikam uğruna çevresindeki herkesin ölümüne sebep oluyor ve değer verdikleri her şeyi kaybediyorlar.



Oyunun sonunda Ellie neden Abby’nin yaşamasına izin veriyor, onu ben de bilmiyorum. Ama büyük ihtimalle psikolojik olarak yorulduğu için ve Abby’nin ölümünün hiçbir şeyi düzeltmeyeceğini, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anladığı için. Aynı şekilde Abby neden fırsatı varken Ellie ve Dina’yı tiyatroda öldürmedi, onu da bilmiyorum. Hatta neden en başta Joel ile birlikte Ellie ve Tommy’i öldürmedi, onu da bilmiyorum inan ki.



The Last of Us Part II şimdiye kadar oynadığım en realist ve kasvetli oyun. Buna benzer başka bir oyun daha oynamadım. İlk oynadığımda herkes gibi Abby’nin olduğu kısımları speedrun yaparak geçtim, ama sonra oturup tarafsız bir şekilde baştan sona oynadım ve Abby hakkında ki fikrim değişti. Bu arada, kendi fikrimce Abby, Ellie’den çok daha iyi bir karakter.




Benim yorumum genel olarak bu şekilde. Oynadığım kadarıyla bu sonucu çıkardım.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Kesinlikle değil. 18 yaş altındakiler tarafından bayıla bayıla övülen sıradan bilim kurgu oyunu.
Bilim kurgu derken? Oyunun türünü bilmeyen birisinin yorumunu insanlar ne kadar ciddiye alabilir bu da bir tartışma konusu. Bu oyun daha çok aksiyon macera hayatta kalma korku. Ha kurgu mu evet de pek bilim kurgu denecek türden değil bence en azından insanlar böyle tanımlamıyor.
 
Son düzenleme:
The Last Of Us aslında anlattığı konu bakımından oldukça sıradan. Birbirini sevmeyen iki insanın olağanüstü durumlarda birbirine yavaş yavaş ısınması ve sonunda bir aile gibi olmaları konsepti oldukça yaygın, biz de bunu The Last Of Us'ta Joel ve Ellie arasında görüyoruz. Oyunu başyapıt yapan şey bu basit konuyu çok üst düzey bir şekilde oyuncuya aktarması. Müzikleri, sinematikleri, TLOU dünyasının atmosferi, oyunculukları bu oyunu başyapıt yapan şey. Hikaye sunumu konusunda bir ders kitabı sayılabilecek kadar iyi bir oyun TLOU.
 
Argümana bak 6 yaşında oynadılar oyunu yani ? :D
@Dusk06 gereken cevabı vermiş. Bir yorum yapalım dedik ne kadar ergen varsa dislike atmış. 😂

Bilim kurgu derken? Oyunun türünü bilmeyen birisinin yorumunu insanlar ne kadar ciddiye alabilir bu da bir tartışma konusu. Bu oyun daha çok aksiyon macera hayatta kalma korku. Ha kurgu mu evet de pek bilim kurgu denecek türden değil bence en azından insanlar böyle tanımlamıyor.
Size gerçek hayatta zombi ile savaşıp, içi dışı parçalanan adamı kurtarabiliyorsanız ona bir şey diyemem.
 
Birde oyundan beklentin neydi?
Oyunu oynadım ve oyundan açıkçası beklentim bana güzel bir hikaye sunmasıydı. Yalan yok oyunun hikayesi çok güzeldi ama Joel'un intikamını alamamak, ve Ellie'nin sürekli kabuslar görmesine rağmen, Abby'i bırakıp gitmesi benim oyunun sonundan tatmin alamama sebebiyet verdi. Joel'un hak edip hak etmemesi umurumda değil, o tarz bir ölümü kimse hak etmiyor. Ama şunu söylebilirim ki Abby cezasını sonuna kadar çekti bence. Ben o teknede açlıktan ölmüş olmasını umacağım, 1 hafta falan yemeksiz,susuz kalmıştı üstüne fena yaralandı. Bence ölmüştür.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı