Topluma karşı benliğimizi muhazafa edebilir miyiz?

Kısacı

Hectopat
Katılım
24 Aralık 2019
Mesajlar
1.972
Makaleler
1
Çözümler
7
Sorum başlıkta. Kasıntı ve prensiplerine uygun yaşayan insan düşünün fakat toplumun belki de tam ortasında. Kararlı olmasını sağlayan neredeyse hiçbir destek (ilgi alanı) yok. Nasıl ayakta kalır bu insan?
 
Benliğin illegal değilse muhafaza edebilirsin. "Garip İnsan" olarak adlandırılmak umurunda değilse benliğini istediğin gibi yansıtabilirsin topluma. Bu toplumun da kendine özgün insanlara ihtiyacı var. Batı'dan 20 yıl arayla kültür ihraç ediyoruz ve insanlarımız hep tek tip.
 
Benliğin illegal değilse muhafaza edebilirsin. "Garip İnsan" olarak adlandırılmak umurunda değilse benliğini istediğin gibi yansıtabilirsin topluma. Bu toplumun da kendine özgün insanlara ihtiyacı var. Batı'dan 20 yıl arayla kültür ihraç ediyoruz ve insanlarımız hep tek tip.
Peki bu kararsızlık durumu insanımızı nasıl etkiler sizce?
 
Peki bu kararsızlık durumu insanımızı nasıl etkiler sizce?
"Bir toplum her nesilde yeniden doğar." Pek kararsızlık sayılmaz aslında. Her bölgenin kültürü yeni nesillerde değişiyor. Bütün bir ülkenin kültürünü değiştirmek çok zor. İzmirli ile Erzurumlu birinin kültürü birbirinden çok farklı, Erzurum birisi İzmir'e gelince bu kültürler birbiriyle harmanlanıyor ve kontrol edilmesi güç bir kültür dezenformasyonu oluyor. Bizim Türkler olarak bir kültürümüz vardı fakat mevcut iktidar bu kültürü yıktı geçti. Arap sevici bir dindar nesil ve Batı özentisi genç bir neslimiz var. Bu iki neslin karışımı da çok absürt nesiller yetiştiriyor. Bu "kararsızlık" durumu eğitim ile yenilebilir. Kültür seviciliği de relatiftir aslında. Sana batı kültürü hoş gelir bana Arap kültürü, bu şekilde devam ettiği sürece başa bir Arap enjoyer gelir daha sonra Batı enjoyer gelir. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu individüalist nesiller yetiştirmektir. Bireyselcilik insanlara aşılanır ve herkes istediği kültürü benimser, bu şekilde kimseye bir kültür dayatmazsın ve ayrımcılık veya bölücülük olmaz. Bu tarz konuların aşılması için çıkar gütmeyen insanların başkan olup bu eğitimi yeni nesillere nüfuz ettirmesi gerekir (Erzurum'un en küçük köyündeki çocuğa bile).
 
Çok iyi yazmışsınız hocam elinize kolunuza sağlık.
"Bir toplum her nesilde yeniden doğar." Pek kararsızlık sayılmaz aslında. Her bölgenin kültürü yeni nesillerde değişiyor. Bütün bir ülkenin kültürünü değiştirmek çok zor. İzmirli ile Erzurumlu birinin kültürü birbirinden çok farklı, Erzurum birisi İzmir'e gelince bu kültürler birbiriyle harmanlanıyor ve kontrol edilmesi güç bir kültür dezenformasyonu oluyor. Bizim Türkler olarak bir kültürümüz vardı fakat mevcut iktidar bu kültürü yıktı geçti. Arap sevici bir dindar nesil ve Batı özentisi genç bir neslimiz var. Bu iki neslin karışımı da çok absürt nesiller yetiştiriyor. Bu "kararsızlık" durumu eğitim ile yenilebilir. Kültür seviciliği de relatiftir aslında. Sana batı kültürü hoş gelir bana Arap kültürü, bu şekilde devam ettiği sürece başa bir Arap enjoyer gelir daha sonra Batı enjoyer gelir. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu individüalist nesiller yetiştirmektir. Bireyselcilik insanlara aşılanır ve herkes istediği kültürü benimser, bu şekilde kimseye bir kültür dayatmazsın ve ayrımcılık veya bölücülük olmaz. Bu tarz konuların aşılması için çıkar gütmeyen insanların başkan olup bu eğitimi yeni nesillere nüfuz ettirmesi gerekir (Erzurum'un en küçük köyündeki çocuğa bile).
 
Son düzenleme:
Sorum başlıkta. Kasıntı ve prensiplerine uygun yaşayan insan düşünün fakat toplumun belki de tam ortasında. Kararlı olmasını sağlayan neredeyse hiçbir destek (ilgi alanı) yok. Nasıl ayakta kalır bu insan?

Benliğinizi siz korursunuz ve yaşarsınız fakat benliğinizi gelecek nesillere aktaramazsınız diye düşünüyorum.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı