TRT World İstanbul'un Fatih ilçesi için Küçük Suriye benzetmesi yaptı

Tamam ortak kandan geliyoruz zaten. Irkçılık yapmayalım.
Ben yazımda ırkçılığa karşı olduğumu, olmamız gerektiğini uzun uzun yazarak anlatıyorum.

Ancak ortada ırkçılıkla alakasız, deve kuşu gibi kafamızı toprağa gömdüğümüzde kaybolmayan büyük bir sıkıntı var.

Yazımın tamamını okumuş değil sadece sonundan bir kesit almışsınız gibi hissettim.

Çünkü sorunlar olarak;

- Hala mülteciler, sığınmacı, göçmenler huzur ve refah seviyesi sağlanabilmiş değil.

- Uygun olmayan koşul ve şartlarda çalışmaktalar.

Bu sorunları görmezden mi geleceksiniz.

Yahut

- Bu ülkenin insanlarının çektiği ekonomik sıkıntıları, dertlerini ve sığınmacılara vb. karşı olan tutum tavrı (haklı, haksızdan bağımsız) görmezden mi geleceksiniz.

Dertler, sıkıntılar görmezden gelinince kaybolmuyor. Çözüm için emek vermek gerekiyor.

Bu insanların ülkelerini terk etmelerine sebep olan siyasi, politik etmenlerin sebepleri ve bu işe kimlerin dahil oldukları, kimlerin çıkarı olduğu sorgulanmalı.

En nihahetinde ne ülke halkı mutlu ne sığınmacılar. Bu noktada akılcı gerçekçi ve insancıl çözümler üretilmeli. Tabii bunlar yapılırken ülkenin vatandaşlarının çıkaraları asla göz ardı edilmemeli.

Dertler yok sayılınca kaybolmuyor.

Akılcı, bilimden yana ve insanlığınızı koruyarak çözümler üretilmeli, bu talep edilmeli. Bunu biz istemeliyiz yoksa politikacılar hep kendi çıkarlarını düşünecek, oy hesapları ile hareket edecekler.
 
Akılcı, bilimden yana ve insanlığınızı koruyarak çözümler üretilmeli, bu talep edilmeli. Bunu biz istemeliyiz yoksa politikacılar hep kendi çıkarlarını düşünecek, oy hesapları ile hareket edecekler.
Evet böyle düşünmeliyiz. Zaten TR vatandaşı olursa göçmen kardeşlerimiz, güzel olur.
 
Evet böyle düşünmeliyiz. Zaten TR vatandaşı olursa göçmen kardeşlerimiz, güzel olur.
Ben TR vatandaşlığından yahut mutlak gönderilmeliler şeklinde net bir hükünde bulunmadım, lütfen çarpıtmayın.

Çözümü bu alanda uzman, güvenilir, yetkili yani liyakatli kişilerce insancıl ve akılcı bir yöntemle alınmalıdır. Öyle şakkadanak teorisi ile değil.

Ve ayrıca Suriye'de iç huzurun bozulmasında kimler ön ayak oldu? Bu kimlerin işine yaradı? Bu insanları kimler yersiz yurtsuz bıraktı? Üzerinden kimler geçiniyor? Kimler bu acılara sebep oldu? Her şey sorgulanmalı. Tekrar ve tekrar aynı hatalara düşülmemeli. İnsanlara sadece din kardeşi diye ya da ırkdaş adı altında tanımlarla yardım edilmemeli. Önce insan diyebilmeliyiz ve herkese yardım eli ile yaklaşmalıyız. Ancak bunu yaparken ülke vatadanşı asla göz ardı edilmemeli. Sen kendi ülkende huzuru, istikrarı ve refahı sağlayamadıkça bir başkasına yardım edemezsin, o yardımdan hayır gelmez, ülkende ki vatandaşa da cefa çektirirsin.

Çözüm alanında uzman, bilimsel, akılcı ve insanlcıl şekilde alınacak doğru kararlardadır.
 
Atalarımız Arap, Kürt, Türk, Ermeni, Rum, Yunan zaten. Bence kardeş olarak yaşar gideriz.

Gerçek Türkler Türkmenlerdir zaten. Türkiye Türkleri karma bir ırk. Hristiyan ve Yahudi Türkleri de unutmamak gerek. Bazı kişiler istedikleri kadar kabullenmesin ama gerçek bu.
 
Son düzenleme:
Atalarımız Arap, Kürt, Türk, Ermeni, Rum, Yunan zaten. Bence kardeş olarak yaşar gideriz.
Ben daha önce ki yazdıklarımda kendimi çok açıkça ifade ettiğimi düşünüyorum.

Tekrar edeyim, çözümü; bu konuda liyakat sahibi, işin ehli, eğitimini almış ve alanında kabul görmüş kişilerce, bilimsel olarak akılcı ve tabii önemli husus olarak insancıl bir şekilde ele alınması gerekmekte.

Mevcut şartlar altında ne göçmenler iyi koşullarda ne de bu ülkenin vatandaşları. Koşullar iyileştirilmeli, herkes için olabilecek en iyi ve faydalı kararlar alınmalıdır.

Bunların yanı sıra evet yüzyıllar boyu Yunanlılarla, Ermenilerle, Araplarla vs. dipdibe yaşadık. Akraba sayılabilecek şekilde ortak kültüre sahibiz. Kahvaltımızdan akşam yemeğine, tatlılardan içkilere kadar çok şeyimiz ortak. Evet bu topraklarda yaşayıp Yunan düşmanlığı, Ermeni düşmanlığı, Arap düşmanlığı yapan herkes yöneticilerin, bu düşmanlaştırarak oy toplama politikalarına alet olmaktalar. Tabii söylemedim ama daha topraklarımızda Kürt vatandaşlarına olan bakışımız ve davranışlarımız dahi tam anlamıyla iyi değil. Alacağımız çok yol var.

Yeter ki politikacıların kuklası olmayalım, oy deposu olarak gördükleri bizleri kullanmalarına engel olalım.

Ve yine çözümü akıldan yana insanca, sorarak, sorgulayarak, kavga etmeden hakaret etmeden daha iyisini arayarak bulalım.
 
Düşmanlaştırma işi her zaman politikacılar yüzünden olur zaten. Her şey diplomatik yollarla halledilebilir ama bunu bilerek yapmazlar. Halklar da hep politikacıların arkasından koyun sürüsü gibi gider. Fakat artık dünya değişiyor. Eskisi gibi değil hiçbir şey. Bak yıllarca İsrail ile gereksiz yere atıştık. Günün sonunda artık arayı düzeltmek zorunda kalındı. Bundan böyle kolay kolay kavga edilmez.
 

Geri
Yukarı