Kalp, bir organdan çok, ruhu veya tutkuyu ince bir çizgide tutmayı başaran, anın farkında olandır; Allah yolunda doyurulma çağına gelmediği veya gençlikte beyinde esen tuhaf sorulara cevap aramak için eşlik ettiğinden amacından sapıp yorgun düşer...Kaybetmeyi, ardında bırakmayı, en önemlisi de katlanabilmeyi öğrenebilmesi hayatının bir parçasıdır, kaybettikçe küfre ve yanlışa gidip o an sona ulaştığını sanır...
Karşındaki mahlukatı veya bir tutkunu öyle büyütürsün ki vakti geldiğinde, elinde sıfırdan başkası olmaz. Böylece tecrübe ederek, duygusuz ve somurtkan bir insana veya hırsına yenik düşmüş bir küffara bürünmen an meselesidir; çok kez karamsar olup, umutsuzluk dolu yıllar geçirebilirsin. Uzun vadeli düşündüğünden olur bunlar...Eğer anı yaşayabilirsen, zamanın ne kadar da düzenli aktığını ve çevrende olup bitenleri idrak edip özümseme imkanına kavuşursun.
Sıkıntın, anı yaşayamamak; uzun vadeli düşünmen için çok erken, insan anlaşılmadığını sanıp durur. Düz insan diye tabir ettiğim, anlık hazları veya trendi takip etmeye çalışan insanlara bakarak kendini yerme; anlaşılmaz değilsin, insanlar anlamaya gayret etmiyor.
Tevekkül edebilirsen, gerisini de getirirsin inşallah.