Ne mezunusunuz ne iş yapıyorsunuz ki hocam? Üstteki mesajdan ülkeden kurtulmak gibi bir amacınız olduğunuzu anlıyorum ve bunu yapabilmek mümkün fakat hem psikolojinizi hem motivasyonunuzu kaybetmişsiniz. Her şeyden önce iyi bir terapiye gitmenizi ve sosyal medyadan kurtulmanız çok önemlidir. Daha sonra hangi ülkelere nasıl göç etmek mümkün bunu araştırıp, dil yeterliliği sertifikası almanızı tavsiye ederim sonra gidebilirsiniz. Ben biraz daha gerçekciyimdir sevmeyeni sevmesi için zorlayamayız bir deneyin yeni bir kültür yeni insanlar görmek pahasına bir amaç edinebilirsiniz.
Meslek lisesi “bilişim bölümü” mezunuyum. Okuldan nefret eden birisiydim; derslerin çoğunu seviyordum. Fizik, felsefe, matematik ve biyoloji derslerini seven birisiyim. Okulu da akran zorbalığı olsun, bu tarz şeylerden dolayı nefret ediyorum. Üniversite okuyan birçok arkadaşımla konuştum, pek bir şey katmamış hayatına. “Aktörlük bölümünü okumak istiyordum yıllarca.” Malum, Türkiye’nin eğitim seviyesi berbat. Benim çalıştığım fabrikada adam 4 sene üniversite okumuş; adamla aynı işi yapıyoruz, adamla aynı maaşı alıyoruz. Onun dışında üniversite okursam da Avrupa’da okumak istiyorum. 14’lü yaşlarımdayken Avrupa’ya gitmeyi istiyordum. Şu an yaşım 21, her geçen yıl ve gün ülkeye karşı nefretim artıyor. Doğru düzgün kız arkadaşı edinemiyorsun zaten; okul hayatı olsun, iş hayatında da kızlarla arkadaşlık kuramadım. Kızlar genelde keko, dızo ve serseri erkekleri seviyordu o zamanlar, hâlâ da öyle. Ben efendiliğim ile yardımsever birisiydim o zamanlar. Şu an o günler aklıma geldiğinde kendime kızıyorum, enayi olarak görüyorum. Otobüse biniyordum, yaşlıya yer veriyordum, hamile birisine yer veriyordum. Aslında benim salaklığımdan kaynaklı. Şu an otobüse bindiğimde isterse ölecek olsa bile yerimden kalkmam.
İslam'ı neden reddettiniz hocam? Yıllardır ibadet eden bir Müslüman olarak merak ettim. Konuşmak istemiyorsanız sizin tercihiniz tabii ki.
Bu ülkedeki imkansızlıklar konusunda haklısınız. Ama neden bir nefrete dönüştürüyorsunuz ki. Eşit düzeylerde büyümemiş insanları, o bilgilere ya da olgunluğa sahip olmadığı için eleştiremezsiniz ki.
Benim yaşadığım hayatta 2021 yılına kadar evde internet yoktu. O zamanlar bile felsefeye, bilime, teknolojiye karşı hevesim vardı. Kitap olsun, bir şekilde kendimi geliştiriyordum. İnternet gelince daha da kendimi geliştirdim. Felsefe, bilim, dini konular ve birçok konuda kendimi geliştiriyorum.
Aslında “Keşke aptal ve salak olsaydım.” diyorum. Daha mutlu olabilirdim. Görüyorsunuz; bilgisiz ve cahil kişiler hep mutlular. Bizim gibi çoğu şeyi bilen kişiler mutsuz oluyor, hayata karşı nefreti oluyor. Vize diye bir sorun var, bu hayat böyle geçmez.
Bilmiyorum, bu hayat böyle devam ederse fişimi erken çekerim. İşten eve, evde oyun oyna, sonra tekrar sabah oluyor işe… Pazar günü boş oluyorum, o günde evden dışarı sadece markete kola, sigara, cips vb. şeyleri almaya çıkıp o günümü iyi geçirmeye çalışıyorum.