Sürprizbozan TLOU Part 2 hakkında düşünceler

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Ben hikayeyi sevemedim part 1 daha güzel bence Joel'un ölümü saçma geldi ve abby karakterini zorla oyuncuya iteler gibi olmuş onun dışında kombat grafik olsun harika gizlilikte gelişmiş part 1'e göre oyunu RDR2 ile kıyaslayanlarda şunu bilmeli bence grafik mekanik her şey birbirinden üstün olabilir belki ama hikaye özneldir arkadaşlar.

Bir oyunda grafik ve oynanış istediği kadar süper olsun hikaye sağlam olmadıktan sonra benim için bir anlamı yok. Sırf grafik için oyun oynayacaksam gider film izlerim daha iyi. Hikaye lazım.

Son paragraf hariç katılıyorum. Keşke ikinci oyun başka bir yönde ilerleseydi.

Son paragrafımda ne dediysem bence doğrudur. TLOU 2 maalesef bir RDR 2 etmiyor hocam. RDR 2'nin bana verdiği keyifi veremedi. Sizi bilemem.
 
The Last of Us Part 2'yi bitirdim. Öncelikle linç yiyeceğimi düşünüyorum ama bu tamamen kendi düşüncem; kimine uyar, kimine uymaz. Oyunun oynanışı çok iyi, grafikleri ise gerçekten muazzam. Ancak etkili bir hikâye olmadıktan sonra bunların benim için çok da bir anlamı kalmıyor. Çünkü hikâye bana göre aşırı derecede kötüydü.

Hikâyedeki eksikler şunlar: Karakterlerin derinliği yeterince hissettirilmiyor. İntikam teması fazlasıyla saçmalanmış. Joel'in ölümü çok basit ve yüzeysel işlenmiş, çok daha iyi anlatılabilirdi. Ellie karakterinden nefret etmemiz için oyun adeta uğraşmış. Abby karakteri ise zorla sevdirmeye çalışılmış; bu da oyuncuyu iyice soğutuyor. Final ise “son” denmeyecek kadar vasat. Onca çaba boşa gidiyor; ne gerçek anlamda bir intikam alıyoruz ne de elde edilmiş bir kazanç var. Oyunu bitirdikten sonra kendi kendime “ben bunu neden oynadım?” dedim.

Kısacası oyun, hikâye açısından bana göre vasat. RDR2 ile kıyaslayanlar ise bence hiçbir zaman RDR2'nin hikâye derinliğini anlayamayacak.

Oynanış 10/9
Grafikler 10/10
Hikaye 10/3

The Last of Us Part 2'nin senaryosu Red Dead Redemption 2 ile kıyaslanamayacak kadar ciddi yapısal sorunlar barındırıyor. Hikayenin matematiği bozuk. Oyuncuyu 10-15 saat boyunca Ellie ile bir zirveye hazırlayıp tam aksiyonun tepe noktasında akışı kesmek ve Abby’e geçip sıfırdan eğitim verdirmek oyunun temposunu baltalayan stratejik bir hatadır. Ek olarak anlamsız uzun adeta bir geleneksel Türk dizileri gibi oyunun süresini uzatmışlar. Kartopu savaşı, kuzu toplatma vb. gereksiz bir ton eylem ile oyun süresi çok uzamış.

Özellikle RDR2 bu konuda ders niteliğinde bir iş çıkarmıştı. Arthur’dan John’a geçiş bir kopuş veya zorlama değil bir miras devriydi. Arthur’un gelişimi ve fedakarlığı doğrudan John’un hikayesine zemin hazırladı ve bu sayede oyuncu karakter değiştiğinde yabancılık çekmedi. TLOU2 ise oyuncunun duygusal yatırımını çöpe atıp onu zorla düşmanla oynamaya mahkum etti. Üstelik finalde Abby’nin hayatta bırakılması onca emeği anlamsızlaştıran bir sonuçsuzluktur. Bir sürü can alındı final ise iki taraf içinde sonuçsuz Ellie ya da Abby ikisinden biri ölse bu sondan daha anlamlı olurdu. Neil Druckmann’ın anlatım dili fazlasıyla manipülatif. Ellie’den nefret etmemiz veya onu sorgulamamız için hamile bir kadını öldürtmek gibi zorlama sahnelerle oyuncu üzerinde psikolojik baskı kurulmaya çalışılıyor. Bu aşırı mide bulandırıcı.

Yine de yiğidi öldürüp hakkını yememek gerekir. Teknik, grafik ve oynanış mekanikleri açısından bu yapım hayatımda gördüğüm en üst düzey işlerden biri. Mevcut endüstri standartlarında "AAA oyun nedir?" sorusunun cevabı tartışmasız bir şekilde teknik kalitesiyle ilk üçe girecek olan bu yapımdır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı